Kadiri Yolu

 

Cennet Ve Cennetlikler Hakkında Ayetler

Cennet Ve Cennetlikler Hakkında Ayetler

İnsanoğlu yeryüzünde amaçsız ve hesapsız bir hayat yaşaması düşünülemez demiştik. İnsanın sınanması ve yapacağı tercih iman ile küfrü, Salih amel ile günahın karşılığında ya cennetle yada cehennemle karşılık göreceği ayetlerde vurgulanmıştır. Kur’an’da iyi ve salih amelleri tercih edenlerin cennete gireceğini belirten ayetler çokça bulunmaktadır. 

Öyleyse dünya hayatında yaptıklarınıza göre ödüllendirme ve cezalandırma olacaktır. Dünya hayatında hür iradenizle Allah’ın buyruklarına uymamızın karşılığını hak edecek ve belirtilen mükafatın da üzerinde nimetlerle  ödüllendirileceksiniz: 

“İman edip salih ameller işleyenlere gelince, (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir. Allah’a kulluk etmekten çekinenlere ve büyüklük taslayanlara gelince; (Allah) onları elem dolu bir azaba uğratacaktır ve onlar kendilerine Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardır.” Nisa / 173  

Kur’ân-ı Kerîm’de müfred, tesniye ve cemi şekilleriyle 147 defa geçen cennet kelimesi yirmi beş yerde dünyadaki bağ bahçe, altı yerde Âdem ile Havvâ’nın iskân edildiği mekân, bir yerde Hz. Peygamber’in, yanında Cebrâil’i gördüğü sidretü’l-müntehânın civarında bulunan me’vâ cenneti (en-Necm 53/13-15), diğer yerlerde de âhiret cenneti anlamında kullanılmıştır. Cennet çeşitli hadislerde de hem bahçe hem âhiret cenneti anlamında yer almıştır.

Cennet ebedî saadet yurdunu ifade etmek üzere Kur’ân-ı Kerîm’de, muhtelif hadislerde ve diğer İslâmî eserlerde yer alan isimler içinde en çok kullanılan, içindeki bütün mekân ve imkânları kapsayacak şekilde muhtevası geniş olan bir terimdir.

Cennet Ve Cennetlikler Hakkında Ayetler

2 Bakara Suresi 

“25. İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, “Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!” diyecekler. Hâlbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedî kalacaklardır.”


3 Âl-i İmran 

“15. (Resûlüm!) De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri yanında, içinden ırmaklar akan, ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinin üstünde) Allah’ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını çok iyi görür.” 

“107. Yüzleri ağaranlar ise Allah’ın rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.” 

“133. Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.”

“136. İşte onların mükâfatı Rab’leri tarafından bağışlanma ve içinden ırmaklar akan cennetlerdir ki orada ebedî kalacaklardır. (Allah yolunda) çalışanların mükâfatı ne güzeldir!”

“198. Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah katından bir konaklama yeri olarak, içinde ebedî kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah katında olan şeyler iyiler için daha hayırlıdır.”


4 Nisa Suresi

“57. İman edip salih amel işleyenleri, altından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennetlere sokacağız. Orada onlar için (kusurlarından arındırılmış) tertemiz eşler vardır. Ve onları gölgeliklere sokacağız.”

“122. İman edip salih ameller işleyenleri de ebedî olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah, gerçek bir vaadde bulunmuştur. Kimdir sözü Allah’ınkinden daha doğru olan?”


5 Maide Suresi

“65. Şayet Ehl-i Kitap iman etmiş ve (Allah’tan) korkup sakınmış olsaydı elbette, onların kusurlarını örter ve onları Naim Cennetlerine sokardık.”

“85. Dedikleri bu söze karşılık Allah onlara, devamlı kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetleri mükâfat olarak verdi. İşte bu, iyilik yapanların mükâfatıdır.” 

“119. Allah, şöyle diyecek: “Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.” Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.”


7 A’râf Suresi 

42. İman edip salih amel işleyenlere gelince, biz, hiçbir nefse gücünden fazlasını yüklemeyiz. Bunlar, cennetin ehlidir ve orada ebedî kalacaklardır. 43. Biz onların kalplerinde kin namına ne varsa söküp attık. Altlarından da ırmaklar akar. “Hamd, bizi buna eriştiren Allah’a mahsustur. Eğer Allah’ın bizi eriştirmesi olmasaydı, biz hidayete ermiş olamazdık. Andolsun, Rabbimizin peygamberleri bize hakkı getirmişler” derler. Onlara, “İşte yaptığınız (iyi işler) sayesinde kendisine varis kılındığınız cennet!” diye seslenilir. 44. Cennetlikler cehennemliklere, “Rabbimizin bize va’dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va’dettiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler. Onlar, “Evet” derler. O zaman aralarında bir duyurucu, “Allah’ın lâneti zalimlere!” diye seslenir.

“46. İki taraf arasında bir perde ve burçlar üzerinde her iki tarafı da simalarından tanıyan adamlar vardır; cennetliklere, “Size selam olsun” derler. Bunlar henüz girmeyen fakat cenneti uman kimselerdir.” 

“49. Sizin, ‘Allah bunları rahmete erdirmez’ diye yemin ettikleriniz şunlar mı?” (Sonra cennetliklere dönerek) “Haydi, girin cennete. Size korku yok. Siz üzülecek de değilsiniz” derler.” 50. Cehennem ehli, cennet ehline: Suyunuzdan veya Allah’ın size verdiği rızıktan biraz da bize verin! diye seslenirler. Onlar da: Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır, derler.”


 9 Tevbe Suresi 

“21.Rableri onlara, kendi katından bir rahmet, bir hoşnutluk ve kendilerine içinde tükenmez nimetler bulunan cennetler müjdelemektedir. 22. Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz, Allah katında büyük bir mükâfat vardır.”

“72. Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel köşkler va’detti. Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır.”

“89. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.”

“100. İslâm’ı ilk önce kabul eden muhâcirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.”


10 Yûnus Suresi 

“9. İnananlar ve yararlı iş yapanları, imanlarına karşılık Rableri doğru yola eriştirir; nimet cennetlerinde onların altlarından ırmaklar akar. 10. Oradaki duaları: “Münezzehsin ey Allah’ım”, dirlik temennileri: “Selam size” ve dualarının sonu da: “Alemlerin Rabbi Allah’a hamd olsun”dur.”


11 Hûd Suresi 

“23. Doğrusu inanan ve yararlı iş yapanlar ve Rablerine boyun eğenler, işte onlar cennetliklerdir; orada temellidirler.”

“108. Mesud olanlar ise cennettedirler. Rabbinin dilemesi bir yana, sonsuz bir lütuf olarak, gökler ve yer durdukça, orada temelli kalacaklardır.”


13 Ra’d Suresi 

“22,23,24. Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: “Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!” derler.”

“29. İnanan ve salih amel işleyenler için, mutluluk ve güzel bir dönüş yeri vardır.” 

“35. Allah’a karşı gelmekten sakınanlara vadedilen cennetin altından ırmaklar akar; oranın yiyecekleri ve gölgeleri devamlıdır. Bu, sakınanların elde edeceği sonuçtur, inkarcıların varacağı sonuç ise ateştir.”


14 İbrahîm Suresi 

“23. İnanan ve yararlı işleri yapanlar, içlerinden ırmaklar akan cennetlere konulurlar, Rablerinin izniyle orada temelli kalırlar. Oradaki dirlik temennileri: “Selam!”dır.”


15 Hicr Suresi 

“45. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise, cennetlerde, pınar başlarındadırlar. 46. “Oraya güven içinde, esenlikle girin” denilir. 47. Biz onların gönüllerinde olan kini çıkardık, artık onlar sedirler üzerinde karşılıklı oturan kardeşlerdir. 48. Onlar orada bir yorgunluk hissetmezler. Oradan çıkarılacak da değillerdir.”


16 Nahl Suresi 

“31. İçlerinden ırmaklar akan Adn cennetlerine girerler. Orada, diledikleri kendilerine verilir. Allah sakınanları böylece mükafatlandırır. 32. Melekler onların canını temizlenmiş olarak alırken: “Selam size; yaptıklarınıza karşılık haydi cennete girin” derler.” 

“97. Kadın, erkek, inanmış olarak kim iyi iş işlerse, ona hoş bir hayat yaşatacağız. Ecirlerini yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.”


18 Kehf Suresi 

“30,31. İyi hareket edenin ecrini zayi etmeyiz. Doğrusu, inanıp yararlı iş yapanlara, işte onlara, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bilezikler takınırlar, ince ve kalın ipekliden yeşil elbiseler giyerek tahtları üzerinde otururlar. Ne güzel bir mükafat ve ne güzel yaslanacak yer!”

“107. Ama inanıp yararlı iş işleyenlerin konakları Firdevs cennetleridir. 108. Orada temelli kalırlar, başka bir yere gitmek istemezler.”


19 Meryem Suresi

“60,61. Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş yapanlar bunun dışındadır. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmadan, Rahman’ın kullarına gaybde vadettiği cennete, Adn cennetlerine gireceklerdir. Şüphesiz, O’nun sözü yerini bulacaktır. 62. Orada boş sözler değil sadece esenlik veren sözler işitirler. Orada rızıklarını sabah akşam hazır bulurlar. 63. Kullarımızdan Allah’a karşı gelmekten sakınanları mirasçı kılacağımız Cennet işte budur.”

“96. İnanıp yararlı iş işleyenleri Rahman sevgili kılacaktır.”


20 Tâhâ Suresi

“75,76. Rabbine inanmış ve yararlı iş yaparak gelenlere, işte onlara, en üstün dereceler, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları Adn cennetleri vardır. Bu, arınanların mükafatıdır.”

“101.Yaptıklarına karşılık katımızdan kendileri için iyi şeyler yazılmış olanlar, işte onlar cehennemden uzak tutulanlardır. 102.Cehennemin uğultusunu duymazlar. Canlarının istediği şeyler içinde temelli kalırlar. 103. En büyük korku bile onları üzmez; kendilerini melekler: “Size söz verilen gün işte bugündür” diye karşılarlar.”


22 Hac Suresi 

“14. Doğrusu Allah, inananları ve yararlı işler işleyenleri, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Allah, şüphesiz, istediğini yapar.” 

“23. Doğrusu Allah, inanıp yararlı iş işleyenleri, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Orada altın bilezikler ve inciler takınırlar. Oradaki elbiseleri de ipektendir. 24. Bu kimseler, sözün güzelini işitecek duruma ulaştırılmışlar, övülmeğe layık olan Allah’ın yoluna eriştirilmişlerdir.”

“50. Cömertçe verilmiş rızık ve mağfiret, inanan ve yararlı iş işleyenleredir.”


23 Mü’minûn Suresi

“10,11. İşte onlar, temelli kalacakları Firdevs cennetine varis olanlardır.”


25 Furkân Suresi 

“10. Dilerse sana, bunlardan daha iyi olan, içlerinden ırmaklar akan cennetler verebilen ve köşkler kurabilen Allah yücelerin yücesidir.” 

“15. De ki: “Bu mu iyidir, yoksa Allah’a karşı gelmekten sakınanlara mükafat ve gidilecek yer olarak söz verilen ebedi cennet mi daha iyidir? 16. Temelli kalacakları cennette diledikleri şeyleri bulurlar. Bu, Rabbinin yerine getirilmesi istenen bir vaadidir.”

“24. O gün, cennetliklerin kalacağı yer çok iyi, dinlenecekleri yer çok güzeldir.”

“75. İşte onlar, sabrettiklerinden ötürü cennetin en yüksek dereceleriyle mükafatlandırılırlar. Orada esenlik ve dirlik dilekleriyle karşılanırlar. 76. Orada temellidirler. Orası ne güzel bir yer ve ne güzel duraktır!”


26 Şuarâ Suresi 

“90. Cennet, takva sahiplerine yaklaştırılır.”


29 Ankebût Suresi 

“58,59. İnanıp yararlı iş işleyenleri, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetteki köşklere yerleştiririz. Sabredip, Rablerine güvenerek iş görenlerin ecri ne güzeldir!”


30 Rûm Suresi 

“15. Ama inanıp yararlı iş işleyenler, ağırlanacakları bir cennette bulunurlar.”

44. Kim küfre saparsa, kendi aleyhine küfre sapar. Kim de salih amel işlerse, kendileri için (cennetteki yerlerini) hazırlamış olurlar.”


31 Lokmân Suresi 

“8,9. İnanıp yararlı iş işleyenler için, Allah’ın vadi gereğince temelli kalacakları nimet cennetleri vardır. O; güçlüdür, hakimdir.”


32 Secde Suresi 

“19. İman edip salih amel işleyenlere gelince, işledikleri amellere karşılık bir ikram olsun diye, onlara Me’va Cennetleri vardır.”


35 Fâtır Suresi 

“33. Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler, oradaki elbiseleri de ipektir. 34. Derler ki: “Bizden üzüntüyü gideren Allah’a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. 35. Bizi lütfuyla, temelli kalınacak cennete O yerleştirdi. Orada bize ne bir yorgunluk gelecek ve ne de usanç gelecektir.”


36 Yâsîn Suresi 

“55. Şüphesiz ki cennet ehli, o gün sevinçli bir şekilde (cennet nimetleriyle) meşguldürler. 56. Onlar ve eşleri gölgelikler içinde sedirlere yaslanmışlardır. 57. Orada kendileri için meyveler ve her istedikleri vardır. 58. Onlara çok merhametli Rab tarafından sözlü olarak verilen “selam” vardır.”


37 Saffât Suresi 

“41. Bunlar için bilinen bir rızık vardır. 42. Meyveler… Onlar ikram olunanlardır. 43. Naim Cennetlerindelerdir. 44. Karşılıklı tahtlar üzerinde (kurulmuşlardır). 45. Kaynakta doldurulmuş kadehlerle etraflarında dolanılır. 46. (Kadehlerin içinde) içenlere lezzet veren beyaz bir içecek vardır. 47. Ondan dolayı ne bir baş ağrısı (çekerler), ne de sarhoş olurlar. 48 . Yanlarında, bakışları sadece kocaları üzerinde olan iri gözlü eşler vardır. 49. Sanki onlar, saklı birer inci gibidir. 50. Birbirlerine yönelip karşılıklı sorarlar, 51. İçlerinden bir sözcü der ki: “Benim bir dostum vardı.” 52. Derdi ki: “Sen, (ahiret hayatını) tasdik edenlerden misin?”


38 Sâd Suresi

“50. Kapıları onlar için açılmış Adn Cennetleri. 51. Orada (sedirlere) yaslanarak çokça meyve ve içecek istemektelerdir. 52. Yanlarında, bakışları yalnızca (kocaları) üzerinde olan, yaşıt (hepsi genç kadınlar) vardır. 53. Bu, hesap günü için size vadolunandır. 54. Şüphesiz ki bu, hiç bitmeyecek olan rızkımızdır.”


39 Zümer Suresi 

“20. Fakat Rablerinden korkup sakınanlar için (özel misafirlerin ağırlandığı) odalar vardır, onların üstünde de inşa edilmiş altından ırmaklar akan başka odalar vardır. Allah’ın vaadi… Şüphesiz ki Allah vaadinden dönmez.”

“73. Rablerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete götürülürler. Oraya varıp da kapıları açıldığında, bekçileri onlara: “Selam size, hoş geldiniz! Temelli olarak buraya girin” derler. 74. Onlar: “Bize verdiği sözde duran ve bizi bu yere varis kılan Allah’a hamdolsun. Cennette istediğimiz yerde oturabiliriz. Yararlı iş işleyenlerin ecri ne güzelmiş!” derler.”


40 Mü’min Suresi

“8. “Rabbimiz! Müminleri ve babalarından, eşlerinden, soylarından iyi olanları, kendilerine söz verdiğin Adn cennetlerine koy; şüphesiz güçlü olan, Hakim olan ancak Sensin”

“40. Kim bir kötülük yaparsa, yalnızca onun benzeriyle karşılık görür. Kim de erkek veya kadın bir mümin olarak salih amelde bulunursa bunlar, cennete girerler ve orada hesapsız bir şekilde rızıklanırlar.”


41 Fussilet Suresi

“30.Şüphesiz ki: “Rabbimiz Allah’tır.” deyip sonra da istikamet üzere olanların üzerine melekler iner (ve der ki): “Korkmayın, üzülmeyin, size vadolunan cennetle sevinin.”


42 Şûrâ Suresi

“22.Yaptıkları şeyler başlarına gelirken, zalimlerin korkudan titrediklerini görürsün. İnanıp yararlı işler işleyenler cennet bahçelerindedirler. Rablerinin katında, onlara diledikleri verilir. İşte büyük lütuf budur.”


43 Zuhruf Suresi 

“70. Siz ve eşleriniz (Allah tarafından) ağırlananlar olarak cennete giriniz. 71. Onların etrafında altın tabaklar ve kadehlerle dolaşılır. Orada canın istediği ve göze hoş gelen her şey vardır. Siz orada ebedî kalacaksınız. 72. İşte, yaptığınız ameller karşılığında mirasçı olduğunuz cennet budur. 73.  Orada, sizin için kendisinden yiyeceğiniz çokça meyveler vardır.”


44 Duhan Suresi 

“51. Kuşkusuz muttakiler, güvenli bir makamdalardır. 52. Cennetler ve pınarlar içinde. 53. İnce ve kalın ipekten elbiseler giyinir, karşılıklı otururlar. 54. İşte böyle… Onları iri gözlü hurilerle evlendirdik. 55. Orada, emniyet içinde, her çeşit meyveden isterler. 56. Orada, ilk ölümleri dışında bir ölüm tatmazlar. Ve (Allah,) onları cehennem azabından korumuştur.”


47 Muhammed Suresi 

“15. Muttakilere vadolunan cennetin misali şöyledir: Orada bozulmamış sudan ırmaklar, tadı değişmemiş süt ırmakları, içenlere lezzet veren içki nehirleri ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada onlar için her türlü meyveden ve Rablerinden bir bağışlanma vardır. (Hiç böyle biri) ateşte ebedî kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar sudan içirilen kimse gibi olur mu?


50 Kâf Suresi 

“31. Cennet, muttakilere uzak olmaksızın yakınlaştırılmıştır. 

“34. Ona selamet ve esenlikle girin. Bu, ebedîlik günüdür. 35. Orada her istedikleri onlarındır. Yanımızda fazlası da vardır.”


51 Zâriyat Suresi 

“15. Hiç kuşkusuz muttakiler, cennetlerde ve pınarlardadır. 16. Rablerinin kendilerine verdiği (nimetleri) alırlar. Çünkü onlar, bundan önce muhsinler/kulluğunu en güzel şekilde yapmaya çalışanlar idi.”


52 Tûr Suresi 

“17. Şüphesiz ki muttakiler, cennetlerde ve nimetler içerisindelerdir. 18. Rablerinin kendilerine verdiği (nimetlerden dolayı) mutludurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur. 19. “Amellerinize karşılık, afiyetle yiyip için. 20. Sıra sıra dizilmiş sedirler üzerine yaslanmışlardır. Hem, onları iri gözlü hurilerle evlendirmişizdir. 21. İnanan, soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır. 22. Onlara canlarının istediği meyvelerden ve etten bolca verdik. 23. Orada kadehleri elden ele dolaştırırlar. (Kadehlerdeki şaraptan dolayı) ne boş söz söylerler ne de günaha girecek bir iş yaparlar. 24.  Kendilerine ait olan hizmetkârlar etraflarında dolanır. Onlar âdeta sedefte saklı inci gibilerdir. 25. Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar: 26. Derler ki: “Biz daha önce ailemizin arasında (azaptan) korkardık.” 27. “Allah bize lütfetti de bizi yakıp kavuran cehennem azabından korudu.” 28. Gerçekten biz bundan önce O’na yalvarıyorduk. Şüphesiz O, iyilik edendir, çok merhametlidir.”


53 Necm Suresi 

“15. Onun hemen yanında Me’va Cenneti vardır.”


55 Rahmân Suresi 

“46. Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardır. 47. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? 48. İki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur. 49. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 50. İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır. 51. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 52. İkisinde de her türlü meyveden çift çift vardır. 53. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 54. Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanırlar. İki cennetin de meyvesinin devşirilmesi yakındır. 55. Öyleyken Rabinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 56. Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur. 57. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 58. Sanki onlar yakut ve mercandırlar. 59. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 60. İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir? 61. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 62. Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır. 63. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

64. Bu cennetler koyu yeşildirler.

65. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 66. İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır. 67. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 68. İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır. 69. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 70. İçlerinde huyu güzel yüzü güzel kadınlar vardır. 71. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 72. Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş hûriler vardır. 73. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 74. Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur. 75. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 76. Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel döşemelere yaslanırlar. 77. Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 78. Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir.


56 Vâkıa Suresi 
  1. (Hayırda) önde olanlar,(ecirde de) öndedirler. 11, 12. İşte bunlar, naîm cennetlerinde (Allah’a) en yakın olanlardır. 13. (Onların) çoğu önceki ümmetlerden, 14. Birazı da sonrakilerdendir. 15, 16. Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedir, karşılıklı olarak oturup yaslanırlar. 17. Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolaşır; 18. Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle. 19. Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir. 20. (Onlara) beğendikleri meyveler, 21. Canlarının çektiği kuş etleri, 22, 23. Saklı inciler gibi, iri gözlü hûriler, 24. Yaptıklarına karşılık olarak (verilir). 25. Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler. 26. Söylenen, yalnızca «selâm, selâm»dır. 27. Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere! 28. Düzgün kiraz ağacı, 29. Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları, 30. Uzamış gölgeler, 31. Çağlayarak akan sular, 32, 33. Tükenmeyen ve yasaklanmayan, sayısız meyveler içindedirler; 34. Ve kabartılmış döşekler üstündedirler. 35. Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık. 36, 37. Onları, eşlerine düşkün ve yaşıt bâkireler kıldık. 38. Bütün bunlar sağdakiler içindir. 39. Bunların birçoğu önceki ümmetlerdendir. 40. Birçoğu da sonrakilerdendir.  

“88. Fakat (ölen kişi Allah’a) yakın olanlardan ise, 89. Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır. 90. Eğer o sağdakilerden ise, 91. «Ey sağdaki! Sana selam olsun!»”


57 Hadîd Suresi  

12. O gün, mümin erkek ve mümin kadınların nurlarının önlerinden koştuğunu ve sağlarından (amel defterlerini aldıklarını) görürsün. (Onlara denir ki:) “Bugün müjdeniz, içinde ebedî kalacağınız, altlarından ırmaklar akan cennetlerdir. Bu, büyük kurtuluşun/kazancın ta kendisidir.” 

“21. Ey İnsanlar! Rabbiniz tarafından bağışlanmaya, Allah’a ve Peygamberine inananlar için hazırlanmış, genişliği yerle göğün genişliği kadar olan cennete koşusun; bu Allah’ın dilediğine verdiği lütfudur. Allah, büyük lütuf sahibidir.”


58 Mücadele Suresi 

“22. Allah’a ve Ahiret Gününe iman eden bir topluluğun -babaları, oğulları, kardeşleri, aşiretleri dahi olsa- Allah ve Resûl’ü ile sınırlaşan insanlara sevgi beslediğini göremezsin. Bunlar, (Allah’ın) kalplerine imanı yazdığı ve onları kendinden bir ruhla desteklediği kimselerdir. Onları altından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennete sokar. Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da (Allah’tan) razı olmuşlardır. Bunlar, Allah’ın taraftarlarıdır. Dikkat edin! Hiç şüphesiz Allah’ın taraftarları, galip gelecek olanlardır.”


59 Haşr Suresi 

“20. Ateş ehli ile cennet ehli bir olmazlar. Cennet ehli, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”


60 Mümtehine Suresi 

“12. Ey Nebi! Şayet mümin kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek (kocalarına ait olmayan gayrimeşru bir çocuğu kocaya nispet etmemek), marufta sana isyan etmemek üzere sana gelirlerse; onların biatlerini kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz ki Allah, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir.


64 Teğabûn Suresi 

“9. Sizi Toplanma Günü için bir araya getireceği gün, işte o gün Teğabûn/Aldanma Günüdür. Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse, onun kusurlarını örter ve onu altından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. Büyük kurtuluş/kazanç budur işte”


65 Talak Suresi 

“11. İman edip salih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye Allah’ın apaçık ayetlerini size okuyan Resûl (göndermiştir). Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse, onu içinde ebedî kalacağı, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah, şüphesiz ki ona güzel bir rızık vermiştir.”


83 Mutaffifîn Suresi 

“23.Sedirler üzerinde (etrafı) seyretmektelerdir. 24. Onları, yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın. 25,26. Sonunda misk kokusu bırakan, ağzı kapalı saf bir içecekten içerler. İyi şeyler için yarışanlar, bunun için yarışsınlar. 27,28. Onun katkısı gözdelerin içtiği yüce kaynaktandır. 29. Suçlular, şüphesiz, inanmış olanlara gülerlerdi. 30. Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kırparlardı. 31. Taraftarlarına vardıklarında bununla eğlenirlerdi. 32. İnananları gördükleri zaman: “Doğrusu bunlar sapık olanlardır” derlerdi. 33. Oysa kendileri, inananlara gözcü olarak gönderilmemişlerdi. 34. Bugün de, inananlar inkarcılara gülerler. 35,36. Tahtlar üzerinde, inkarcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler.” 


85 Burûc Suresi 

“11. Hiç şüphesiz, iman edip salih amel işleyenler için, altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş/kazanç budur.”


88 Ğaşiye Suresi 

8, 9, 10, 11. O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar; (dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır, yüce bir cennettedirler. Orada boş bir söz işitmezler. 12, 13, 14, 15, 16. Orada (cennette) devamlı akan bir pınar, orada yükseltilmiş tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra dizilmiş yastıklar, serilmiş halılar vardır.”


98 Beyyine Suresi 

“7. Hiç şüphesiz iman edip salih amel işleyenler, bunlar yaratılmışların en hayırlılarıdır. 8. Onların, Rableri katındaki mükâfatları, içinde ebedî kalacakları ve altından ırmaklar akan Adn Cennetleridir. Allah onlardan razı olmuş, onlar da (Allah’tan) razı olmuşlardır. Bu, Rabbinden korkan kimse içindir.”


82 İnfitar Suresi 

“13. Şüphesiz, iyiler Naîm cennetindedirler.”


76 İnsan Suresi 

5. İyiler ise, kâfûr katılmış bir kadehten (cennet şarabı) içerler. 6. (Bu,) Allah’ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.“

11. İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir. 12. Sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve (cenetteki) ipekleri lütfeder. 13. Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk. 14. (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur. 15, 16. Yanlarında, gümüş kaplar ve billûr kâselerle, gümüş beyazlığında (billûr gibi) şeffaf kupalarla dolaşılır ki, sâkiler bunu (cennet şarabını) ölçüsünce tayin ve takdir ederler.  17. Onlara orada bir kâseden içirilir ki (bu şarabın) karışımında zencefil vardır. 18. (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir. 19. O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın. 20. Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün. 21. Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır; gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirir. 22. (Onlara şöyle denir:) Bu, sizin için bir mükâfattır. Sizin gayretiniz karşılığını bulmuştur.


33 Ahzab Suresi 

“44. Allah’a kavuşacakları gün mü’minlere yönelik esenlik dileği “Selâm”dır. Allah, onlara bol bir mükâfat hazırlamıştır.”


69 Hakka Suresi 

19, 20. Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der.21, 22, 23. Artık o, meyveleri sarkmış yüce bir cennette hoşnut kalacağı bir hayat içindedir. 24. (Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yiyin, için.


78 Nebe Suresi 

31, 32, 33, 34. Şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır. 35. Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler. 36. Bunlar Rabbinin yeterli bir bağışı, mükâfatıdır.”


54 Kamer Suresi 

54, 55. Takvâ sahipleri cennetlerde ve ırmakların kenarlarında, güçlü ve Yüce Allah’ın huzurunda hak meclisindedirler.”


77 Mürselat Suresi

41, 42. Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır. 43. (Kendilerine:) «İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yiyin için» (denir). 44. İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.”


101 Karia Suresi 

6, 7. O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.”


87 A’la Suresi 

14, 15. Temizlenen, Rabbinin adını anıp O’na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.”


89 Fecr Suresi

27, 28, 29, 30. Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!”

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs