Affedip hidayet veren saptıran ve rızık veren O'dur

 

Allahu Teala'nın affetmesi, Hidayet, sapıklığı ve rızkı onun vermesi

"Allahu Teala kendisine şirk koşanı affetmez"

Günümüzde olduğu gibi eski dönem (asır)'lerde de bu hastalıklar mevcuttu. İnsanlar dalalet, sapıklık ve hidayet arasındadır. Kul kurtuluşu veya sapkınlığı seçer. Allah seçtiği şeyi yaratır.

"Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Azîz'dir, Hakîm'dir O." İbrahim / 4

Dalaletten sadece Allah'ın kurtardıkları selamete ulaşabilir. Bir kimse neden Allah azze ve celle'nin sapıklığı yarattı demesi Hakka suç isnadında bulunması demektir. 

"Allah, iyiye ve güzele götürmek istediğinin göğsünü İslam'a açar; saptırmak dilediğinin de göğsünü öylesine daraltıp tıkar ki, o, göğe yükseliyormuş gibi olur. Allah, iman etmeyenler üzerine pisliği işte böyle atıverir." En'am / 125

Allah'ım hatalarımızı günahlarımızı bağışla, bizi dinin üzere sabit kıl. 

İnsanların iç yüzleri dışa vursa belki insan suretinde kimseyi bulmak bu toplumda mümkün olmayabilir. Salihler müstesna insanlar çeşitli şekillere girmiş hayvanlar gibi ortalıkta dolaşmaktadırlar. Bugün insanlar hakka karşı şirk koşmak için birçok argümanı oluşturmuştur. Maymuncular maymundan geldiklerini savuna dursunlar, materyalistler görüp elle tuttukları maddeyi öne koysunlar, şehvetlerini esiri olmuşlar sapkınlıklarını öne çıkartıp özgürlük isteyip; eşeklerin ortalıkta çiftleştikleri gibi sapkınlık ve azgınlıkta hem Ferdi hem de topluluk olarak bu işleri siyasi azlıklarına ramen sistemin güvencesiymiş gibi yapmaya çalışmaların bu yaptıklarından dolayı şirk ve sapkınlık hat safaya çıkmıştır. 

Allah'ın zatında sıfatlarında ve fiillerinde ona ortak koşuyorlar. Allah hangi şekilde olursa olsun kendisinden başka ilah edinenleri müşrikleri affetmeyeceği hakkında ilahi bilgi vardır. Şirkten başka dilediği kimsenin büyük veya küçük günahlarını affeder. 

Helal olarak kabul edilmediği takdirde, Allah dilerse büyük günahları da affeder. Büyük günahı helal kabul edenler küfre düşmüşlerdir. Küçük günahları helal sayanlar da kafir olmuşlardır.

"Allah dilediğine rızkı genişletir, dilediğine daraltır..." Ra'd / 26

Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal ve temiz olarak yiyin. Yalnızca Allah’a kulluk ediyorsanız, O’nun nimetlerine şükredin. Nahl 114

Nice canlı vardır ki, kendi rızkını taşıyamaz. Onları da sizi de Allah rızıklandırır. O, (işiten ve dualara icabet eden) Es-Semi’, (her şeyi bilen) El-Alîm’dir. Ankebût/60

Allah’ın tayin ettiği bir rızkı ancak kime tayin etmişse o yer başkası o rızkı yiyemez. Rızık Allah (CC) kullarına yemeleri için nasip ettikleri her şeydir. Rızık helal veya haram olması haram olan rızkın vasfını değiştirmez. Allah'ın kuluna verdiği haram rızık o verdiği için haram değildir demekte küfürdür.