Kadiri Yolu

Süheyl b. Amr ve Hudeybiye anlaşması




Kureyş Peygamberimizi Kabe'ye ziyaretten men etmede kararlı hareket etmekteydi. Allah resulü aleyhissalatu vesselam Mekke’ye ilerlerken devesi kasva yolda yürürken Seniyye'ye varınca birdenbire çöküverdi. Etrafındakiler “deh” dedilerse de deve çökmekte ısrar etti. 

 

Ashab-ı kiram kasvanın inadı tuttu dediler. Peygamber aleyhissalatu vesselam kasva’nın inadı tutmaz onun böyle bir huyu yoktur. Ama vaktiyle Kâbe'yi yıkmak üzere gelen Ebrehe ordusundaki fili men eden Allah onu men etmiştir. Ruhumu elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki Kureyş Harem dahilinde Allah'ın muhterem kıldığı şeylere hürmet kastıyla benden bir şey istemeye dursunlar, onu muhakkak kendilerine veririm, buyurarak hayvanını dürttü hayvan hemen sıçrayarak kalktı ve Semed kuyusu üzerinde bulunan Hudeybiye müntehasına indi. Burada kendisi ile anlaşma yapmak üzere gelen Süheyl’i peygamber efendimiz görünce artık işimiz kolaylaştı buyurdu. 

 

Süheyl Efendimize; Haydi okka ile kağıt kalem getirin sizinle aramızda bir müsalahaname yaz dedi. 

 

Peygamber Aleyhisselam Katip çağırdı katip ki “Hz. Ali”dir: Bismillahirrahmanirrahim yaz diye buyurdu. 

 

Sühely: Rahman mı? Ben onun ne olduğunu bilmiyorum. Daha önceleri yaza geldiğin gibi: “Bismike’llâhümme” (ilahi senin adınla) diye yazdır dedi. 

 

Müslümanlar: Vallahi Bismillahirrahmanirrahim'den başkasını yazmayız dediler. 

 

Allah resulü: “Bismike’llahümme yaz” dedi. Sonra da: “Bu name Allah'ın peygamberi Muhammed'in üzerinde Kureyş ile hükme vardığı bir muahedenamedir” diye yazmasını söyledi. 

 

Süheyl: Vallahi biz senin peygamber olduğunu kabul etseydik seni Beyt’ten men etmez seninle savaşmazdık. Abdullah oğlu Muhammed diye yazdır, dedi. 

 

Resulullah aleyhisselatu vesselam: Siz beni yalanlasanız da vallahi ben Allah'ın resulüyüm diyerek katibe “Abdullah oğlu Muhammed” yaz emrini verdi.

 

Resulullah efendimiz: Anlaşma şartlarını teklif ederek Süheyl’e: “Bizimle beyti Şerif arasını serbest bırakınız da onu tavaf edelim dedi. 

 

Süheyl: Vallahi cebren ve kahren istila olunduk diye Arap milletinin dedikodu yapmaması için bu sene serbest bırakmayız. Ama gelecek seneden itibaren başlasın dedi. Bu maddede böyle yazıldı. 

 

Süheyl bizden sana senin dininden olan bir erkek gelirse onu bize iade edeceksin dedi. 

 

Müslümanlar sübhanallah Müslüman olarak gelen birini müşriklere nasıl geri verilir dediler. Onlar bu halde iken Süheyl'in oğlu Ebu cendel ayaklarında bukağı ile seke seke geldi. Ebu cendel Müslüman olduğu için müşrikler tarafından hapsedilmiş Mekke'nin alt tarafında kapatıldığı yerden çokça işkence edilmişti. Her nasılsa oradan çıkmayı başarmış kendisini Müslümanlar arasına atmıştı. 

 

Süheyl: Bu ya Muhammed seninle üzerinde anlaştığımız maddelerin ilki onu bana geri vermelisin dedi. Hazreti peygamber aleyhissalatu vesselam muahedenameyi henüz imza etmedik buyurdu. 

 

Süheyl: Vallahi bu takdirde seninle asla hiç bir hususta sulh yapmam dedi. 

Allah resulü: Haydi, bunu bağışlayıp imza et dedi.

Süheyl: Bağışlamam dedi.

Peygamberimiz: Benim için yap dedi.

Süheyl: Yapamam! Süheyl’in yanında gelen Mikrez: Tamam onu sana bağışladık dedi lakin Ebu Cendelin babası Süheyl olmaz dedi ve sonunda, Süheyl Arzu ettiğine ulaştı ve anlaşma imzalandı.

 

Allah resulüne bu kadar zorluk çıkartan anlaşma vaatlerinde esneme yapmamakta ısrarcı davranıp bağlayıcılığı ile zafer kazanıp, peygamber efendimize zorluk çıkardığını düşünen Süheyl Hudeybiye'den sonraki sene veda haccında hali bir başkaydı. 

 

Hudeybiye fethin en azametli olanı olmuştur. O gün Hz Muhammed aleyhisselatu vesselam Kullar acele ediyordu. Allah ise işleri Murad ettiği mecraya ulaştırıncaya kadar, kulların ivmeleri gibi ivmez. Veda haccında (Anlaşma maddelerini tespit eden) Süheyl b. Amr'a bakın kurbanların kesildiği mahalde ayakta duruyor resulullah'ın kurbanlık develerini yaklaştırıyordu. Peygamberimiz de eliyle kurbanları kesiyordu. Sonra Peygamberimiz berberi çağırdı berber gelip başını tıraş etti. Süheyl Allah resulünün saç kıllarını topluyor iki gözü üzerine koyuyordu o anda onun Hudeybiye günü anlaşma maddelerindeki ısrarıyla Bismillahirrahmanirrahim yazılmasını kabulden kaçınması ile Hz. Muhammed Resulullah cümlesinin yazılmasına karşı çıkışını hatırladığımda kendisini İslam'a hidayet eden Allah'a hamd ettim diyordu Hz. Ebubekir.


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs