Kadiri Yolu

Abdülkadir Geylani'nin İnsanın Yaratılışı Hakkındaki Düşünceleri

İnsanoğlunun Yaratılışı Hakkındaki Düşünceleri 


Şu insanın yaradılışındaki hikmeti düşündünüz mü, ne kadar akıllara hayret verici bir şeydir o!


Heva ve hevesine uymadığı zaman bir melek, nefsinin çirkin arzularını yendiğinde derin manalar taşıyan bir letafet membaı, gaybi sırların gariplerini içinde bulunduran bir hazine; kâh nur, kah zulmetle dolu acayip bir kab; Ruh gelininin içinde süslenerek gizlendiği bir saraydır…


Onun gayb ve hazırdakileri bilen ulu varlığın en büyük eseri olduğunu, akıl canlı bir biçimde göstermektedir.. O, varlık denizlerindeki ilim gemilerinde barınan ruh incileri ile heykel sedeflerini bariz bir şekilde taşımaktadır…


O, ruh sayesinde mücahede sahalarına yürüdü. İşte orada akıl sultanı, nefis sultanının tam karşısında hücuma hazır bir vaziyette durdu. Göğsünün tam ortasında karşılaştılar, kıyasıya döğüşmeye başladılar. - Nefis, heva sultanının en kıymetli askerlerindendir. Ruh da akıl sultanının askerlerinden en ileri gelenidir..

Orada bir ses:

- Ey Allah Ordusu! Ey Hak gönüllüleri, hazırlanın!..» derken;

Başka bir ses:

«Ey heva askerleri, haydi ne duruyorsunuz, ileri atılsanıza!.. Neden korkuyorsunuz!» der. Böylece herkes tuttuğu tarafın galip gelmesi için çalışır,

herkes hasmının sırtını yere sermek için gayret sarf eder..

Zafer, Hak yolunda olanlarındır.. Çünkü Hak, kimle beraber olursa o muhakkak galib gelir ve Hak makam-ı Sıdka ulaştırıncaya kadar onunla olur.

İşte bu, Allah'ın velisine karşı olan Hüsn-ü nazarının müsbet bir sonucudur!..»


Ey Gulâm! Madem ki akıl, büyük saadet yolunda seni yalnız bırakmıyor, öyleyse ona uy! Nefsin ve hevandan ayrıl! Akılları hayrette bırakan, yukarda arz ettiğin: mücadeleyi kendi gözümle müşahede ettim... Şunu da iyi bil ki, ruh, semavî ve gaybîdir.. Nefis türabı ve arzıdır. (Yani yerdeki toprakla ilişkisi vardır.)


Lâtif kuş, inayet kanadını açarak, baş döndürücü bir yerde ulviyet ağacına uçup kondu ve kurbiyet dalında yuva yaptı. İştiyak ve vuslat dili ile ötmeğe başladı. Ünsiyet arkadaşı aradı, Hakikat cevherlerini marifet sahalarından topladı. O baş döndürücü yer karanlıklar içinde kaldı. Kalıp ve şekiller yok olunca kalp sırları meydana çıktı.


Evet O, kalbine bir nazar eylerse, Onu (aklını) makam-ı arşında ikâme eder, Ona ilmin hakikatlarını bahş eder, marifet sırlarının bekçileri yapar.. İşte o zaman aklınla ezel cemâlini görür, hâdis sıfatıyla nitelenen her şeyden yüz çevirirsin... Sırrın basiretiyle, Kurbiyet aynasında Melekût âleminin insanlarını seyr edersin!.. Yüce himmet ve gidişatının gözünde, hakikat  emarelerini gösteren keşf meclisinde, fütuhat gelinleri raks etmeğe başlar..


Ey dağınık akıllar, ne duruyorsunuz? Haydi toparlanın da, sâfî fikirleri karanlık dehlizlerden kurtaracak yiğitlerin şahlanan atlarını eyerleyin, hazırlayın!..


Marifet ve inayet erbabının delilleri, kişinin benliğine çekilmiş olan şüphe ve tereddüt perdelerini aralar.. Şayet bu deliller kâfi gelmezse, ona katılan sağlam bir irade, Hakkın elinde bâtılın fikirlerini bir daha dirilmemesiye boğar..»



1 Yorumlar

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Yorum Gönder

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar