Kadiri Yolu
Asıl İşgal Düşünce ve Kültürde mi Yaşanır



Düşünce ve kültür değişimleri aslında bir işgalin ve çalışmanın göstergesidir. Devletin sadece topraklarını işgal etmekle her şey bitmez. Bitmedi de inançla yedi düvele savaş verildi neyle inançla kültürümüzle. Değişik şekillerde karşımıza çıkan işgal ve güç dengeleri oyunları günümüzde çokça oynanmaktadır. Devlet güçlüyse boyun eğdirme senaryolarına karşı dik durur ve yoluna devam eder. Daha yakın zamana kadar yaşanan rahip Bronson olayını hatırlarsanız güçlü devlet ekonomik olarak para üzerinden kurla oynayarak dengeleri nasıl sarsmış ve istediğini de almıştı.

Ekonomik boyun eğiş bazen kültür ve düşünce alanında da büyük etkiler yapmaktadır. Güçlü devletler, hükümetleri güçlü olmayan devletleri uyguladıkları darbelerle yıkmaktadırlar.

Batı ve batılılaşma taraftarları Kur'an’a ve İslam’a karşı çeşitli hamleleri en hiddetli ve şiddetli şekilde yapmaktadırlar. Ülkemizde hali daha lozan'dan alınan güçle özgürce ders programı düzenleyerek Milli Eğitim müfredatından ayrı ve bağımsız programlar yapan müstemleke devletlerin ülkemizde açtığı bu okullar, türk gençlerinden seçerek aldıkları öğrencileri her şeyi altüst etmek için eğitmektedirler. Buna bir sınırlama ve tahdit konulmuştur. Bunların ana hedefi İçimizden bizi yıkacak maşalar bulup yetiştirmektir. Kur'an ve sünnete bağlı olmayan, örf, anane ve kültürüne sırt çevirmiş nesiller yetiştirme hedeflenmektedir.

İslam ülkeleri yöneten tüm yöneticiler, krallar vb. İşgalci sömürünün ve yıkıcı odakların kuklaları olmuşlardır. İşgalci israil başbakanı Netanyahu; “İsrail” ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik vahşi saldırıları sürerken Arap liderleri aşağılayıp, tehdit etti. “İsrail” Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kim işgalci İsrail'e katliam yapıyor diyerek tepki gösterir ve yaptırıma hazırlanır ise şu şekilde onları tehdit etti. “Arap liderlerine söylüyorum. Eğer iktidarınızı ve çıkarınızı korumak istiyorsanız, yapabileceğiniz tek şey var. O da sesinizi kesmek.” ifadelerini kullandı.

İran'ın attığı füzeleri Ürdün vuruyor. Yemenin attığı füzeleri ise Suudi Arabistan vurarak indiriyor. Batılıların İslam olan topluluklara karşı tavrı hiç değişmedi. Düşünsenize, Cezayirli ile Tunuslu, Faslı ile Sudanlı ve Suriyeli şive farklılıklarından anlaşamadıklarını görülüyor. Kültürlerimiz gib dilimizde özellikle İslam ülkelerinde bozulmuştur. Bize bundan büyük bir darbe vurulmadı. Dilimizi kültürümüzü kaybettik. Unutulmamalı bir milletin dilini kaybetmesi karakterini, ruhunu ve şahsiyetini kaybetmesiyle eş değerdedir. İnsanlar dilleriyle anlaşırlar anlaşılırlar. Onun birikimi kültürlerinin çoğalmasına ve başkalarına kültürlerini taşımalarına yardımcı olur.

Müslümanlar geleneklerini, adetlerini, ahlaklarını, giyimlerini değiştirdiler. Kimliklerini unutmaya başladılar. Özgüvenlerini yitirdiler. Bu batılıların gizli çalışmaları islam olan toplumumuzun merkezinde eksen kayması yaşanmasına sebep olmuştur. Toplumumuzda yaşanan ne varsa bize ve inanc ve kültürümüze yakışmayan bilinki dış odaklı çalışmaların ürünü ve İslam'ın yıkılması için yapılan bir çalışmanın göstergesidir.

Bunun için yapılması gereken çalışmalar vardır. Ülkemizde inancımıza, kültürümüze, örfümüze, annemize karşı yapılan tüm hareketlere karşı bilgilendirmeyi en hızlı bir şekilde yapmak zorundayız. Zalimler kimdir? Tağut ve tuğyan edenler kimlerdir? İslam'a karşı yapılan bütün gizli hareketleri açık etmelidir. İslam bu vatanın vazgeçilmez birlik beraberlik sembolüdür. İnançla yorulmamış bir devlet anlayışı ne yazık ki, karakteri olmayan şahısların kılıç kaldırmasıyla her zaman bozulmaya mahkumdur. O yüzden Devlet inançla yönetilmeli temeli, Anayasası inancımızla uyumlu olmalı ve hazırlanmalıdır.

Tüm müslümanların çalışmaları ve gayretleri Allah'ın istediği şekilde bir hayat sürmek ve bunu bütün hayatın zerrelerine yayacakları bir ortamı hazırlamak olmalıdır. Böyle bir çalışma içinde olmamak büyük bir vebaldir. Dolayısıyla bu insanların hepsi günahla karşı karşıyadır. Haksızlıklara, zulme, Tuğyan etmiş bir zihniyete, sömürgeye, adaletten uzak bir toplum yapısına gitmeye, çirkin ve sapkın propaganda ve çalışmalara, kültürümüze ve inancımıza karşı isyana müdahale etmemek yine büyük bir vebaldir.

Ümmetin birliğinin oluşmasında bir yapı taşı koymamak bu mücadeleyi göstermemek suç olsa gerek. Bu vatan bize ceddimizden emanettir. Fırat İle, Dicle ile akan her ırmağıyla paylaşılmaya çalışılan bu verimli topraklar, dağıyla taşıyla, bir çakıl taşına kadar onu vermeden, bayrağı indirtmeden, İslam'ın sesi olan ezanları ve Kur'an'ı susturmadan İnançla yaşayacağımız herkesin birbirine saygısının olacağı adaletten ayrılmayan insanlar topluluğu için gayret sarf edenler gibi bizde gücümüzü sarf etmeliyiz. Unutmayalım ki bundan başka vatanımız yoktur. İnançlı neferlerle bu vatan ayakta kaldı yine onlarla ayakta kalacak Allah'ım Neslimizin uyanıp Hak olan davaya sarılmasını ve başarılı olmasını nasip eyle, ümmete zarar vermeye çalışan iç ve düşmanlara sen fırsat verme onların tuzaklarını yerle bir eyle amin….

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs