Siret-i Nebi
Ders Notları
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Vahyin Başlangıcı, Kesilmesi Ve Yeniden Başlaması
Halvette kalbin bir sırra ulaşması teveccüh ettiği şeylerden de uzak kalması sağlanır bazı seyri sülük erbabı bu merhalelerin bir kısmında ibadet ve zikirle beraber halvet düşüncesini Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin hira'daki bu davranışından almıştır. Bunun sebebi; kalbi kalbi nurlandırmak, zulmeti gidermek ve kalpten gaflet, şehvet ve zelleği çıkartmaktır. Bazıları da; bunu Allah'ın Yoluna ilk gelen kimseler için kabul ederler ve Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin başlarken ve bitirirken keyfiilinden hareket ederek Ramazan ve Ramazan dışında itikafa girerler.
Ümmü Mümine Hazreti Aişe Radıyallahu anha'dan rivayetine göre Müşarün ileyha şöyle demiştir: “Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ilk vahyin başlaması uykuda sadık rüya görmekle olmuştur. Hiçbir rüya görmezdi ki sabahın aydınlığı gibi (apaçık) zuhur etmesin, sonra kendisine tenhada kalmak sevdirildi. Artık Hira mağarasına çekilir orada ailesinin yanına dönmeden birkaç gün ibadet ederdi. Bu maksatla yanına azık da alırdı. Sonra Hatice onun yanına döner, yine o kadar bir müddet için azık alırdı. Nihayet Hira mağarasında bulunduğu bir sırada ansızın hakkın emri karşısına çıkıverdi, şöyle ki; kendisine Melek gelerek “Oku” dedi. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Ben okuma bilmem” cevabını verdi.
Nebi Aleyhisselam buyuruyor ki:
“o zaman Melek beni alarak takatım kesilinceye kadar sıkıştırdı. Sonra beni bıraktı ve yine:
“Oku” dedi. Ben de:
“Okuma bilmem” dedim.
Melek yine beni alıp ikinci defa takatim kesilinceye kadar sıkıştırdı:
“Yaradan rabbinin adıyla Oku! O Allah ki, insanı bir kan pıhtısından yarattı. oku! senin rabbin kalemle yazmayı öğreten Kerem sahibidir. insana bilmediğini öğretmiştir.” Alak Suresi/1-3
Bunun üzerine Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem o sıkıştırma sebebiyle ( heyecandan) boyun etleri titreyerek döndü ve Hatice bintü Huveylid Radıyallahu anha'nın yanına giderek:
“Beni örtün, beni örtün! dedi. korkusu gidinceye kadar mübarek vücudunu sarıp örtüler. Ondan sonra Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Hatice radiyallahu Anha’ya:
“Ey Hatice! Acep bana ne oluyor? dedi ve olup bitenleri ona haber verdi. “Kendimden korktum” dedi.
Hatice ona şunları söyledi:
“Öyle deme, sevin! Allah'a yemin ederim ki, Allah seni hiçbir vakit utandırmaz. Çünkü sen akrabana bakarsın, sözün doğrusunu söylersin, işini görmekten aciz olanların ağırlığını yüklenirsin, fakire verir kimsenin kazandırmayacağını kazandırır, misafirini ağırlarsın, Hak yolunda zuhur eden hadiseler karşısında ( halka) yardım edersin.”
Bundan sonra Hz Hatice'ye Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i alarak varaka bin nevfel bin Abdül uzzaya götürdü. bu zat Hz Hatice'nin amcasının oğlu idi. cahiliye zamanında Hristiyan dinine girmişti ve İbranice yazı yazmasını, in. gözleri görmez bir pirifaniydi. Hatice kendisine:
“Ey amca! dinle bak, kardeşin oğlu neler söyleyecek” dedi. Varaka bin Nevfel:
“Ne var kardeşimin oğlu?” diye sorunca, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem gördüğü şeyleri kendisine anlattığı. Onun üzerine Varaka:
“Bu gördüğün, Musa Aleyhisselam'a indirilen namusu ekberdir. Ah keşke senin davet günlerinde genç olsaydım. Keşke kavminin seni Mekke'den çıkaracakları gün hayatta bulunsaydım” dedi. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Onlar beni (Mekke'den) çıkaracaklar mı ki? diye sordu. Varaka:
“Evet çıkaracaklar; zira senin gibi bir şey getirmiş hiçbir kimse yoktur ki dükkan düşmanlığa uğramasın, yurdundan çıkartılmasın. Şayet, senin davet günlerine yetişirsem, sana yardım ederim” cevabını verdi. Ondan sonra çok geçmedi baraka vefat etti. o esnada bir müddet için vahiy kesilmişti.
Vahiy gelmeden önce bile hz. Hatice’nin lisanıyla hz. Peygamber (Sav) gerçekten kalbi en temiz, güzel ahlakın en güzel halini o cahiliye ortamında üzerinde toplamıştı.
Vahyin kesilmesi üç yıl sürdüğü ifade edilmektedir. Bu süre zarfında kendisine mürşid olarak İsrafil as. peygamberlik görevi için hazırladı. Hz. İsrafil as. ona hitap etti ve bazı şeyleri öğretti. Bu dönemde ..Resulullah (sav) kendi lisanla Kur'an ayeti inmedi. Sonra 3 yıl gecikince onunla irtibat kurmaya Cebrail Aleyhisselam görevlendirildi. Bundan sonra Resulullah (Sav)'e 20 yıl boyunca kendi lisanıyla Kur'an nazil oldu.”
bu rivayetler içerisinde İsrafil aleyhisselam yerine Mikail (as) da zikredilmektedir Hira da ilk karşılaşma Cebrail (as)’la olmuş ve risalet görevi orada başlamıştır.
Buhari ve Tirmizi de geçmekte olan bir hadis-i şerifte “...Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem rahatsızlandı da iki veya üç gece kalkamadığı. derken ona bir kadın gelerek:
“Ya Muhammed! ben senin şeytanının Seni terk etmiş olduğunu görüyorum. Onun iki veya üç gecedir sana yaklaştığını görmedim!” dedi Bunun üzerine Allah Celle Celalühü:
“Kuşluk vaktine ve sakinleştiği zaman geceye yemin ederim ki, rabbim sana ne veda etti ne de küstü! Ayetlerini indirdi.” Duha/1-3
Bazı ulema bu fetret devresinin üç yıl değil üç gün sürmüştür demektedir: “Gerçek olan şu ki, duha suresinin nüzul sebebi olarak zikrolunan fetret vahyin başlangıcı ile ilgili olarak zikrolunan fetret değildir. Çünkü bu, günlerce devam etmiştir. Halbuki duha suresinin nüzul sebebi olan fetret, iki veya üç gün sürmüştür.” İbn-ü Haldun
Vahiy “ikra” (Alak-1) ile başladı arada yaşanan boşluk ise “Ey örtüsüne bürünüp yatan peygamber kalk da sana iman etmeyenleri inzar et” (Müddessir/1-2) Allah yoluna giren salik “Allah yoluna giren bir salikin Allah’ın adıyla yardım istiyerek, bu kainatı okumaya başlaması gerektiği” fikrini buradan çıkarmıştır. Hatta salik zikr ile yanınca şeyhi ona; Allah’a davet etmesi için, icazet verir o da davete başlar. Bu durumnda salik şu özellikleri, üzerinde bulundurması gerekir:
Davet ve ibadet:
“Kalk da sana iman etmeyenleri İnzar et Müddessir Suresi 1 ayet ( namaz kılmak ve ibadet etmek için) ancak az bir kısmı müstesna olmak üzere geceleyin kalk ve Mümezzil Suresi 2.
Şahsında Allah'ı tazim fikri toplanmayan Salik davete başarıya ulaşamaz: Rabb'inin yücelt( onu tazim et) Müdessir 4
Zahir( dış) ve Batın( iç)i temizliği:
“Elbiseni temiz tut” müddessir/5 cahiliye ibadetlerinden uzaklaş: Azaba vesile olan (putlara tapma gibi) şeyleri terk et de sebat et” Müddessir/6
Yaptığın ameli gözünde küçük gör ama ibadete devam et: “Az bir şey yapıp karşılığında çok şey isteme” Müddessir/6
Davetin neticesinde başa gelen eziyet ve musibetlere sabret: “Rabbinin rızası için sabret” Müddessir/7
Buhari ve Müslimde geçmekte olan bir hadiste: “Ebu Seleme, İbni Abdurrahman'a Kur'an'ın en evvel hangi ayeti nazil olmuştur? diye sordum.
“Ey (esvabına bürünen peygamber” Müddessir/1 ayetidir dedi. Ben de “Rrabbinin adıyla oku Alak/1 ayetidir diyorlar” dedim. Ebu seleme: Cabir'e sordum ve “senin bana söylediğinin aynısını ben de ona söyledim” dedim. Bunun üzerine Cabir bana şunları söyledi: “Ben size ancak Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin bize haber verdiği şeyleri haber veriyorum” Efendimiz şöyle buyurdular :
“Hira dağı'nda bir ay mücavir kaldım. Mücavirliğimi bitirince (oradan inerek vadiye daldım) derken bir ses duydum. Hemen sağıma baktım, fakat hiçbir şey görmedim. Soluma baktım yine bir şey görmedim. Bunun üzerine başımı yukarıya kaldırdım. Havada arşın üzerinde oturup duran bir şey (Cebrail'i) gördüm. Hemen Hatice'ye gelerek “beni örtün beni örtün” dedim. Derhal örtüler ve üzerime soğuk su serptiler. Bunun üzerine Allah Celle Celalühü:
“ Ey esvabına bürünen Resulüm kalk da kavmini Allah'ın azabıyla inzar et, Rabbini de onu tut. Elbiseni temiz, günaha sebep olan şeyleri de terk eyle.” Müddessir/1-5 ayetlerini indirdi dedi. Bu olay namaz farz kılınmadan önce meydana gelmiştir.
Bu hadisten de salik’in seyri hakkında güzel bir yol çıkarılmaktadır.
Ders:
Yorum Gönder
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...