Tasavvuf safa
kelimesinden türemektedir. Ey Suf (yün elbise) giyen kimse! Sadık sufi kalbini
Mevlasının gayrısından safi edendir. Sufilik; hırka değiştirmek ile yüzü
sarılaştırmak ile omuzları birleştirmek ile dilin laklakası ile Salihlerin
hikâyeleri ile teşbih ve tehlil ile parmakları sallamak ile gelmez. Bu hal sıdk
ile Mevla’yı talep etmek ile dünyaya karşı zühd ile mahlûkatı kalpten çıkarmak
ile ve kalbi Mevla’nın gayrısından arındırmak ile gelir. (El- Fethur Rabbani)
Şeyh Abdulkadir
Geylani dergâhında tarikata ve tasavvufa hizmet ederek büyük faideler sağladı.
Dergâhında sorunların çözülmesi için bir oda kurdurmuş ayrıca büyük bir
kütüphane inşa ettirmiş değerli eserlerle kütüphane donatılmıştır. Medresede
Ribat inşa ettirmiş orada bazen zikir bazende sohbet halkaları kurulmuştur
buralarda kendi yanında yetişen çocukları kendisine kimi zaman fıkıh, sulük ve
terbiye ilimlerini vermede yardım ederlerdi.
Cinlerin bile
onu kabul etmeleri zor olmadı. Bu konu ilgili çok haber gelmiştir. Medresesini
ribatını cihad ruhu ve ümmetin hidayeti için kullanmıştır. Kendi yetiştirdiği müritlerine
ordu kurup haçlılara ve Moğollara karşı koydurmuştur.
Şeyh talebelerinin eğitimi sırasında nefis
terbiyesine çok önem vermiştir. Toplumsal yapıda sulha önem verirdi. Fakirlere
miskinlere ve yetimlere sahip çıkılması gerektiğini her defasında söylemiştir.
Kapısı onlara her zaman açık olmuştur.
Şeyh Geylani
Ks.“Bütün amelleri araştırdım, yemek yedirmek kadar hayırlı bir amel bulamadım.
Güzel ahlaktan daha güzelini bulamadım. Dünyanın hepsinin elimde olmasını ve
onu aç insanlara dağıtmış olmayı isterdim.”
Eşkıyalığa
soyunmuş yol kesiciler, halkın elindekine göz diken, bin bir türlü hile ile
geçimini sağlayan, birçok kişi buna hırsızlar, katiller ve eşkıyalarda dâhil
eliyle tövbe ederek nefsini ıslah eylediler.
Şeyhin bu
alanda çok büyük çabaları olmuştur. Yanlış tasavvuf anlayışına karşı savaş
açmış ve insanları tuzaklara düşmemeleri konusunda uyarmıştır. İnsanlara Kuran
ve sünnete göre doğru olan tasavvufu örneklerle anlatmış ve göstermiştir. Bunu
da tasavvufu yanlış mefhumlardan arındırarak ve yanlış amellerden temizleyerek
yapmıştır. Bütün bu çabası tasavvufun asıl amacı olan, iman ve terbiye medresesine
dönmesidir; onun sadece Allah’a has olan imani anlamları insanlara anlatmak ve
onları bilgilendirmek maksadına tekrar dönmesidir. (Nehrul Kadiriyye s.185-186)
Yorum Gönder
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...