Kadiri Yolu

Resullahın soyu


Siret-i Nebi 

Nesebinin üstünlüğü ve Neslinin Fazileti


بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم




Siret-i Nebi Kur'an ve sünneti anlamanın tam anlamıyla kendisidir. Bizler Resulullah (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)'e indirilen Kur'an'ı anlamada onun hayatına, söz, fiil, sıfat ve takdirlerine bakıp bilmeye ihtiyacımız vardır.

O’nun ahlakı, kur'an ahlakıdır. Kur'an bir nebze onun siretinin arşividir. Bu siret için zaman, mekan ve şahıslar bize verilir. Siret tüm insanlar için öğrenilmesi gereken hz. Peygamberin hayatıdır.

Resulullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem hayatını üç merhalede incelemek gerekir:

1- Bisetten önceki merhale,

2- Bisetten Medine'ye gelinceye kadar olan merhale,

3- Hicretten vefatına kadar süren merhale,

Buna iki başlık daha eklemek gerekir bu konularda bilgi sahibi olunması siretin Tam manasıyla öğrenilmesinde katkı sağlayacaktır; birincisi Resulullah (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)'in eşlerinin bulunduğu ehli beyti tanımak İkincisi ise halifelerin de içinde bulunduğu ashab-ı kiram'a tanımak. tüm peygamberlerin en mükemmeli olan efendimizin suretinin ilk konusuna başlayalım.

Neshebinin üstünlüğü ve neslinin fazileti hakkında

Hz Muhammed (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)'in nesebi netice de Hz İbrahim Aleyhisselam'a uzanır. Bazı nesep bilginleri Adnan ile Hazreti İbrahim Aleyhisselam arasında Resulullah (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)'in 40 tane dedesinin bulunduğunu kabul ederler. Hz Muhammed (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم) Hz İbrahim (Aleyhisselam)'ın oğlu hazreti İsmail'in oğullarındandır. Bundan sonra Hz Adem'e varıncaya kadar içerisinde büyük nübüvvet ve risaletin parladığı Hz. İbrahim (Aleyhisselam)'ın soyuna dahil olur. Ancak Hz. İbrahim (Aleyhisselam)'ın soyu Araplara sadece oğul İsmail vasıtasıyla bağlanır. Çünkü Hz. İbrahim onu annesiyle beraber Mekke'yi mükerreme'de ağaçsız ve yeşilliksiz bir vadide yerleştirmişti. Nitekim Kur'an'da bu hususta Kur'an ve Sünnet sahih sünnet ile sabittir.

Resulullah (S.a.v.) 'ın Nesebi:

İmam Buhari, Resulullah (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)'in nesebinden bahsederek şöyle demiştir: “Nebi (sav); Muhammed İbn Abdullah ibn Abdulmuttalib ibn Haşim ibn Abdu Menaf ibn Kusay ibn Külab ibn Mürre ibn Ka’b ibn Lüey ibn Galib ibn Fihr ibn Malik ibn en-Nadr ibn Kinane, ibn Huzeym ibn Müdrike ibn İlyas, ibn Mudar ibn Nezzar ibn Ma’d ibn Adnan’dır.”

Allah Resûlü'nün neseb sırlaması şöyledir: (Muhammed bin Abdullah bin Abdülmuttalib).

1- Abdullah, 2- Abdülmuttalib (Şeybetü'l-Hamd diye de çağırılır), 3- Hâşim, 4- Abd-i Menaf (Asıl ismi Muğire'dir), 5- Kusay (Zeyd diye de isimlendirilir), 6- Kilab, 7-Mürre, 8- Ka'b, 9- Lüey, 10- Galib, 11- Fihr, 12- Malik, 13- Nadr, 14- Kinâne, 15- Huzeyme, 16- Müdrike, 17- İlyás, 18- Mudar, 19- Nizar, 20- Ma'ad, 21- Adnan.


Resûlüllah (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)'in neseb-i şerifinden bu kadarı üzerinde ittifak vardır. Ama bundan yukarısında ihtilaf edilmiştir. Aynı zamanda güvenilir de değildir. Ancak Adnan'ın, İbrahim Halilullah'ın oğlu İsmail peygamberin torunlarından olduğunda ve Cenâb-ı Allah'ın, Hz. Muhammed (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)'i kabilelerin en temizinden, batınların (Oba, kabilenin kolu) en faziletlisinden, sulblerin (nesillerin) en pakından seçmiş olduğunda ihtilâf yoktur. Hz. Peygamber (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)'in soyuna câhiliyye kirlerinden hiçbir şey bulaşmamıştır.

Nesebi İnsanların en hayırlılarının içinden seçilmiştir: İmam Müslim Vasıla İbni Esra (ra)'dan Şöyle dediği rivayet edilmektedir Ben Resulullah (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)’in şöyle buyurduğunu işittim: “Şüphesiz ki Allah İsmail'in oğulları içerisinden Kinane’yi seçti kinane içerisinden kureyşi, kureyş içerisinden Haşimoğullarını seçtiği Haşimoğullarının içerisinden de beni seçti.” Müslim,

Abbas İbni Abdulmuttalip (Ra)'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ey Allah'ın resulü, Kureyş oturup aralarında neseblerini görüştüler, seni de süpürüntü yerde biten hurma ağacına benzettiler, dedim. Bunun üzerine Rasulullah (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم) şöyle buyurdu. “Allah, mahlukatı yarattı ve beni mahlukat fırkalarının hayırlısını teşkil eden insandan ve iki fırkanın en hayırlısından kıldı. Sonra hayırlı aileler yarattı ve beni en hayırlı aile Beni Haşimden kıldı. Bu sebeple Ben kişi olarak onların en hayırlısı, aile olarak da onların en hayırlısıyım.” Tirmizi

Buhari'de de Ebu Hureyre (Ra)’dan rivayetle Resulullah (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم): “Ben, devirden devire ve aileden aileye intikal eden Adem oğulları soylarının en temizinden geldim. Nihayet şu içinde bulunduğum Haşim camiasından neşet ettim.” buyurmuştur.

Allahü Teala’nın Seçtiği kalpler:

Abdullah Bin Mesud (Ra)'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Şüphesiz ki Allah bütün insanların kalplerine nazar etti. Nihayet Muhammed (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)'ın kalbinin, insanların kalbinin en hayırlısı olduğunu gördü. Bu sebeple onu kendisi için seçti. Ne onu risaletiyle görevlendirdi. Muhammed (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم)'ın kalbinden sonra diğer insanların kalplerine baktı. Nihayet ashabının kalplerini İnsanların kalplerinin en hayırlısı olduğunu gördü. Bu sebeple onları nebisinin, onun dinini müdafaa için çarpışan vezirler kıldı. Bu nedenle müslümanların güzel gördükleri şeyler, Allah katında da güzeldir. çirkin ve kötü gördükleri şeyler ise Allah katında da çirkin ve kötüdür.” İmam Ahmed Bin Hanbel

Bu hadiste kalbin vahyin merkezi olabilecek bir yapıya için seçilmesi, muhakkak ki alemlerin rabbi olan Allah'ın tercihidir Peygamber (صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم) efendimizin İnsanların en faziletlisi ve onun da etrafında sahabesini en faziletli olarak Allah azze ve celle tezkiye ederek seçmiştir.

Ders : 1


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar