Râbıta-i Mevt veya Tefekkür-i Mevt
Tasavvufta “tefekkür-i mevt” olarak, bazan da “râbıta-i mevt” olarak anılan “ölümü hatırlayıp düşünme” olayının çok önemi vardır. Hz. Peygamber(ﷺ): “Dünyevi zevkleri kıran ve tûl-i emeli unutturan ölümü çokça hatırlayınız. buyurur.(Tirmizi, Zühd, 4. Nesai. Cenaz. 3. İbn Mace. Zühd, 31) Bir defasında da kendisine zeki müminin kim olduğu” sorulmuştu da şu karşılığı vermişti: “Ölümü çokça hatırlayan ve ölümden sonrasına iyi hazırlanandır.” (İbn Mace Zühd. 31)
Hakk Teala hadis-i kudsisinde buyurmuştur ki: «Mü’min, ölümünden sonra kendine ne olacağını bilseydi, dünyada kalmayı temenni etmez, belki her an şöyle derdi : «Ey Rabbim, beni öldür, beni öldür!»
Habib-i Ekrem (ﷺ) hazretleri buyurmuştur ki: «Mü’min kalbine îmân nûru indiğinde, kalbi genişler ve inşirâh bulur. Sual olunmuştur ki: «Onun bir alâmeti var mıdır?» Cevab etmiştir ki: «Evet. Dünyadan kaçıp, âhirete dönmektir. Ölüm ona gelmezden önce onun tedariki yoluna gitmektir.»
«Ölümü ibretle idrak eden, dünyayı hayretler terk eder.»
«Ölümü fikredenin nefsi pak, kalbi uyanık olur. Dünyadan ikrah ile Allah dostu olur.»
«Hakk Teâla kime ki hidayet etmiştir, ona vâiz olmaya ölüm yetmiştir.»
«Halkın en akıllısı, ölümü en çok fikredendir. Tedârikiyle iki dünya şerefini alıp gidendir.»
«Emelinizi az, ölümü düşünmeyi çok ediniz.»
«Bütün insanlar gaflet uykusundadırlar. Hepsi ölümle uyanırlar»
«Halkın yanında zenginlik sıhhat ve hayat en sevgili şeylerdir benim nazarımda fakirlik hastalık ve ölüm en Aziz en değişik ve en yücedir.»
«Mü’minin ölümü halktan uzlettir ve ebeden Hak ile halvettir.»
«Ölüm sırasında mü’min, ölüm meleğinin güzelliği ile meşguldür. Can çekişme durumu eleminden dalgınlıkla mazüldür. Nitekim Mısır kadınları O Yusuf’un güzelliği ile meşgul olup ellerinin kesilmesi acısından dalgınlık hissettikleri nas ile nakledilmiştir.»
Benzeri hadislerin ışığında mutasavvıflar “Ölmeden evvel ölmek” (bk Keşfu’l-hafa II. 291 hadis 2669) şeklinde bir anlayış geliştirerek her nefesi son nefes bilip ölüme her an hazır olmanın yollarını aramışlardır. Tefekkür-i mevt bir bakıma her nefesi son nefes bilmektir. Tefekkür-i mevt” Hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekmektir. Bu hadislerin ışığında insanın amellerini tartması, ölümü hatırlayarak nasıl hesap vereceğini düşünmesidir.
Kalplerdeki dünya sevgisini, kafalardaki masiva ilgisini azaltmasıdır. Bedenin rûha verdiği bulanıklığı atmasıdır. İnsanı her an dünyaya esir etmeye çalışan şeytanın: “Ne yiyeceksin? Ne giyeceksin? Nerede barınacaksın?” şeklindeki şaşırtıcı sorularına: “Ölüm yiyeceğim, kefen giyeceğim, kabri mesken tutup orada barınacağım.” şeklinde radikal cevaplar vermesidir. İnsana en yakın olan şey, ölümdür. Çünkü herkes ölecek yaştadır.
“Biz Allah’ınız ve elbette ona döneceğiz.” Bakara / 256
“Dirilten ve öldüren odur ona döndürüleceksiniz.” Yunus / 56
Yorum Gönder
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...