Kadiri Yolu

 

Anne Ve Baba Hakkında Hadisler

Anne Ve Baba Hakkında Hadisler

Bismillahirrahmanirrahim 



Toplumun temel yapısını oluşturan ailedir. Allah’ın insanlardan korunmasını istediği 5 kutsal şeyden biri de neslin devamı sağlanmasıdır. Neslin devamı da anne ve babanın meşru daire içerisinde bir yuva kurması ile olur.
Anne Ve Baba İle İlgili Hadisler:

Ebü’d-Derdâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, bir adam ona gelerek:

– Benim bir karım var. Annem ise onu boşamamı emrediyor. Ne yapmalıyım? diye sordu.

Ebü’d-Derdâ radıyallahu anh ona şu cevabı verdi:

– Ben Resûlullah (ﷺ)’in: “Anne ve baba, cennete en ortadaki kapıdan girmeye vesile olur” buyurduğunu işittim. Artık sen o kapıyı ister bırak, ister elinde tut.Tirmizî, Birr 3. Ayrıca bk. İbni Mâce, Talâk 36

-*-
Ebû Hureyre (ra. anh)’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem (ﷺ) şöyle buyurdu:  “Babalarınızdan yüz çevirip onları inkâr etmeyiniz. Her kim kendi babasını bırakıp bir başkasına baba derse, nankörlük etmiş olur.” Buhârî, Ferâiz 29, Hudûd 31; Müslim, Îmân 112, 114

-*-
Enes radıyallahu anh şöyle dedi:  Resûlullah (ﷺ), şehirlinin köylüye simsarlık etmesini, ana baba bir kardeş olsa bile, yasakladı.  Buhârî, Büyû‘ 58, 64, 68,71, İcâre 14, Şurût 8; Müslim, Büyû‘ 21. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Büyû‘ 45; Tirmizî, Büyû‘ 13; Nesâî, Büyû‘ 17; İbni Mâce, Ticârât 15

-*-
İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber (ﷺ) şöyle buyurdu:  “En makbul iyilik, baba dostunu koruyup gözetmektir.” Abdullah İbni Dînâr’dan rivayet edildiğine göre, Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Bedevilerden biri Abdullah İbni Ömer’le Mekke yolunda karşılaştı. Abdullah İbni Ömer ona selâm verdi; kendi bindiği eşeğe onu bindirdi ve başındaki sarığı da ona verdi. Abdullah İbni Dinâr sözüne devamla dedi ki: Biz İbni Ömer’e:

– Allah iyiliğini versin, bu adam bedevilerden biri. Onlar aza kanaat ederler, deyince bize şunları söyledi:

– Bu zâtın babası, (babam) Ömer İbni Hattâb’ın dostuydu. Ben Resûlullah (ﷺ)’in şöyle buyurduğunu duydum:

“En makbul iyilik, baba dostunun ailesini koruyup gözetmektir.”

Abdullah İbni Dînâr’ın Abdullah İbni Ömer’den bir başka rivayeti de şöyledir:

Bir defasında İbni Ömer Mekke’ye gitmek üzere yola çıktı. Deveye binmekten usandığı zaman üzerinde istirahat edeceği bir merkebiyle, başına sardığı bir de sarığı vardı. Birgün İbni Ömer eşeğin üzerinde dinlenirken bir bedeviye rastladı. Ona:

– Sen falan oğlu falan değil misin? diye sordu.

Adam:

– Evet, deyince eşeği ona verdi ve:

– Buna bin, dedi. Sarığı da ona uzatarak, bunu da başına sar, dedi.

Arkadaşlarından biri İbni Ömer’e:

– Allah seni bağışlasın. Üzerinde dinlendiğin eşek ile başına sardığın sarığı şu bedeviye boşuna verdin, deyince İbni Ömer şunları söyledi:

– Ben Resûlullah (ﷺ)’i “İyiliklerin en değerlisi, insanın babası öldükten sonra, baba dostunun ailesini kollayıp gözetmesidir” buyururken duydum. Bu adamın babası, (babam) Ömer radıyallahu anh’in dostuydu. Müslim, Birr 11-13. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 120; Tirmizî, Birr 5

-*-
Ebû Hureyre (ra. anh)’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (ﷺ) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz silâhını (ortaya çıkarıp) din kardeşine işaret etmesin. Çünkü o bilmez, belki şeytan silâhı elinden çıkarır da, bu yüzden cehennemin bir çukuruna yuvarlanır.” Buhârî, Fiten 7; Müslim, Birr 126

-*-
Müslim’in bir rivayeti şöyledir: Ebû Hureyre dedi ki: Ebü’l-Kâsım (ﷺ) şöyle buyurdu: “Bir kimse kardeşine bir demirle işaret ederse, elinden onu bırakıncaya kadar melekler ona lânet eder. Ana baba bir kardeşine olsa bile.” Müslim, Birr 125. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 4

-*-
Berâ’ İbni Âzib radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu: “Teyze anne sayılır.” Tirmizî, Birr 6. Ayrıca bk. Buhârî, Sulh 6, Megâzî 43; Ebû Dâvûd, Talâk 35

-*-
Ebû Hureyre’den rivayet edildiğine göre Peygamber (ﷺ) şöyle buyurdu:  “Anne ve babasına veya onlardan sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun” Müslim, Birr 9, 10

-*-
Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber (ﷺ) şöyle buyurdu: “Büyük günahlar şunlardır: Allah’a ortak koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek, haksız yere adam öldürmek ve yalan yere yemin etmek.” Buhârî, Eymân ve’n-nüzûr 16, Diyât 2, İstitâbetü’l-mürteddîn 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (4) 6; Nesâî, Tahrîm 3, Kasâme 48

-*-
İbni Mes’ûd radıyallahu anh şöyle dedi:

–Yâ Resûlallah! Hangi amel Allah’a daha sevimlidir? dedim,

–"Vaktinde kılınan namaz” buyurdu.

–Sonra hangisidir? diye sordum,

–"Ana babaya iyilik etmek” diye cevap verdi.

–Ondan sonra hangisidir? dedim,

–"Allah yolunda cihad etmek” buyurdular.

Buhârî, Mevâkît 5, Cihâd 1, Edeb 1, Tevhîd 48; Müslim, Îmân 137-139. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 14, Birr 2; Nesâî, Mevâkît 51

-*-
Ebû Îsâ Mugîre İbni Şu’be radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (ﷺ) şöyle buyurdu:

“Allah Teâlâ size ana babaya itaatsizlik etmeyi, verilmesi gerekeni vermeyip almaya hakkı olmayan şeyi istemeyi ve kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeyi haram kılmış; dedi kodu yapmayı, çok soru sormayı ve malı israf etmeyi de mekruh kılmıştır.”

Buhârî, İstikrâz 19, Edeb 6, Zekât 53; Müslim, Akdıye 10-14

-*-
İbni Mes’ud radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah (ﷺ)’e:

– Hangi ameller daha faziletlidir? diye sordum.

– “Vaktinde kılınan namaz” buyurdu.

– Sonra hangisi? dedim.

– “Ana babaya iyilik etmek” cevabını verdi.

– Daha sonra hangisidir? diye sordum.

– “Allah yolunda cihâd etmektir” buyurdular.

Buhârî, Mevâkît 5, Cihâd 1, Edeb 1, Tevhîd 48; Müslim, Îmân 137-139. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 14, Birr 2; Nesâî, Mevâkît 51

-*-
Ebû Bekre radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah(ﷺ) :

– “En büyük günahı size haber vereyim mi?” buyurdu. Biz:

– Evet, yâ Resûlallah, dedik. Resûl-i Ekrem:

– “Allah’a şirk koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek” buyurduktan sonra, yaslandığı yerden doğrulup oturdu ve “İyi belleyin, bir de yalan söylemek, yalancı şâhitlik yapmaktır” buyurdu. Bu son cümleyi sürekli tekrarladı. Biz daha fazla üzülmesini arzu etmediğimiz için “keşke sussa” diye temennide bulunduk.

Buhârî, Şehâdât 10, Edeb 6, İsti’zân 35, İstitâbe 1; Müslim, Îmân 143. Ayrıca bk. Tirmizî, Şehâdât 3, Birr 4, Tefsîru sûre(4), 5

-*-
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber (ﷺ) şöyle buyurdu:

“Beşikte sadece üç kişi konuştu. Bunlardan biri Meryem’in oğlu Hz. Îsâ, diğeri Cüreyc ile macerası olan çocuktur.

Cüreyc ibadete düşkün bir kimseydi. Bir mâbede yerleşip orada ibadet etmeye başladı. Birgün annesi geldi:

– Cüreyc! diye seslendi.

Cüreyc kendi kendine: “Yâ Rabbî anneme cevap mı versem, yoksa namazıma devam mı etsem” diye söylendi. Sonra namazına devam etti. Annesi de dönüp gitti.

Ertesi gün annesi yine Cüreyc namaz kılarken geldi ve:

– Cüreyc! diye seslendi.

Cüreyc yine kendi kendine: “Rabbim! Anneme mi cevap vermeliyim, yoksa namazıma mı devam etmeliyim” diye söylendi. Sonra namazına devam etti. Birgün sonra annesi yine Cüreyc namaz kılarken geldi ve:

– Cüreyc! diye seslendi.

Cüreyc içinden: “Rabbim! Anneme cevap mı versem, yoksa namazıma devam mı etsem” diye söylendi. Sonra da namazına devam etti.

Bunun üzerine annesi:

– Allahım! Fâhişelerin yüzüne bakmadan onun canını alma! diye beddua etti.

Birgün İsrailoğulları Cüreyc ve ibadete düşkünlüğü hakkında konuşuyorlardı. Güzelliği ile meşhur bir fâhişe de oradaydı:

– Eğer isterseniz ben onu baştan çıkarabilirim, dedi. Vakit kaybetmeden Cüreyc’in yanına gitti. Fakat Cüreyc onun yüzüne bile bakmadı.

Cüreyc’in ibadethânesinde yatıp kalkan bir çoban vardı. Kadın onunla ilişki kurarak çobandan hâmile kaldı. Çocuğunu dünyaya getirince, onun Cüreyc’den olduğunu ileri sürdü. Bunu duyan halk Cüreyc’in yanına gelerek onu alaşağı ettiler ve ibadethânesini yıkarak kendisini dövmeye başladılar. Cüreyc:

– Niçin böyle davranıyorsunuz? diye sorunca:

– Sen bu fâhişe ile zina etmişsin ve senin çocuğunu doğurmuş, dediler. Cüreyc:

– Çocuk nerede? diye sordu. Çocuğu alıp ona getirdiler. Cüreyc: “Yakamı bırakın da namaz kılayım” dedi. Namazını kılıp bitirince çocuğun yanına geldi ve karnına dokundu: “Söyle çocuk! Baban kim?” diye sordu.

Çocuk:

– Babam falan çobandır, diye cevap verdi.

Bunu gören halk Cüreyc’in ellerine kapanarak öpmeye ve ellerini onun vücuduna sürerek af dilemeye başladılar:

– Sana altın bir mâbed yapacağız, dediler. Cüreyc:

– Hayır, eskiden olduğu gibi yine kerpiçten yapın, dedi. Ona kerpiçten bir mâbed yaptılar.

(Beşikte konuşan üçüncü şahsın macerası şöyledir:)

Çocuğun biri annesini emerken cins bir ata binmiş ve iyi giyinmiş yakışıklı bir adam oradan geçti. Onu gören anne:

– Allahım! Benim oğlumu da böyle yap! diye dua etti.

Emmeyi bırakan çocuk o adama bakarak:

– Allahım! Beni onun gibi yapma! dedi ve yine emmeye koyuldu.

Ebû Hureyre der ki:

– Çocuğun emmesini anlatırken, Resûlullah(ﷺ)’in şehâdet parmağını ağzına alıp emişi hâlâ gözümün önündedir. Resûl-i Ekrem sözüne şöyle devam etti:

“Câriyenin birini:

– Zina ettin, hırsızlık yaptın diye döverek oradan geçirdiler. Câriye ise:

– Bana Allah’ım yeter; O ne güzel vekildir (hasbiyellâhü ve ni'mel vekîl) diyordu.

Bunu gören anne:

– Allah'ım! Çocuğumu onun gibi yapma! diye dua etti.

Memeyi bırakan çocuk câriyeye baktı ve:

– Allahım! Beni onun gibi yap! dedi.

Bunun üzerine anne ile çocuğu konuşmaya başladılar. Anne:

– Yakışıklı bir adam geçti. Ben de “Allah'ım! Benim oğlumu da böyle yap!” diye dua ettim. Sen ise “Allah'ım! Beni onun gibi yapma!” dedin. O câriyeyi zina ettin, hırsızlık yaptın diye döverek götürdüler. Ben “Allah'ım! Çocuğumu onun gibi yapma!” diye dua ettim. Sen ise “Allah'ım! Beni onun gibi yap!” dedin. Niçin? diye sordu.

Çocuk dedi ki:

– O adam zâlimin tekiydi. Onun için ben “Allah'ım! Beni onun gibi zorba yapma!” diye dua ettim. O câriye zina etmediği hâlde zina ettin diye dövüyorlardı. Hırsızlık yapmadığı hâlde, hırsızlık yaptın diyorlardı. Bunun için de “Allah'ım! Beni onun gibi yap!” diye dua ettim.

Buhârî, Amel fi’s-salât 7, Mezâlim 35, Enbiyâ 48, 54; Müslim, Birr 7, 8

-*-
Ana-babasına iyilik edene müjdeler olsun! Allah Onun ömrünü uzatır. (Buhârî)

-*-
Ana-babası, yanında yaşlandığı halde, [onların rızalarını alamayıp] Cenneti kazanamayanın burnu sürtülsün. (Tirmizî)

-*-
Allahu Teâlâ'nın rızası, ana-babanın rızasında, gadabı da, ana-babanın gadabındadır (Tirmizî)

-*-
Cihâd, fîsebîlillah Allah yolunda sadece kılıç sallamak değildir Ana-babaya veya evlâda bakmak da cihâddır Ele muhtaç olmamak için çalışmak da cihâddır. (Deylemî)

-*-
Bir gün Peygamber Efendimiz(ﷺ)’in huzuruna bir kimse gelerek dedi ki:

– Ya Resulallah! İzin verirseniz sizinle beraber gazaya gelip cihad etmek istiyorum

– Anan-baban var mı?…

– Evet var

– Öyleyse ondan ayrılma zira Cennet onun ayağının altındadır ” (Müslim)

-*-
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Nebi (ﷺ) şöyle buyurdu:

-Burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün!

Sahabeler:…

−Ya Rasulallah! Kimin? dediler.

Nebi (ﷺ) şöyle buyurdu:

-Ana babasına, ikisinden birine yahut her ikisine birden ihtiyarlık zamanlarına yetişip de cennete giremeyen kimsenin. (Müslim 2551/9, Buhari Edebü’l-Müfred 21)

-*-
Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Adamın biri gelerek:

−Benim bir karım var. Annem ise onu boşamamı emrediyor ne yapmalıyım? diye bana sordu.

Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:…

−Rasulullah (ﷺ)’i işittim şöyle buyuruyordu:

−Anne ve baba cennete orta kapıdan girmeye vesile olur veya insanı cennete ulaştıracak en iyi şey ana babaya iyilik etmektir. Artık sen o kapıyı istersen bırak istersen elinde tut. (Tirmizi 1961)

-*-
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi: “Benim nikâhım altında bir kadın vardı ve ben onu seviyordum. Babam ise onu kerih görüyor ve istemiyordu. Babam bana onu boşamamı emretti. Ben bundan imtina ettim. Müteakiben ben bu durumu Rasulullah (ﷺ)’e zikrettim.

Rasulullah (ﷺ) şöyle buyurdu:…

−Ey Abdullah bin Ömer! Karını boşa!

Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Ben de karımı boşadım.”

(Tirmizi 1200, Ebu Davud 5138, İbni Mace 2088, Ahmed 2/20-157, Albani 7/136)

-*-
Ana-babasını dine uygun hizmetleriyle razı eden Allahü Teâlâ'yı razı etmiş olur onları gazaplandıran Allahü Teâlâ'yı gazaplandırmış olur. (İbni Neccar)

-*-
Ya Resulallah annem müşriktir. Ona iyilik etmem caiz midir? diye sorana (Evet annene iyilik ve ihsanda bulun!) buyuruldu (Ebu Davud)

-*-
Allah Resûlü, (ﷺ) buyurdu:  “Ana babasına iyilik yapana ne mutlu! Allah onun ömrünü artırsın!” (İbn Enes radıyallahu anh. Taberânî)

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs