Hayrı Zulme Çevirmeyin

Bismillahirrahmanirrahim

İnsana değer veren, karşılığını sevgi ve saygı olarak bulur. İnsanlar toplumsal yapının içinde birbirini tamamlayan makine dişlileri gibidirler. birbirleri ile paylaşım içerisinde bulunurlar. İnsanların sevgi ve saygı temelli yardımlaşması toplumda eşitlik, adalet ve temel hakların kasp edilmesini engelleyen bir olgu olur.  

Maddi ve Manevi Destek Dayanışmayı İncitmeden yapmak:

Bize sığınıp yardım dileyene her türlü imkanı sağlamamanız, insana verdiğiniz değerlerle alakalıdır. Yaratılanı severiz yaratandan ötürü. Bizde oturmuş bir güzelliktir. Her türlü inanç ve kültüre sahip insanların yaşadığı toplumda eşit haklara sahip olmak için adalet anlayışının iyi anlaşılır ve uygulanır olması gerekir. Sıkıntıları boyunu aşmış insanlara yardımcı olmak, onların ihtiyaçlarını gidermek aynı zamanda inancımızın gereğidir.

Aynı toplum içinde insani değerleri takmayan, insanlarla olan hukukunu tek taraflı çıkara dayanan ve bunda da her türlü zorbalığı meşru görüp kullanan insan görünümlü ruhsal rahatsızlıkları olanlar vardır. Topluma karşı vefanın olmadığı en ufak sallantıda kendi menfaatleri için elinde bulunan imkanları insanlara karşı zulme çevirenlerle aynı zamanı ve toplumu paylaşmak zorunda kalırız bazen. 

Bir Hadis:

İbni Ömer ra’dan rivayet edildiğine göre Resulullah sav şöyle buyurdu: “Allah’a sığınan kimseyi koruyup himaye ediniz. Allah için isteyene veriniz. Sizi davet edenin davetine uyunuz. Size iyilik yapana siz de iyilik yapınız. Şayet verecek bir şey bulamazsanız karşılık vermek istediğinizi göstermek üzere kendisine dua ediniz.” Ebû Dâvûd, Zekât 38; Nesâî, Zekât 72

İnsanın yaşadığı toplumda makamı ve mevkisi ne olursa olsun, değeri bulunduğu konuma göre belirlenmemeli, Allah için insana değer verip, yardımcı olmak asıl hedef olmalıdır. Rabbimiz menfaat gözetmeden yapılacak tüm rıza odaklı amelleri muhakkak karşılıksız bırakmayacaktır. İnsanlara, menfaatler gözetilerek yapılan işler ve yardımlar onu rencide etmek olur. İnsanlara zulmetmek karanlık kalplilerin işidir. Cömertliğinin insanlar arasında ortaya çıkmasını sağlayacak hastalıklı adımları atmak bir mümine yakışır amel olmasa gerek. Bir elin verdiğini diğer elin görmemesi gerekmez mi. 

İkinci Hadis

Câbir İbni Abdullah ra’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sav şöyle buyurdu: “Zulüm yapmaktan sakının. Çünkü zulüm kıyamet gününde zalime zifiri karanlık olacaktır. Cimrilikten de sakının. Zira cimrilik sizden önce yaşayan insanları, birbirini boğazlamaya ve dokunulmaz haklarını çiğnemeye götürmek suretiyle perişan etmiştir.” Müslim, Birr 56

Zenginler karşısında kalbi ve gönlü hastalıklı olup şekil değiştirenler gibi olmadan adalet ile vakarlı bir şekilde inancına uygun davranış sergileyerek insana saygı duyma görevini yerine getirmiş olan biri olmalıdır.

İnsana gerektiği gibi değer vermeniz bunun için elimizden geleni Allah için yapmamız gönüllerimizi rahatlatacaktır. Maddi imkanlarımız ölçüsünde hayırda öncü olmak, sadakayı incitici olmadan gizlice vermek, insana değer ve saygı göstermektir .

Kendisini insanlardan üstün gören bir zihniyet, menfaat ve misyonunu düşünen bir insan, insana yardım yapmadığı gibi ona değerde vermeyecektir. Aslında bu gibi insanların ruhsal yapısı bozulmuştur. Bu durumda olan insanlara yardımcı olmanız gerekir. Onları bir şekilde insanlık için hayra yönlendirecek ameller içine çekmemiz gerekir. Ayrıca bizim bu gibi kimselere hayır yolunu uygulamalı göstermemiz ve öğretmemiz gerekir.  Bu gibilerin fakirlerin üzerinden algı ve gösteriş tatmini bir zulümdür engellenmesi gerekir..

Üçüncü Hadis

Enes  ra’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sav şöyle buyurdu:

“Din kardeşin zalim de mazlum da olsa ona yardım et.”

Bir adam:

– Ya Resûlallah! Kardeşim mazlumsa ona yardım edeyim. Ama zalimse nasıl yardım edeyim, söyler misiniz? dedi. Peygamberimiz:

– “Onu zulümden alıkoyar, zulmüne engel olursun. Şüphesiz ki bu ona yardım etmektir” buyurdu.  Buhârî, Mezâlim 4; İkrâh 6. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 68

Ruhi sultaniye sahip bir İnsan olmaya özen göstermek, kıymet bilmektir ve İslam’ın güzelliğidir. Bu modern ve seküler eğitimin işi değildir. Allah korkusu ile bedende güzel ahlakın hakim olduğu bir gönül işidir. İnsana verilen değer peygamberlerle gönderilen ilahi kitaplarda hükümler indirilerek gösterilmiştir. Buda insanın değerli olduğunun en büyük göstergelerindendir. Biz kardeşiz, kardeşimize yaptığımız hayrı zulme çevirmeyelim…