Kadiri Yolu

 

Zevcenin Eşi Üzerindeki Hakları

Zevcenin Eşi Üzerindeki Hakları:


Bismillahirrahmanirrahim 


Kadının İslam öncesi toplumlarda hayvan yerine konulduğu birçok araştırma eserlerinde yayınlanarak neşredilmiştir. Kız çocuklarının bir utanç olarak değerlendirildiği toplumlar mevcuttu hali daha da mevcuttur. “Cennet Annenin ayakları altındadır.” İslam kadına annelikle birlikte cennet kapısı olma  güzelliği değerini vermiştir.

Kadın ve erkek özgürlük adı altında her istediğini yaparım düşüncesinden uzak olmalıdır. Gönül birçok şeyin aşağı çekiyor. Deyimi kullanılır. Bu devirde bu deyim Tam yerindedir. Medya aracılığıyla yayılan açıklık, kadınların istismarı, zinanın sosyal medya aracılığı ile yayılması ve bu paylaşımlar özellikle evlenecek olan ve evlenmiş olan çiftler üzerinde çok büyük etki yapmaktadır. Hayanın olmadığı ve gayrimeşru isteklerin ortaya çıktığı bir yapı oluştuğu için insanları bir şekilde tetiklemektedir.

Hedef ailenin ve gençlerin korunması olmalıdır. Çiftlerin yaşadıkları toplumun örf ananeleri yanı sıra  İslami hayatlarında birbirlerinin haklarına saygı duyarak, sevgi ile anlaşabilecekleri bir ortamın oluşturulması gerekmektedir.

Kadının hakları hakkında sizin için derlediğimiz Aşağıdaki ayet ve hadisleri okuyalım, önemli olan Allah korkusudur.

“Kadınlara ancak şerefli kimseler ikram eder, onları ancak şerefsiz insanlar küçük görür.”

“Boşanan kadınlar kendi başlarına (evlenmeksizin) üç adet süresince beklerler. Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorlarsa, Allah’ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helal olmaz. Eğer taraflar arayı düzeltmeyi istiyorlarsa kocaları, onları kendilerine geri çevirme hususunda başkalarından daha ziyade hak sahibidirler. Kadınların, makul ve meşru ölçülerde ödevlerine denk hakları vardır; erkeklerin ise onların üzerinde bir dereceleri mevcuttur. Allah izzet ve hikmet sahibidir.” Bakara 228

“İçinizden mümin ve hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan mümin cariye kızlarınızdan alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir. Birbirinizden türeyip gelmektesiniz. Öyleyse iffetli yaşamaları, zina etmemeleri, gizli dost tutmamaları şartıyla ve ailelerinin de izniyle onları nikahlayıp alın, mehirlerini de adete uygun olarak verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınların cezasının yarısı gerekir. Bu (cariye ile evlenmek), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir; sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”Nisa:25

Ey iman edenler! Mümin kadınlar göç ederek size geldiklerinde -onların imanlarını Allah daha iyi bilmekle beraber- siz onları sınayın. Eğer mümin olduklarını anlarsanız, onları kafirlere iade etmeyin. Bunlar onlara helal değildir, onlar da bunlara helal olmaz. Onlara (kocalarına) harcadıklarını (mehirleri) geri verin. Mehirlerini ödediğiniz takdirde bu kadınlarla evlenmenizde sakınca yoktur. Kafir kadınları nikahınız altında tutmayın. Siz harcadığınızı (verdiğiniz mehri) isteyin, onlar da harcadıklarını istesinler. Allah’ın hükmü işte budur. Aranızda hükmünü böyle veriyor. Allah hakkıyla bilmektedir, hüküm ve hikmet sahibidir. Şayet eşlerinizden biri kafirlere kaçar, böylece (tazminat ödemek için) sıra size gelmiş olursa, eşleri gitmiş olanlara harcadıklarına denk bir şey verin. İnandığınız Allah’a karşı gelmekten sakının.” Mümtehine:10-11

Kadınları boşarsanız, onlarla birleşmemiş ve mehir de belirlememiş olursanız mali bir sorumluluğunuz yoktur. Zengin gücü yettiği kadar, eli darda olan da gücü yettiği kadar olmak üzere, onlara makul, gönül alıcı bir şeyler verin; iyiler için bu bir borçtur.” Bakara:236

Ey iman edenler! Kadınlara zorla varis olmanız size helal değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmek için -evlenme ve boşanma konusunda- engel çıkarmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, Allah’ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.“Nisa:19

Boşama iki keredir. Her ikisinden sonra ya iyilikle evlilik içinde tutmak veya güzellikle serbest bırakmak gerekir. (Eşlerin) Allah’ın koyduğu kurallara uymamalarından korkmadığınız sürece onlara verdiğiniz mehirden hiçbir miktarı geri almanız sizin için helal olmaz. Eğer Allah’ın kurallarına uymamalarından korkarsanız, kadının evlilikten kurtulmak için bir meblağ vermesinde taraflara bir vebal yoktur. Bunlar Allah’ın koyduğu kurallardır, öyleyse onları çiğnemeyin. Her kim Allah’ın koyduğu kuralları çiğnerse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.“Bakara:229

” Kadınları boşadığınızda, onlar da bekleme sürelerini doldurduklarında ya onlarla yeniden evlenip iyilikle tutun ya da iyilikle serbest bırakın. Onları zarar vererek haklarını çiğnemek için nikah altında tutmayın. Bunu yapan bilsin ki kendine kötülük etmiştir. Allah’ın ayetlerini sakın alaya almayın. Allah’ın size bahşettiği nimetleri, kitaptan ve hikmetten size öğüt vermek üzere gönderdiklerini dilinizden düşürmeyin. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah her şeyi bilmektedir.”Bakara:231

Boşanmış kadınlara faydalanacakları uygun bir şeyler verilmesi, Allah’ın rızasını gözetenlerin borcudur.”Bakara:241

 O kadınları, durumunuza uygun olarak kendi oturduğunuz yerde oturtun ve onların imkanlarını daraltmak yoluyla kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını karşılayın. Sizin hesabınıza (çocuğunuzu) emzirirlerse onlara karşılığını ödeyin ve aranızda güzelce konuşup anlaşın. Anlaşmakta zorlanırsanız bu durumda o erkeğin hesabına başka bir kadın emzirecektir.“Talak:6

“Emzirmeyi tamamlamak isteyen için analar çocuklarını tam iki yıl emzirirler. Onların normal ölçülerde yiyecek ve giyeceklerini sağlamak da çocuk kendisinden olanın (babanın) borcudur. Hiç kimse gücünü aşan bir şeyle yükümlü kılınamaz. Ne ana çocuğu yüzünden zarara uğratılsın ne de babası (çocuk kendinden olan erkek) çocuğundan dolayı zarar görsün. Kendisine miras kalan kimseye de benzer yükümlülük vardır. Ana baba karşılıklı danışarak ve anlaşarak çocuğu sütten kesmek isterlerse bundan dolayı onlar için bir sakınca yoktur. Çocuklarınızı sütannelere emzirtmek isterseniz münasip olan ücreti verdiğiniz takdirde sizin için bir günah yoktur. Allah’ın koyduğu kurallara aykırı davranmaktan sakının ve bilin ki Allah yaptıklarınızın tamamını görmektedir.”Bakara:233

Rasulullah (sa) şöyle buyurmuştur: “Kadınlar erkeklerin diğer yarılarıdır.” Ebu Davud, Tirmizi, Ahmed, Darami

Muaviye b. Hayde (r.a.) anlatır: Hz. Peygamber’e (s.a.): “Ya Rasulallah! Bizden biri üzerindeki karısının hakkı nedir?” diye sordum, Rasulullah (s.a.): “Yediğin zaman ona da yedirmen, giydiğin zaman ona da giydirmendir. Yüze vurmayacak, kötülemeyecek, (gerektiğinde) ancak yatakta yalnız bırakacak (konuşma konusunda onu terketmeyeceksin).” buyurdu. Eba Dávúd, Nikáh, 42: Ibn Mace, Nikah, 3; Ahmed, 4/446,447, 5/3.

Ukbe b. Amir’den (r.a.): Rasulullah (sa) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki en fazla yerine getirilmesi gereken şartlar, kendisi ile kadınları kendinize helal kıldığınız şartlardır.” Buhari, Şurût, 6 ; Nikah, 52 Müslim, Nikah, 63 ; Ebů Davud, Nikah, 39: Tirmizi. Nikah, 32: Nesai, Nikah, 42; ibn Mâce, Nikah, 41 Ahmed, 4/144, 150, 152.

“Evlilikte söz konusu olan Sevgi ve saygıdır. Kadın alınıp satılan meta değildir. O değer verilmesi gereken bir güldür.

Rasulullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Kimin iki hanımı olur ve onlardan birine daha fazla meyil gösterirse, kıyamet gününde bir tarafı felç olmuş olarak gelir.” Eba Dávúd, Nikáh, 39: Nesai, Nisa, 2; Ibn Mâce, Mikáh, 47; Därimi, Nikáh, 24.

Birden fazla eşle evli olan, kocanın riayet etmesi gereken hususlardan biri de, eşlerinin arasında adalet göstermesi, birini diğerine tercih etmemesidir. Adalete riayet etmesi gereken konular, bir insanın kudreti dahilinde olan her konuyu kapsar. Ancak sevgi gibi elinde olmayan, cinsi ilişki gibi haller insanın gücü dahilinde bulunmayan şeylerdir. Eşitlik ilkesinin kapsamı bu halde devre dışında kalır.

Rasulullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Sizden birisi hanımıyla cinsi ilişkide bulunduğu zaman, ona kuşun yaklaştığı gibi yanaşmasın; (üzerinde) dursun ve beklesin!” Tusi rivayet etmiştir. (Benzer rivayet hk. bkz. ed-Durrà’l-mensur, 1/276.1)

Yani cinsi ilişki sırasında aktif durumda olan koca, karısının da cinsi tatmine ulaşması için, ilişkinin gerek öncesinde ve gerek sonrasında faaliyet göstermesi gerekir, bu işi horozun çiftleşmesi gibi yapmamalıdır.

Hz. Aişe (r.a.) anlatır: Ebu Süfyan’ın hanımı Hind, Hz. Peygamber’e (s.a.v):
Ebu Süfyan cimri bir adamdır. Bana ve çocuğuma yetecek şeyi bize vermiyor. Ondan, ancak onun haberi olmadan aldığım şeyle geçiniyoruz. Gizlice onun malından almamda bir günah olur mu?” dedi. Hz. Peygamber (s.a.): Sana ve çocuğuna yetecek kadar örfe uygun ölçüde al!” buyurdu. Buhari, Büyü, 95; Müslim, Akdiye,7; Nesai, Kudat,31; İbn Mace, Ticarat,65; Darimi, Nikah,54

Kocanın ailesine karşı görevlerinden biri de, Maddi seviyelerine uygun biçimde aile fertlerinin geçim ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Bu kocanın görevidir. Bu görevine karşı duyarlılık göstermeyen kocadan re’sen de nafaka (geçim) parası alınabilir. Kaçınması halinde hakim, nafaka konusunu hükme bağlar ve böylece koca nafaka vermeye kanunen de zorlanır.

Bir Erkeğin Eşine Karşı Görevleri:

1) Hanımının hakkını hukukunu korumalıdır.

2) Evin geçimini helalinden temin etmelidir.

3) Zararlı alışkanlıkları terk etmeli.

4) Ailesini monotonluktan kurtarmak, farklı aktivitelerle hayatı yaşanılır hale getirmek.

5) Bir kimse hanımına iyi davranmalı, onu kırmamalı, kaba davranışlardan sakınmalıdır. Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyurur: “Ey ümmetim! Kadınlara hayırla muamele etmenizi tavsiye ederim çünkü onlar, sizin emriniz altındadır. Fazla tahakküme hakkınız yoktur. Ancak açıktan fuhuş irtikâp etmiş olsalar o zaman durum değişir.” (Riyâzu’s Sâlihîn, I, 319

6) Hanımı bütün kusurlarına karşı erkeğin yüzünü kızartacak haller hariç hoş görülü davranmaktır.

7) Hanımıyla kesinlikle alay etmemelidir.

8) Bey’i hanımına çok dua etmelidir.

9) Aile fertleri birbirlerine karşı saygılı olmalı.

10) Erkek, hanımına ve çocuklarına dini emirleri hatırlatmalı iyi yönde eğitmelidir.

11) Koca, hanımına asla çirkinsin dememeli, yaptığı işte sürekli kusurlar aramamalı. (İbn Mâce, Nikâh 3)

12)  Hanımını asla dövmemeli. (Buharî, Nikâh 93)

13)  Hanımını sürekli zan altında tutup onu gizlice takip etmeye kalkışmamalıdır. (Müslim, İmâre 56)

14) Hanımının akraba ve ailesine saygı ve ikramda bulunmalıdır.

15) Erkek, meşru bir rahatsızlık olmadığı takdirde hanımının üzerine evlenmemeli “çarşıda gördüğün evdekinde vardır”

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs