Kadiri Yolu

İmanın şubeleri

İmanın şubeleri


İman meyveli bir ağaca benzer sürekli ve aralıklarla yemişlerdir verir. Bu iman ağacının iyi ve hayırlı yemişleri yetmişi Aşkın olduğu söylenmiştir. Kalbinde imanın şubeleri dolar da saf bir nur haline gelip parlamaya başlar. Kalp olgunlaşmaya erişebilmesi için virdler, zikir, Kur'an, ibadetle ilimle meşgul olma, Allah'a yönelme gibi bir takım gayretler içerisine girmek zorunludur. 


Birçok kimse dinin aslını bırakıp, Fer’i meselelerle uğraşmaktadır. Önemli olan marifetullah sahibi olmaktır. Dinin aslı üzerinde durmaktır. Marifetullah sahibi olanlar fer'i konular üzerinde de bilgi sahibidirler. Bir insanın Müslüman olması Kur'an ve sünnetteki emir ve yasaklara uyması anlamına gelmekte olduğunu söylemiştik. Emirlere örnek alarak farzları nafile ibadetleri ve İslam adabını verebiliriz. Yasaklara örnek olarak ise haram ve mekruhları ve evlanın (Efdalin) hilafına hareket etmeyi gösterebiliriz.


İmanın Salih amellerle beslemeye gayret sarf etmeli, bu şekilde imanı güçlendirdikçe de meyveleri sık sık vermeye başlayacaktır. Bu yüzden imanın şubeleri ile Salih amellerin arasındaki bağı ve ilişkiyi çok iyi öğrenmek gerekir.


Allahu Teala Kur'an'da çeşitli nedenlerle değişik konular içerisinde imanın birçok şubesini zikretmektedir:


1- “Bu doğruluğu şüpheye götürmeyen ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yol gösteren kitaptır.” (Bakara-2) 

2- “Onlar gaybe inanırlar” (Bakara-3)

3- “Namazlarını kılarlar” (Bakara-4)

4- “Kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli gelince sarf ederler”. 

5- “Onlar sana indirilen kitabı da senden önce indirilenlere de inanırlar.” 

6- “Ahirete de yalnız onlar kesinlikle inanırlar.” 

7- “Lakin iyi olan Allah'a ahiret gününe meleklere kitaba peygamberlere inanan onun sevgisi ile yakınlarına yetimlere düşkünlere yolculara yoksullara ve kölelere uğrunda mal veren namaz kılan zekat veren ve ahitlerinde ahidlerine vefa gösterenler…”

8- "Zorda, darda ve savaş alanında sabredenlerdir." (Bakara Suresi: 177)

9- "İşittik ve itaat ettik dediler." (Bakara Suresi: 285)

10- Sabreden ve doğru olan."

11- "Gönülden kulluk eden ve hayra sarf eden."

12- "Seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir." (Ali İmran Suresi: 17)

13- "Bu peygambere inanan, hürmet eden."

14- "O'na yardım eden."

15- "O'nunla gönderilen nura uyanlar yok mu?" (Araf Suresi: 157)

16- "İnananlar ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri titrer."

17- "Ayetleri okunduğu zaman, bu onların imanlarını artırır."

18- "Ve Rablerine güvenirler." (Enfal Suresi: 2)

19- "Ancak akıl sahipleri ibret alırlar. Onlar Allah'ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar. Onlar Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirirler."

20- "Ve Rablerinden korkarlar."

21-"Kötü hesaptan ürkerler." (Ra'd Suresi: 18-21)

22- "Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizlice ve açıkça sarfederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar." (Ra'd-22)

23- "Kendisine yöneleni doğru yola eriştirir."

24- "Onlar inanmışlar, kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuşmuştur." (Ra'd Suresi: 27-28)

25- "Bu böyledir; kişinin Allah'ın nişanelerine hürmet göstermesi, kalplerin Allah'a karşı gelmekten sakınmasındandır." (Hacc Suresi: 32)

26- "Müminler kurtuluşa ermişlerdir. Onlar namazda huşu içindedirler." (Mu'minun Suresi: 1)

27- "Onlar boş şeylerden yüz çevirirler." (Mü'minun Suresi: 2)

28- "Onlar zekatlarını verirler. Mahrem yerlerini herkesten korurlar." (Mu'minun Suresi: 4-5)

29- "Eşleri ve cariyeleri dışında. Doğrusu bunlar yerilmezler. Bu sınırları aşmak isteyenler, işte bunlar aşırı gidenlerdir. Onlar emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler." (Mü'minun-6,7,8)

30- "Rablerine dönecekleri için kalpleri ürpererek vermeleri gerekeni verenler." (Mü'minun-60)

31- "Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Peygambere çağrıldıkları vakit: "İşittik, itaat ettik" demek, ancak müminlerin sözüdür." (Nur Suresi: 51)

32- "Doğrusu Allah'a ve Peygamberine inanan müminler, Peygamberle beraber bir işe karar vermek için toplandıklarında, O'ndan izin almaksızın gitmezler." (Nur Suresi: 62)

33- "Rahman kulları yeryüzünde mütevazi yürürler."

34- "Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman, onlara güzel ve yumuşak söz söylerler" (Furkan-63)

35- "Onlar gecelerini, Rableri için kıyama durarak ve secdeye vararak geçirirler." (Furkan-64)

36- "Onlar, Allah'ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarmazlar."

37- "Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar." (Furkan Suresi: 68)

38- "Onlar ki, yalan şahitlik etmezler" (Furkan Suresi: 72)

39- "Ve onlar ki: "Rabbimiz, bize gözler sevinci (gönüller açan) eşler ve çocuklar lutfeyle.." (Furkan Suresi: 74)

40- "...takva sahipleri için hazırlanmış cennete koşun! Onlar bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar, öfkelerini yutkunurlar.."

41- "Ve insanları affederler." (Ali İmran Suresi: 113)

42- "Ve onlar bir kötülük yaptıkları ya da nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler..."

43- "Ve onlar, bile bile, yaptıklarında ısrar etmezler." (Ali İmran Suresi: 135)

44- "Gece saatlerinde ayakta durup, Allah'ın ayetlerini okur ve secdeye varırlar." (Ali İmran Suresi: 113)

45- "Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar ve iyiliği emrederler."

46- "Kötülükten men ederler." (Ali İmran Suresi: 114)

47- "Allah, müminlerden mallarını ve canlarını cennet kendilerinden olmak üzere satın almıştır. Allah yolunda savaşırlar..."

48- Öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allah'ın üzerine bir borçtur. Gerek Tevrat'ta, gerek İncil'de, gerek Kur'an'da (Allah, yolunda çarpışanlara cennet vereceğini vadetmiştir.)" (Tevbe Suresi: 111)

49- "(Bu alışverişi yapanlar): Tevbe eden, ibadet eden, hamdeden, seyahat eden, rüku eden, secde eden..."

50- "İyiliği emredip, kötülükten meneden ve Allah'ın (yasak) sınırlarını koruyan, (onları çiğnemeyen) insanlardır." (Tevbe Suresi: 112)

51- "İnananlar ise en çok Allah'ı severler." ( Bakara Suresi: 165)

52- "Onları sever, onlar da O'nu severler. Müminlere karşı alçak gönüllü."

53- "Kafirlere karşı onurlu ve şiddetlidirler."

54- "Allah yolunda cihad ederler, hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar." (Maide Suresi: 54)

55- "Sizin dostunuz ancak Allah, O'nun elçisi ve müminlerdir." (Maide Suresi: 55)

56- "Allah'a ibadet edin, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya, akrabaya, öksüzlere, yoksullara (nesep yahut evce) yakın komşuya, (nesep yahut evce) uzak komşuya, yanında bulunan arkadaşa (yahut zevceye), yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyilik edin." (Nisa Suresi: 36)

57- "İnsanlara güzel söz söyleyin." (Bakara Suresi: 83)

58- "(Malını gereksiz yere) saçıp savurma." (İsra Suresi: 26)

59-Yetimin malına yaklaşmayın, ancak ergenlik çağına erişinceye kadar en güzel bir tarzda (onun malını kullanıp geliştirebilirsiniz.)" (İsra Suresi: 34)

60- "Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam yapın, doğru terazi ile tartın." (İsra Suresi: 35)

61-"Bilmediğin bir şeyin ardına düşme." (İsra Suresi: 36)

62- "Yeryüzünde kabara kabara yürüme." (İsra Suresi: 37)

63- "İnsanlara yanağını bükme (kibirlenerek boynunu bir yana büküp, yüzünü insanlardan öte çevirme)" (Lokman Suresi: 18)

64- "Sesini de kıs." (Lokman Suresi: 19)

65- "Bizim ayetlerimize o kimseler inanırlar ki, onlar, kendilerine hatırlatıldığı zaman derhal secdeye kapanırlar; Rablerini överek tesbih ederler, büyüklük taslamazlar." (Secde-15)

66- "Yanları yataklardan uzaklaşır, (gece teheccüd namazı kılmak için yanlarını yataklarından ayırıp kalkarlar) korkarak ve umarak Rablerine dua ederler." (Secde-16)

67- "...Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar..." (Ahzab-35)

68- "Yalnız onlardan halis (ihlas sahibi) kulları hariç, (onlara dokunmayacağım)" (Hicr-43) "Biz onları ahiret yurdunu düşünme özelliğiyle temizleyip, kendimize halis (kul) yaptık." (Sad-83)

69- "Büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınırlar." (Sad Suresi: 46)

70- "İşleri aralarında şura iledir." (Şura Suresi: 37)

71- "Bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman (kahramanca birbirlerine yardım ederek) kendilerini savunurlar." (Şura Suresi: 38)

72- "Müminler onlardır ki, Allah'a ve Resulüne inandılar, sonra şüphe etmediler; Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaştılar." (Hucurat Suresi: 15)

73- "Daha önce biz, ailemiz içinde (iken sonumuzdan) korkardık" dediler."(Tur Suresi: 26)

74- "Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltir." (Mücadele-11)

75- "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir milletin babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa Allah'a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini görmezsin." (Mücadele Suresi: 22)

76- "Üstünlük, ancak Allah'a, O'nun elçisine ve müminlere mahsustur." (1Münafikun-8)


Bu ayet-i kerimeler, imanın şubelerinin Kur'an'daki örneklerinden bir bölümdür. Bu konu oldukça geniştir. Zira imanın, yapılması emrolunan şubelerinin aksini yapmak nehyolunmuş, yani men edilmiştir. Emredilenler ile yasaklananları bir araya getirdiğimizde, imanın şubeleri yetmişi aşmaktadır. 


Konuyu bu şekilde ele alıp inceleyen bir kimse, işaret ettiğimiz bu konunun doğruluğundan emin olacaktır. Biz burada sadece bazı örnekler vermekteyiz. İmanın yapılması emrolunan şubeleri ve bunların karşıtı olan yasakları bir araya getirmek uzmanlık ister. 


Resulullah aleyhissalatu vesselam efendimizden Bu konuyla ilgili rivayetler:


İmam Malik, dışındaki hadis imamları Ebu Hureyre (r.a)'den şu şekilde rivayet etmişlerdir: "Resulullah (a.s) şöyle buyurmuştur: "İmanın yetmişi aşkın şubesi vardır." Diğer bir rivayette ise: "Altmışı aşkın şubesi vardır. Haya da imanın bir şubesidir" ifadesi yer almaktadır.


Bir başka rivayette de şu fazlalıklar bulunmaktadır: "Bu şubelerin en üstünü "Lailahe illallah' sözü, en alt seviyesi, yoldan insanlara eziyet verecek bir şeyi kaldırmaktır." 


Müslim, Hz. Aişe (r.a)'den şu şekilde rivayet etmiştir: "Resulullah (a.s) buyurdu ki: "Kim Allah'a kavuşmayı arzularsa, Allah da ona kavuşmayı ister. Kim de Allah'a kavuşmak istemezse, Allah da onunla karşılaşmayı istemez."

"Ey Allah'ın Resulü! Ölümden hoşlanmayışı mı kastediyorsun? Hiçbirimiz ölümü sevmiyoruz" dedim. Hz. Peygamber (a.s) şöyle buyurdu: "Bunu demek istemedim. Ancak mümin Rabbinin rahmeti, hoşnutluğu ve cenneti ile müjdelendiğinde Allah'a kavuşmak ister. Allah da onunla karşılaşmayı diler. Kafir de Allah'ın azabı ve gazabı ile müjdelendiğinde Allah'a kavuşmaktan hoşlanmaz, Allah da onunla karşılaşmak istemez."


Müslim, Abbas bin Abdülmuttalib (ra)’ın Resûlullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) de şunları İşitmiş olduğunu rivayet etmiştir: “Allah'ı Rab İslamı din Muhammed'i Resul olarak kabul eden kimseler imanın tadına varmışlardır.”


Buhari ve Müslim, Ebu Musa (ra)’dan rivayet etmişlerdir: “Resulullah buyurdu ki; müminin diğer bir mümine olan bağlılığı, bölümleri birbirine destek veren bina gibidir.”


Tirmizi, Hz. Ali (ra)’den şu şekilde rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber (Aleyhisselam) buyurdu ki; “Bir kul dört şeye iman etmedikçe, Mümin sayılmaz: Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın elçisi olup hak ile gönderildiğime, ölümden sonra dirilişe ve kadere…”


Buhari ve Müslim, Enes bin Malik radiyallahu şu şekle rivayet etmişlerdir: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurduğunu işittim; “Sizden biriniz beni, babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe (Kamil) bir imana sahip olamaz.”


Müslim, Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurmuştur ki; “Ümmetimden öyle insanlar gelecek ki, bana olan sevgilerinin şiddeti nedeniyle (beni görmeleri mümkün olsa) aileleri ve mallarını feda etmeye razı olacaklar. İşte onlar ümmetim içerisinde beni en çok seven kimselerdir.”


Buhari, Ammar (ra)’dan şu şekilde rivayet etmiştir: “Ammar dedi ki: “Üç şey vardır ki onları bir araya getiren imanı bir araya getirmiştir. Nefsine karşı olsa bile insaflı olmak, aleme (Herkese) selam vermek, yoksulluk içinde iken dahi infak edebilmek.”


Tirmizi, Ebu Said El Hudri (ra)’den rivayet etmiştir Resulullah buyurdu ki bir adamın mescide devam ettiğini görürseniz onun imanla şehadet ediniz Zira Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır Allah'ın mescitlerini Ancak Allah'a ve ahiret gününe iman edip namazı kılan zekat veren ve Allah'tan başkasından korkmayanlar imar ederler Tevbe suresi 18


Tirmizi, Abdullah Bin Mesud rivayet etmiştir: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “İnsanların şerefleri ile oynayan, küfürbaz, söz ve davranışlarda düşük kimse (Kamil) Mümin değildir.”


Buhari ve Müslim, Enes (ra) rivayet etmişlerdir: “Hz. Peygamber (aleyhisselatu vesselam) kendi nefsi için istediğini Müslüman kardeşi (ya da komşusu demiştir) için istemeyen (Kamil) Mümin değildir.”


Müslim, Abdullah bin Mes’ud (Ra) rivayet etmiştir: “Resulullah (sav) buyurdu ki: “Allah'ın benden önceki ümmetlere gönderdiği her peygamberin ümmetinden sünnetine ittiba eden ve emirlerine uyan havarileri ve sahabeleri vardır. Daha sonra onların ardından öyle insanları gelir ki, yapmayacakları şeyleri söyler ve emrolunmadıkları şeyleri yaparlar. Kim bu kimselere karşı eli ile mücadele ederse, işte o kimse mümindir. Kim onlara karşı dili ile mücadele ederse o kimse mümindir. Kim onlara buğzederek kalbi ile mücadele ederse, işte o kimse mümindir. Bu (üç mücahededen) her hiçbirini yapmayanlarda ise hardal tanesi kadar bile İmam yoktur.”


İmam Ahmet, Enes Bin Malik (ra)’den rivayet etmiştir: Abdullah Bin Revaha arkadaşlarından biri ile karşılaştığında ona gel “Rabbimize bir saat iman edelim” derdi. Yine bir gün aynı sözü bir başka şahsa söylediğinde o şahıs kızarak, Hz. Peygamber (aleyhisselam)’ın yanına gitti ve:“Ey Allah'ın Resulü İbni revaha’nın senin imanından vazgeçip saate imana döndüğünü görmüyor musun?” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Aleyhisselam) Allah ibn-i Revaha’ya rahmet etsin o Melekleri imrendirecek zikir mescitlerini çok sever diye buyurdu.”


İmam Ahmet, İbni Ebi Mualla (ra)’dan O da babasından şu şekilde rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber (Aleyhisselam) bir gün şöyle hitap etmişti: “Bir adamdan, Rabbi azze ve celle, dünyada istediği kadar yaşayıp dünya nimetlerinden istediği kadar yeme ile Rabbine kavuşma arasında bir tercih yapmasını istemiş, o da Rabbine kavuşmayı tercih etmişti.” 


Ravi der ki: 


“Bu söz üzerine Hz. Ebubekir (Ra) ağlamaya başladı. Resulullah (sav)’in ashabı: “Resulullah (Aleyhisselam) Rabbi azze ve celle’nin dünya ile kendisine kavuşma arasında tercih yapmasını istediği salih bir adamdan bahsederken bu şeyhin, Hz Ebubekir (ra)’in sözüne hayret etmiyor musunuz?” dediler. Hz. Ebubekir (ra) içlerinde Resulullah (sav)’in bu sözleri ile kastettiğini en iyi bilendi. (Bu yüzden) Hz. Ebubekir (ra): “Mallarımız ve çocuklarımız sana feda olsun ey Allah'ın resulü!” demişti. Bunun üzerine Allah’ın Resulü (sav): 


“Muhakkak ki, arkadaşlığı konusunda da, malı konusunda da bana insanlardan en ihsanlısı Ebubekir’dir. Kendime yakın bir dost edinseydim, mutlaka Ebubekir dost edinirdim. Fakat İslâm kardeşliği ve sevgisi, şahsi dostlukların çok üzerindedir. –Hz Peygamber Aleyhisselam bu sözünü iki kez tekrarladı– Aziz ve Celil olan Allah da ben sahibinizi (yakın arkadaş ve dostunuzu) kendine halil (dost) edinmiştir.”


Buhari ve Müslim, Enes (ra)’den şu şekilde rivayet etmiştir: 


“Hz. Peygamber (Aleyhisselam) buyurdu ki: “Üç haslet vardır ki, bunlar kimde bulunursa imanın tadına varmıştır. Bir kimseye Allah ve Resul'ünün başka şeylerden daha sevimli olması. Bir kimsenin sevdiği zaman, yalnız Allah için sevmesi. Bir kimse ateşe atılmayı nasıl istemez ise aynı derecede, Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi istememesidir.”


İmam Ahmed ve Tirmizi, Hz. Aişe (ra)'den rivayet etmişlerdir: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ahlakları en iyi olan ve eşlerine en iyi davranan Müminler imanı en kamil olanlardır.”


İmam Ahmed, Ebu Davud ve Tirmizi, Ebu Hureyre (ra)’dan rivayet etmişlerdir: “Resulallah (sav) buyurdu ki: “Mümin aldatma bilmeyen dürüst ve kerem sahibidir. Facir ise düzenbaz ve aşağılıktır.”


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs