Lut As. ve Lut Kavmi

 

Sodom Ve Gomore;

İbrahim Aleyhisselam'ın kardeşi Hara'nın oğlu olan Lut’un peygamber olarak gönderildiği kavmin bulunduğu şehirdir. Salih bir insan ve peygamberdir. Amcası İbrahim (as.) bölgesinden ayrılarak Sodom şehrine yerleşti. Sodomlular bozuk ahlaklı insanlardı. Yol keserler, yolcuların ellerinde ne varsa alırlardı. 

Kur'ân-ı Kerim'de, "Şüphesiz bunda görüp anlayabilenler için nice ibretler vardır. O şehrin harabeleri işlek bir yol üzerindedir. Elbette bu kıssalarda müminler için büyük bir ders vardır" (el-Hicr 15/75-77) buyurulan Lût kavminin yaşadığı bölge Câhiliye döneminde Şam ticaret yolu üzerinde yer alıyordu ve Araplar tarafından da biliniyordu.

Günümüzde ise Ürdün sınırları içinde, Lut gölünün veya diğer ismiyle Ölüdeniz'in güneyinde ve doğusunda kalan ve Sodom vadisi olarak bilinen bu verimli arazilerde Sodom, Gomore ve Zoğr gibi Lût kavminin yaşadığı şehirler bulunuyordu. Şiddetli bir sarsıntı sonucu yerle bir olan bu şehirler tamamıyla Ölüdeniz'in altında kalmıştır.

Günümüzün lut kavminin neferlerinden ABD'li fotoğrafçı Spencer Tunick ve İsrail Turizm Bakanlığı'nın son projesi olan, yüzlerce çıplak model Ölü Deniz olarak da bilinen Lut Gölü yakınlarında atalarının izlerinden yürüdüler. Ve Çırılçıplak bir şekilde beyaza boyanarak Lut Gölü'nde çekim yapıldı. Dünya çapında onlarca büyük ölçekli çıplak çekimler gerçekleştiren Tunick, 'Benim için vücut güzelliği, hayatı ve aşkı temsil ediyor' diyen sodom ve gomore halkının bugünkü artıklarından biri. Beyaza boyanmalarını da, Lut As. hanımının beyaz bir tuzdan heykele dönüşmesini temsil ettiğini ifade etmiştir. Sodom’da neler yaşandı gelin kaynaklardan okuyalım:

Sodom’a peygamber olarak gelen Lut Aleyhisselam, sodom halkının günümüzde de ciddi bir sosyal problem olan erkekler arasındaki cinsel ilişki sapkınlığı (eşcinselliğin) yaygınlaşmış bir toplumu idi.

Sodom halkını bu kötü alışkanlıktan çevirmek için Lut as. tebliğ yapmaya başlamıştır. Bu uyarı Kur'an'da: “161. Kardeşleri Lût onlara şöyle demişti: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? 162. Bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. 163. Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. 164. Buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. 165, 166. Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar içinden erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz sınırı aşmış (sapık) bir kavimsiniz!” (Şuara) demişti. 

Daha önce Dünyada hiç bir toplumun işlemediği bir günah işleyen. 80,81. Lut'u da gönderdik, milletine "Dünyalarda hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir hayasızlığı mı yapıyorsunuz? Siz kadınları bırakıp erkeklere yaklaşıyorsunuz, doğrusu çok aşırı giden bir milletsiniz" dedi. (Araf)  Lut Kavmi ise işlerine karışmaya devam etmesi halinde Lut ve ona tabi olanlar sürgün etmekle tehdit ettiler. Lut Aleyhisselam bu azgınlıkları karşısında Allah indinde sorumlu olmamak için dua etmiştir. “168. Lût: Doğrusu, dedi, ben sizin bu işinizden tiksinmekteyim!

169. Rabbim! Beni ve ailemi, onların yapageldiklerinden (vebalinden) kurtar.” (Şuara) “Lût, “Şu ahlâkı bozan topluluğa karşı bana yardım et rabbim!” diye dua etti.” (Ankebut 30)

Allah Celle Celalühü Lut Aleyhisselam'ın duasını kabul buyurarak bu ahlaksız toplumu helak etmek üzere kaynaklarda Cebrail, Mikail ve İsrafil aleyhisselam oldukları nakledilen 3 meleği görevlendirmiştir. 

Melekler genç ve yakışıklı birer erkek suretinde önce Hz. İbrâhim'e gelip İshak'ın doğumunu müjdelediler, sonra da Lût kavmini helak etmek üzere geldiklerini bildirdiler (Hûd 11/69-73; el-Hicr 15/51-60). Hz. İbrâhim yeğeni Lût'un da orada bulunduğunu hatırlayarak endişelenince melekler azap emrinin kesin olduğunu (Hûd 11/76), fakat hanımı dışında Lût ve ailesinin kurtulacağını bildirdiler. (el-Ankebût 29/31-32).

Melekler Hz. Lût'un yaşadığı yere geldiler. Hz. Lût daha önce hiç görmediği bu yabancıları evinde misafir etti. Bir taraftan da, "Zor bir gün olacak" diyerek (Hûd 11/77) halkının onlara yapacağı kötülüğü düşündü ve içinde bir sıkıntı duymaya başladı. Misafirlerin geldiğini duyan halk toplanıp evi kuşattılar ve Hz. Lût'tan onları kendilerine teslim etmesini istediler.

Hz. Lût da, "Ey kavmim! İşte kadınlar, benim kızlarım! Sizin için en nezih olan onlarla evlenmektir. Allah'tan korkun ve misafirlerimin önünde beni rezil etmeyin! İçinizde hiç aklı başında bir adam yok mu?" (Hûd 11/78) diyerek onlara hitap etti ve evlenmek isteyen erkekleri kendi kızlarıyla yahut bir başka yoruma göre kavmi içindeki bekâr kadınlarla evlendirebileceğini, ancak misafirlerden uzak durmaları gerektiğini belirtti. Fakat onlar Hz. Lût'a, kendi işlerine karışmamasını ve yabancıları evine almamasını hatırlatarak (el-Hicr 15/70), "Senin kızlarına meylimiz ve ihtiyacımız olmadığını gayet iyi bilirsin. Sen, aslında bizim ne istediğimizi de çok iyi biliyorsun" (Hûd 11/79) gibi sözlerle isteklerinde ısrar ettiler. 

Hz. Lût, "Keşke sizinle baş edecek gücüm olsaydı veya sağlam bir desteğim bulunsaydı" diye hayıflandı (Hûd11/80). Bunun üzerine melekler şöyle dediler: "Ey Lût! Biz rabbinin elçileriyiz, onlar sana asla el uzatamazlar. Gecenin bir vaktinde aileni alıp yola çık. Ancak karın hariç. Kavminin başına gelecek bela, onun da başına gelecek. Onlar için belirlenen zaman, sabah vaktidir. Zaten sabah da yakın değil mi?" (Hûd 11/81).

Lût ve ailesi şehirden çıktıktan sonra sabaha karşı şehrin altı üstüne getirildi, üzerlerine sağanak halinde işaretlenmiş taşlar yağdırıldı ve Lût'un eşi de kavmiyle birlikte helak edildi. (el-A'râf 7/83-84; Hûd11/82-83; el-Hicr 15/73-74; eş-Şuarâ 26/170-173; en-Neml 27/57-58; el-Kamer 54/37-39).

Lût'un hanımı ile Nûh'un hanımı arasında benzerlik bulunduğunu belirten bir âyette şöyle buyurulmaktadır: "Allah inkâr edenlere, Nûh'un karısıyla Lût'un karısını misal veriyor. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikâhları altında iken onlara hainlik ettiler. Ancak Allah'ın elinden onları kocaları da kurtaramadı ve onlara, 'Cehenneme girenlerle beraber siz de ateşe girin' denildi"(et-Tahrîm 66/10).

Kur'an-ı Kerim'de Hz lut'un daha sonraki hayatı hakkında bilgi yoktur Hz lut'un kavmine karşı güçlü olma hususunda Kur'an'da da yer alan temennisi ve Lut kavminin yaptığı kötülüğü işleyenlere Allah'ın lanet edeceği uyarısı dışında (Ahmed b. Hanbel el müsned I,17, 309 Buhari Enbiya 11-15-19 Müslim 152-153) hadislerde de bir bilgi bulunmamaktadır. Hz Lut kıssası hakkında Kur'an ve hadisler dışındaki İslami kaynaklardan yer alan çeşitli rivayetler ise çoğunlukla Yahudi kaynaklarındaki bilgilere dayanmaktadır.

Görünen Hz. Lut (as) kıssasındaki en büyük özellik bugün de gündemde olan ve yaygınlaşmaya başlayan eşcinsellikle mücadele üzerinedir. İslam’da büyük günahlardan olan bu ahlaki dezenformasyon biri tarafından islam toplumunda bilinçli bir şekilde yayılmaya çalışılmaktadır. Lutilik denmesinin sebebi işledikleri çirkin fiilden kaynaklıdır. Ailenin ve genç nesillerin bu sapkınlardan korunması için devletin gerekli tedbirleri zamanında alması gerekirdi. Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmış durumdadır.