Kadiri Yolu

 

Levvâme ile Mülhimenin Farkı ve Levvâme Muhasebe Rehberi

Levvâme ile Mülhimenin Farkı ve Levvâme Muhasebe Rehberi

Bismillahirrahmanirrahim

Tasavvuf yolculuğunda nefs mertebeleri, sadece teorik makamlar değil; insanın iç dünyasında yaşadığı gerçek hâllerin adlarıdır. Bu yolculukta en kritik eşiklerden biri Nefs-i Levvâme ile Nefs-i Mülhime arasındaki geçiştir. Çünkü bu iki makam arasındaki fark, kulun kendisiyle mi meşgul olduğu, yoksa Allah’a mı yönelmeye başladığı sorusuyla ilgilidir.


Levvâme ile Mülheme Arasındaki Temel Fark

1. Merkez Farkı: Kendini Kınamak – Hakk’a Yönelmek

Nefs-i Levvâme:

- Günahı ve hatayı fark eder

- Kendini kınar, pişman olur

- “Neden böyle yaptım?” sorusu hâkimdir

- Mücadele vardır ama huzur yoktur

Kur’an’da bu hâl şöyle işaret edilir: “Kendini kınayan nefse yemin ederim.” (Kıyâme, 2)

Nefs-i Mülhime:

- Günahın köküyle mücadele başlar

- Kalpte ilham belirir

- “Allah benden ne istiyor?” sorusu öne çıkar

- Mücadele devam eder ama istikamet hissi oluşur

Şah-ı Nakşibend’in ifadesiyle: “Levvâme’de kişi kendisiyle uğraşır, mülhimede Rabbiyle meşgul olmaya başlar.”


2. İç Sesin Niteliği: Vesvese – İlham Ayrımı

Levvâme makamında kalp hâlâ iki cepheden kuşatılmıştır:

- Bir yandan vesvese

- Bir yandan pişmanlık

Mülhimede ise:

- Vesvese gelir ama kalbi yönetemez

- İlham ağır basmaya başlar

- Kalpte kararlar daha sade ve berrak hâle gelir

İmam Gazâlî bu farkı şöyle açıklar: “Vesvese acele ettirir, ilham sükûnet verir.”


3. Amel–Niyet İlişkisi

Levvâme:

- Amel vardır ama niyet sürekli sorgulanır.

- Gizli riya ve ucub riski yüksektir.

- “Acaba kabul oldu mu?” endişesi baskındır.

Mülhime:

- Amel devam eder fakat niyet daha saf hâle gelir.

- Kul ameline değil, Allah’ın lütfuna güvenir.

- Kabul korkusu yerini teslimiyete bırakır.


Modern İnsan İçin Levvâme Muhasebe Rehberi

Bugünün insanı, geçmiş asırlardan farklı olarak: Sürekli uyarana maruz, Hızlı tüketen, Kendini sürekli ifade etmeye zorlanan bir dünyada yaşamaktadır. Bu şartlarda levvâme muhasebesi, klasik “ne yaptım?” sorusunun ötesine geçmelidir.


1. Günlük Muhasebe: “Ne Oldum?” Sorusu

Modern levvâme muhasebesi şunu sormalıdır:

- Bugün hangi hâlim arttı?

- Hangi duygum beni yönetti?

- Hangi anda benlik öne geçti?

Hasan-ı Basrî der ki: “Mümin, nefsini bir ortak gibi değil, bir düşman gibi sorgular.”


2. Görünürlük Muhasebesi

Bugün levvâme ehlinin en büyük imtihanı görünürlüktür.

Kendine şu sorular sorulmalıdır:

- Bu davranışı kimse görmese yapar mıydım?

- Bilinmese yine de devam eder miydim?

- Susmak mı daha hayırlıydı, konuşmak mı?

Bu muhasebe yapılmazsa levvâme, fark edilmeden riya üretir.


3. Haklılık Muhasebesi

Modern insan haklı olmaya bağımlıdır.

Levvâme muhasebesi şunu sorar:

- Haklı olmam mı önemliydi, kalbin kırılmaması mı?

- Tartışmayı kazanmak mı, nefsimi kaybetmek mi?

Cüneyd-i Bağdâdî: “Haklı olmayı seven, hakka yaklaşamaz.”


4. Yorgunluk Muhasebesi

Levvâme makamında sık görülen bir hâl: Manevî yorgunluk, İbadetten soğuma korkusu, Kendini suçlamaktan usanma. Burada şu ayrım yapılmalıdır: Bu yorgunluk nefsî mi, yoksa rahmet çağrısı mı? Zira bazen Allah, kulunu daha ileri taşımak için eski yükleri hafifletir.


5. Dua Muhasebesi: Ne İstiyorum?

Levvâme ehli genellikle şunu ister:

- Daha iyi olmak

- Daha temiz olmak

- Daha istikrarlı olmak

Ama asıl dua şudur: “Allah’ım, beni kendime bırakma.” Bu dua olmadan levvâme, mülhimeye geçemez.


Geçişin Anahtarı

Levvâme ile mülheme arasındaki geçiş: Amelin artmasıyla değil, Bilginin çoğalmasıyla değil, Benliğin merkezden çekilmesiyle olur.

İmam Rabbânî der ki: “Kul kendini aradan çektiğinde, ilham başlar.”

Levvâme, pişmanlığın makamıdır.  Mülhime, yön bulmanın makamıdır. Levvâme’de kalan kurtulur, ama ilerleyen selâmete erer.



Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar