Kadiri Yolu

 

Manevî Yolculukta Tembellik Hastalığı

Nefsi Emmâreyi Tanımak ve Manevî Yolculukta Tembellik Hastalığı

Tembellik: Nefsi Emmârenin Gizli Freni

Seyr-i sülûk yolunda dervişin en sık karşılaştığı, çoğu zaman fark etmeden içine düştüğü hastalıklardan biri tembellik, diğer adıyla kesâlettir. Tembellik, insanı hayırlı işlerden alıkoyan, gayrete karşı isteksizlik oluşturan, ibadetlerde devamlılığı kıran ve manevi yolculuğun hızını düşüren sinsi bir engeldir.

Tasavvuf büyükleri tembelliği: “Nefsi emmârenin en tatlı görünen zehri” olarak tarif etmişlerdir. Çünkü tembellik insana zarif, yumuşak, konforlu bir yaklaşım sunar; fakat kulun hem dünyevî hem uhrevî sermayesini tüketir.


Tembelliğin Manevî Tehlikesi

a) İbadet ve zikri sekteye uğratır

Tembellik, dervişin manevi yolundaki devamlılığa zarar verir. Oysa istikrar, seyr-i sülûkun temel direğidir. Bir zikri devam ettirmek, bir istiğfarı sürdürmek, bir murakabeyi korumak ancak kesintisiz gayretle mümkündür.

b) “İleride yaparım” düşüncesi ile ameli eritir

Gazâlî’ye göre tembelliğin en tehlikeli boyutu, kişiye amellerini geciktirme vesvesesi vermesidir. Bugün yapılmayan ibadetin yarın yapılacağı kesin değildir.

c) Kalpte karanlık ve ağırlaşma oluşturur

Sufîler tembelliği “kalbin pası” olarak görmüşlerdir. Kalp hareket ettikçe parlar; durdukça kararır.

d) Vesvese ve gafletin kapısını açar

Tembellik, zihni boşluklara sürükler. Boşluk ise şeytanın en kolay nüfuz ettiği alandır.


Tasavvuf Büyüklerinin Tembellik Üzerine Sözleri

1) Cüneyd-i Bağdâdî:

“Gayret, hakikate ulaşmak için vasıtadır. Tembellik ise nefsi emmârenin rahat arayışıdır.”

2) İmam Gazâlî:

“Kesâlet, nefsin kendini kandırmasıdır. Kişiyi rahatlıkla öldürür; fakat bu ölüm yavaş ve fark edilmez olur.”

3) Abdülkadir Geylânî:

“Tembellik, şeytanın ipiyle bağlanmak demektir. Çünkü şeytan aktif değildir, fakat tembel gönülleri kendine hazır bulur.”

4) Mevlânâ:

“Yola çıkmayan hedefe varamaz. Ayağı yere bağlı olan kuş uçamaz.” Bu söz, tembelliğin ilerlemeyi engelleyen görünmez zincir olduğunu anlatır.

5) İbn Atâullah:

“Gayret yoksa feyiz de yoktur.” Hikem’de işaret edildiği üzere gayret; ilahi yardımı çeken manevi mıknatıstır.


Tembelliğin Kaynağı: Nefsi Emmârenin Hilesi

Tasavvuf erbabına göre tembellik kalpte üç tür zaafın birikmesiyle ortaya çıkar:

1) Rahat düşkünlüğü (rahat-severlik)

Nefis hareketi ve zorlanmayı hiç sevmez. En küçük gayret bile ona büyük görünür.

2) Hedef ve niyet bulanıklığı

Amacını net olarak görmeyen kişi gayretini kaybeder. Bu yüzden sufîler niyet tazelemeyi çok önemser.

3) Umut ertelemesi (tevehhüm-i emniyye)

“Kendimi hazır hissedince yaparım, biraz sonra başlarım…” düşüncesi nefsi emmârenin en etkili tuzaklarından biridir.


Tembelliğin Tedavisi: Kalbî ve Amelî Yöntemler

A) Kalbî Tedavi Yöntemleri

1) Niyet tazelemek

Niyet, gayretin enerjisidir. Niyet netleşince tembellik azalır. Sufîler “Her sabah niyet, her akşam muhasebe” tavsiye eder.

2) Dünyanın geçiciliğini hatırlamak

Tembellik çoğu zaman insanın zamanın değerini bilmemesinden doğar. “Zaman, ömür sermayesidir” anlayışı yerleşince kul harekete geçer.

3) Allah’a yakınlık arzusunu güçlendirmek

Zikir ve murakabe tembelliği kırar. Kalp Hak ile doldukça hareket eder.

4) Kendi aczini fark etmek

Sufîler der ki: “Aczini bilmek, gayretin yarısıdır.” Kul Allah’ın yardımı olmadan bir adım atamayacağını hissederse gayret artar.


B) Amelî Tedavi Yöntemleri

1) Küçük ama sürekli ameller

Peygamber Efendimiz (s.a.v): “Amellerin en hayırlısı az da olsa devamlı olandır.”
Seyr-i sülûkte günlük küçük bir zikir bile tembelliği zamanla eritip sürekli hâle gelir.

2) Kendine program koymak

Dervişler günlük “vird saatleri” belirlerler. Bu, nefsi disipline sokar.

3) Boşluk bırakmamak

Şeytan boşlukta çalışır. Bu yüzden nefsin uzun boş vakitler geçirmesine izin vermemek esastır.

4) Bedeni harekete geçirmek

Namazdaki kıyam, rükû, secde; yürüyüş, hizmet gibi fiilî davranışlar tembelliği kırar. Sufîler hizmeti bu yüzden çok önemser.

5) Gecenin bereketinden pay almak

Gece ibadeti nefsi emmâreye ağır gelir; fakat tembelliği kesen en güçlü terbiyedir. Bir rekât da olsa teheccüd, ruhu diri tutar.

6) Nefs hoşlanmasa da bir işi anında yapmak

“Sonra yaparım” hissine karşı anında harekete geçmek, tembelliğin zincirlerini kırar.


Gayret Manevî Yolculuğun Yakıtıdır

Tembellik, nefsi emmârenin görünmez ama etkili bir prangasıdır. Derviş bu prangayı kırmadıkça, yürüyüş yavaşlar, zikirden zevk azalır, ibadetler aksar ve iç dirilik kaybolur.

Sufîler tembellikle mücadelenin esaslarını “gayret, istikrar, niyet, hizmet ve murakabe” olarak özetlerler. Gayrete bürünen gönül, nefsi emmârenin uyuşturucu hallerinden kurtulur; böylece manevi ilerleyiş daha berrak, daha hızlı ve daha istikametli hale gelir.



Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar