Kadiri Yolu

Az Yemek

Az Yemek


Yolun büyükleri tasavvufun şu dört şartı üzere bina edildiğinde ittifak halindedirler.
1-      Az yemek
2-      Az uyumak
3-      Az konuşmak
4-      Halktan uzaklaşmak 
Nefsin terbiyesi için yukarıda bahsettiğimiz etkili madde içinde yer alan az yemek hakkında yolun büyükleri bakalım neler demişlerdir.

Nefse tamah yolu açılırsa (her şeye) tamah eder, kanaat yolu açılırsa kanaat eder. Açlığın sınırı ekmek varken başka bir yiyecek aramayacak durumda olmaktır. Eğer ekmekten başka katık arıyorsa nefis aç değildir.

Süfyani Sevri- İbrahim edhem (rah) üç günde bir yemek yerlerdi. Ebubekir Sıddık (Ra) altı günde bir, Abdullah b. Zübeyr (Ra) yedi günde bir yemek yerdi. Sadık olanların açlıkta ki sadakatleri kendisi için aç kaldıkları Allaha nazar etmesi, ona açlığı kolaylaştırır. Hal başkaları tarafından bilinirse iş zorlaşır.

Nefis itminana kavuşunca, kalp vasıtasıyla ruhun nurları üzerine aksedince etki ve cazibesi zayıflayıp geri planda kalır ve o zaman ruhun cazibesi (manevi etkisi) daha kuvvetli olur. Nefis dünyevi yiyecek ve şehvetleri basit görür o durumda; Resulullah sav’in “ Ben Rabbimin katında gecelerim: O beni yedirir ve içirir.” Buhari, savm 20: Müslim, siyam 57; Malik siyam 58

Yahya b. Muaz (rah) “Kişi çok yemeye müptela olduğu zaman melekler ona acıyarak ağlarlar. Yeme hırsına düşen kimse, şehvet ateşiyle yanmış demektir.”

Tokluk, nefsin içinde şeytanın gelip gidip sulandığı bir nehir, durumundadır. Açlık da ruhta meleklerin kullandığı bir nehirdir. Şeytan uyumakta olan aç bir kimseden kaçar (ona tesir edemez)

Denilir ki kul, “yeme ve içmede israf deresine giderse, ahirete göçmeden önce dünyada acizlik, zillet ve küçüklük içine düşer.”

Bişri Hafi “ Açlık, kalbi safileştirir, hevayı öldürür ince ve sırlı ilimleri temin eder.”

Hz. Aişe (Ra) “Melekût âleminin kapılarını çalmaya devam ediniz ki, size açılsın” dedi, kendisine;
- Bu nasıl olur? diye sordular
- “Allah cc. için açlık ve susuzlukla “ dedi. (zebidi, iftahus sade IX,15)

Lokman (As) oğluna; “Miden dolduğu zaman fikir uyur, hikmetin dili tutulur, azalar ibadetten geri kalır.” Demiştir.

Hasan el-Basri(Rah) “Yemekte iki çeşit katığı bir arada yemeyin o münafıkların yemeğidir.”

Sufilerden bazıları “Midesini çeşitli yiyeceklerin bozduğu zahitten Allah’a sığınırım.” Derler

Resullah sav; “Âdemoğlu karnından daha kötü bir kab doldurmamıştır. Hâlbuki insana, belini doğrultacak kadar birkaç lokma yemesi yeterlidir. Eğer illa yemek durumunda ise, bari midenin üçte biri yemeğe, üçte birini, içeceğe kalan üçte birini de nefese ayırarak boş bıraksın” Tirmizi zühd 48, ibnu mace 50,Ahmed, Müsned IV,132

Sufi, bütün vaktini ve hayatını Allah cc için vakfetmiş kimsedir. Bunun tüm işleri ibadet olur. Nitekim Allah cc. Resülüne sav şöyle emretmiştir.

قُلْاِنَّصَلَاتٖىوَنُسُكٖىوَمَحْيَایَوَمَمَاتٖىلِلّٰهِرَبِّالْعَالَمٖينَ
~ ~ ~
6.162 - Ey Muhammed! De ki: "Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir."

Yiyecek hususunda dikkat edilmesi gereken en önemli husus helal olmasıdır. Dinin yasaklamadığı her nimet, Allah cc tarafından, kullarına bir rahmet olarak verilmiştir. Eğer şeriat sahibi bu vermeseydi, iş çok ağırlaşır.

يَابَنٖىاٰدَمَخُذُوازٖينَتَكُمْعِنْدَكُلِّمَسْجِدٍوكُلُواوَاشْرَبُواوَلَاتُسْرِفُوااِنَّهُلَايُحِبُّالْمُسْرِفٖينَ

7.31 - Ey Âdemoğulları! Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.

Uzun süre aç kalmak ve yemeği azaltma işi bizzat bir fazilet olmasa gerekir. Eğer olsaydı, hiçbir peygamber onu kaçırmaz, hele Allah Resulü (sav) onun en son noktasına ulaşırdı. Nefsi bu yolla terbiye etmenin elbette büyük bir fazilet ve faydası vardır. Bu inkâr edilemez fakat Allah cc.'nın manevi ihsanlarını sadece bu hale bağlamak ta doğru değildir.

Bazen her gün yemek yiyen kimse, kırk gün aç kalandan daha faziletli olabilir. Yine kendisine ilahi kudretin tecellisinden herhangi bir şey keşfolunmayan bir kimse, Allah'ın kendisine güzel bir marifet verdiği zaman, bu tür tecellilerin keşfine mazhar olan kimseden daha hayırlı olabilir. Kudret ve her şeye kadir olan zatın eseridir. Kadir olan Allah cc dostlarına hiçbir şeyi gizlemez. Allah dostu olanlar ilahi kudretin şu hikmet âlemindeki (esbab) perdeleri arasından devamlı tecelli ettiğini görür.

Kul kırk gün, Allah cc. için ihlasla amel eder, amel, zikri, yemek ve diğer durumlarda zikredilen ölçüler içinde kalırsa bu kırk gün bereketi onun bütün vakti ve saatlerine yayılır. Avarifül maarif sühreverdi sayfa:288

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar