وَالَّذٖينَيَبٖيتُونَلِرَبِّهِمْسُجَّدًاوَقِيَامًا
~ ~ ~
25.64 - Onlar,
Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir.
اِنَّنَاشِئَةَالَّيْلِهِىَاَشَدُّوَطْپًاوَاَقْوَمُقٖيلًا
~ ~ ~
73.6 - Şüphesiz
gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur'an ve dua
okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır.
اِنَّرَبَّكَيَعْلَمُاَنَّكَتَقُومُاَدْنٰىمِنْثُلُثَیِالَّيْلِوَنِصْفَهُوَثُلُثَهُوَطَائِفَةٌمِنَالَّذٖينَمَعَكَوَاللّٰهُيُقَدِّرُالَّيْلَوَالنَّهَارَعَلِمَاَنْلَنْتُحْصُوهُفَتَابَعَلَيْكُمْفَاقْرَؤُامَاتَيَسَّرَمِنَالْقُرْاٰنِعَلِمَاَنْسَيَكُونُمِنْكُمْمَرْضٰىوَاٰخَرُونَيَضْرِبُونَفِىالْاَرْضِيَبْتَغُونَمِنْفَضْلِاللّٰهِوَاٰخَرُونَيُقَاتِلُونَفٖىسَبٖيلِاللّٰهِفَاقْرَؤُامَاتَيَسَّرَمِنْهُوَاَقٖيمُواالصَّلٰوةَوَاٰتُواالزَّكٰوةَوَاَقْرِضُوااللّٰهَقَرْضًاحَسَنًاوَمَاتُقَدِّمُوالِاَنْفُسِكُمْمِنْخَيْرٍتَجِدُوهُعِنْدَاللّٰهِهُوَخَيْرًاوَاَعْظَمَاَجْرًاوَاسْتَغْفِرُوااللّٰهَاِنَّاللّٰهَغَفُورٌرَحٖيمٌ
~ ~ ~
73.20 - (Ey
Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını
ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir
topluluk da böyle yapıyor. Allah, gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin
buna (gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi de
sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni
okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah'ın
lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise
Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur'an'dan kolayınıza geleni
okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah'a güzel bir borç verin.
Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir
iyilik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz. Allah'tan bağışlama dileyin.
Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
تَتَجَافٰىجُنُوبُهُمْعَنِالْمَضَاجِعِيَدْعُونَرَبَّهُمْخَوْفًاوَطَمَعًاوَمِمَّارَزَقْنَاهُمْيُنْفِقُونَ
~ ~ ~
32.16 - “(O müttakî kimseler,
geceleri namaz kılmak ve istiğfâr etmek için) yanlarını
(tatlı) yataklarından
kaldırırlar. Rablerine, azâbından korkarak ve rahmetini umarak duâ ederler…”
وَمِنَالَّيْلِفَاسْجُدْلَهُوَسَبِّحْهُلَيْلًاطَوٖيلًا * اِنَّهٰؤُلَاءِيُحِبُّونَالْعَاجِلَةَوَيَذَرُونَوَرَاءَهُمْيَوْمًاثَقٖيلًا
~ ~ ~
76.26.27-“Gecenin bir kısmında O’na secde et; gecenin uzun
bir bölümünde de O’nu tesbîh et! Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar
da önlerindeki çetin bir günü (âhireti) ihmâl ediyorlar.”
كَانُواقَلٖيلًامِنَالَّيْلِمَايَهْجَعُونَ * وَبِالْاَسْحَارِهُمْيَسْتَغْفِرُونَ
~ ~ ~
51.17.18-“(O
müttakîler) geceleri pek az uyurlar, seher vakitlerinde de istiğfara devam
ederlerdi.”
Cenâb-ı Hak,
sevdiği has kullarını, seherlerin ihyâsına dâvet ettiğine göre, demek ki
seherler, Rabbimizʼe muhabbetimizin test edildiği müstesnâ vakitlerdendir.
Gönlümüzdeki Allah muhabbetinin seviyesi ne kadarsa, gecelerin ibadetle ihyasına rağbetimiz de o seviyede gerçekleşir.
Rasûlullah
(sav) Efendimizin de seherlerin ihyasına yönelik pek çok talimatı bulunmaktadır. Bunlardan birinde seherlerin feyz ve ruhaniyetinden mahrum
kalmamamız için, şu tavsiyede bulunmuşlardır:
“Gece ibadetine
dikkat ediniz! Çünkü o, sizden önceki sâlih kimselerin âdetidir. Şüphesiz gece
ibadete kalkmak, Allâh’a yaklaşmaya vesîledir. (Bu ibadet) günahlardan
alıkoyar, hatalara kefaret olur ve vücuttan dertleri giderir.” (Tirmizî, Deavât,
101)
İbnu Amr
İbni’l-As (ra) anlatıyor: “Reulullah (sav)
buyurdular ki: “Kim geceyi on ayet, okuyarak ihya ederse gafiller arasına
yazılmaz. Kim de yüz ayetle gecesini ihya ederse “kânitîn” zümresine yazılır.
Kimde bin âyet okuyarak geceyi ihya ederse mukantırîn arasına yazılır.” Ebu
Dâvud, Salât 326, (1398).
Muğîre İbnu Şu
‘be (radıyallhu anh) anlatıyor: “Resulullah (sav) ayakları
kabarıncaya kadar geceleri kalkıp namaz kılardı. Kendisine: “Allah senin geçmiş
ve gelecek günahlarını affetti (niye kendini bu kadar hırpalıyorsun?)” denildi.
.
“Şükredici bir
kul olmayayım mı?” cevabını verdi.”
|Buharî,
Teheccüd 16, Tefsir, Feth 1, Rikâk 20; Müslim, Sıfatu’1-Münâfikîn 79, (2819);
Tirmizî, Salât 304, (412); Nesâi, Kıyamu’l-Leyl 17, (3, 219).
Hz. Aişe
(radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) gece
namazını hiç terk etmezdi. Öyle ki hastalanacak veya ağırlık hissedecek olsa
oturarak kılardı.” Ebu Dâvud, Salât 307, (1307).
Hz. Ebu Hüreyre
(ra) anlatıyor: “Resulullah (sav)
buyurdular ki: “Allah, geceleyin kalkıp namaz kılan ve hanımını da uyandıran,
hanımı imtina ettiği takdirde yüzüne su döken kula rahmetini bol kılsın. Allah,
geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, kocası imtina edince
yüzüne su döken kadına da rahmetini bol kılsın.” Ebu Dâvud, Salât 307, (1308);
Nesâî, Kıyamu’l-Leyl 5, (3, 205).
Hz. Aişe
(ra) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular
ki:
“(Mûtad olarak)
geceleyin namaz kılan bir kimse, uykunun gâlebe çalmasıyla (bir gece uyuya
kalsa ve namazını kılamasa) Allah’u Teâlâ hazretleri onun namazının sevabını
yine de yazar, onun uykusu (Allah’ın ona yaptığı bir ikram) bir sadaka
olur.”|Muvatta, Salâtu’l-Leyl 1, (1,117); Ebu Dâvud, Salât 310, (1314); Nesâî,
Kıyamu’l-Leyl 61, (3, 257).
Ömer
İbnü’l–Hattâb’ın torunu Sâlim’in, babası Abdullah İbni Ömer’den rivayet
ettiğine göre Resûlullah sav:
“Abdullah ne
iyi adam! Keşke bir de gece namazı kılsa!” buyurdu.
Sâlim diyor ki:
O günden sonra
Abdullah geceleri pek az uyurdu.
|Buhârî,
Teheccüd 2, 21, Fezâilü’s–sahâbe, 19, Ta`bîr 25, 36; Müslim, Fezâilü’s–sahâbe
139, 140.
Abdullah İbni
Selâm ra’den rivayet edildiğine göre Peygamber sav şöyle buyurdu:
“Ey insanlar!
Birbirinize selâm veriniz, yemek yediriniz, insanlar uyurken geceleyin namaz
kılınız. Böyle yaparsanız selâmetle cennete girersiniz.”
|Tirmizî,
Et`ime 45, Kıyâmet 42. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkâmet 174, Et`ime 1.
Âişe
radıyallahu anhâ şöyle dedi: Resûlullah (sav) ne ramazanda ne başka zamanda
gece on bir rek’ttan fazla namaz kılmazdı. Önce dört rekat kılardı ki,
onların güzelliği ve uzunluğu anlatılacak gibi değildi! Sonra dört rekat daha
kılardı. Onların da güzelliğini ve uzunluğunu hiç sorma! Sonra üç rekat daha
kılardı. Ben:
– Yâ
Resûlallah! Vitri kılmadan mı uyuyorsun? diye sordum. Bunun üzerine şöyle
buyurdu:
– “Âişe! Benim
gözlerim uyur ama kalbim uyumaz.”
|Buhârî,
Teheccüd 16, Terâvih 1, Menâkıb 24; Müslim, Müsâfirîn 125. Ayrıca bk. Ebû
Dâvûd, Tatavvu 26, Tirmizî, Mevâkît 208; Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 36.
Ömer
İbnü’l–Hattâb ra’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sav şöyle buyurdu: “Bir kimse geceleri okuduğu zikir ve duasını
okumadan veya tamamlayamadan uyur da, sonra onu sabah namazı ile öğle namazı
arasında okursa, gece okumuş gibi sevap kazanır. ” Müslim, Müsâfirîn 142. Ayrıca
bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 19; Tirmizî, Cum’a 56; Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 65; İbni Mâce,
İkâmet 177.
Ali b. Bekkar “Kırk senedir beni üzen tek şey, fecrin doğup sabah olmasıdır.”
Bazı sufiler
şöyle demiştir: “Geceleri namaz kılanın, gündüz yüzü güzel (nurlu) olur .“
Sadıkların gece
aldıkları ilahi nurun bütün güne yayılmasını görürler. Rabbimizin himayesinde
olduklarının güzelliğini yaşarlar. Yüzleri güzel, sözleri mana yüklü, amelleri
riyasız olur. Hakkın koruması altında olurlar.
Yorum Gönder
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...