Kadiri Yolu

 

Kalbin Tezkiyesinde Letaif Yeterlimidir?

Letaif Mi Kalp Tezkiyesi Mi

”Hani o Rabbine temiz bir kalbi selimle gelmişti” Saffat 84

İlk dönemin züht ehli dini ve ahlaki açıdan kalbin önemi kalbin temizliği bunun neticesinde ibadet ve iyi davranışlar üzerinde yoğunlaşmışlardır.

Hz Ali (ra.): “İman kalpte beyaz bir ışıktır iman arttıkça kalbin beyazlığı artar iman kemale erince kalp bembeyaz olur. Nifak ise kalpte siyah bir ışıktır. Nifak arttıkça kalbin siyahlı artar. Nifak kemale erince kalp kapkara olur.” demiştir.

Bir et parçası olarak görünen kalp her şeyin merkezindedir. Nasıl ki onsuz hayat olmayacağı gibi kalple yönelişlere çok önem vermek zorundayız yakınlaşma Allah CC. kalple olmaktadır.

Büyük savaşların yaşandığı yer kalptir. Kalbin içinde nefis huzuru bozmaktadır. Sevgi yerine şehveti, aşkın yerine hayasızlığı ekmekte, nefisten ancak kötülük doğmakta ve kalp bundan da etkilenmektedir.

Kalbin bir yüzü Hakka bakarken diğer yüzü ise halka bakar. Halktan isteğini kesen her konuda nefsini teskin eden kişinin kalbi “Yere göğe sığmayan Allah CC. mümin kulunun kalbine sığınmıştır.” (Acülani 2 c. 95–195) Tasavvuf kitaplarının çoğunda bu konu işlenmiştir. Hatta bazı yerlerde kutsi hadis olduğu rivayet edilmiştir.

Hz. Ali (Ra.) kalbini göstererek şunları söylemiştir: “İşte ilim burada keşke onu taşıyabilecek kimseyi bulabilsem”

İnsanın fiilleri beden ve kalbi olarak ikiye ayrılır. Beden zahiri farz, sünnet, haram, mekruh, mubah gibi şer’î hükümler, kalbin fiillerine de batıni hükümler denilmiş. Bedeni fiillerin yapılışında kalbin bozuk olması yani kalbi fiillerin şeri hükümlere karşı tutumu istekli değilse amellerde eksiklikleri, ihlasın yoksunluğu, takvanın olmaması ve çeşitli kötü amellerini ortaya çıkmasına vesile olur.

"Vücutta bir et parçası vardır o iyi olursa bütün beden iyi olur. O kötü olursa bütün beden kötü olur. Bu et parçası kalptir." Buhari iman 39 Müslim müsakat 107.

“Allah sizin şeklinize ve malınıza değil kalbinize bakar.” (Müsned 2 cilt 285 Müslüm Birr,32 İbni mace zühd 9)

“Görmediği halde rahmandan korkan ve Allah’a yönelmiş bir kalp ile gelen kimselere içindir.” (KAF-33)

“Kalp tasavvufta marifet kaynağı olması bakımından da önemlidir. Sufilerde dini hakikatler ve ilahi sırlar hakkında bilgi kalptedir. Akıl bu alanda yetersizdir." derler. (Kalebazi S.63 Gazali el mukit s.16,75)

Burada dikkat edilmesi gereken bu kalbin oluşumunun gerçekleşmiş olmasıdır. Günah kirlerinden arınmış, taklit ve taassuptan uzaklaşan kalpler yapılacak tezkiye ve tavsiyelerle ancak yukarıda bahsedilen hallere gelebilir.

İlham gayb alemine bakan kalbin bir penceresinden içeriye girer. Bu pencere Kalp Gözüdür. Bu göz körse bu dünyada da öteki alemde de kör olacak. O yüzden mücahede ile bu gözün, üzerinde bulunan kir ve pastan arındırılmalı. Netlik kazandırılmalıdır biz bu yolla marifeti, İrfanı, ilhamı, Batını ve ledünni ilimler olarak sayılan ilimlere ancak ulaşabiliriz.

“Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir.”(Enfal 29)

“Fetvayı kalbinden iste”(194.Müsned IV, 194,224)

“Bütün bunlar, içtenlikle Allah’a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir.”(Kaf-8)

“(Ona) “Andolsun ki sen bundan gaflette idin. Şimdi gaflet perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir” (Kaf 22.)

“Ve sizden kim Allah’a ve onun Resulüne huşu ile bağlanır ve salih amellerle nefis tezkiyesi yaparsa ona ecrini iki kat veririz. Biz, ona bereketli bir rızık hazırlamışızdır.” (Ahzap-31)

” Ey iman edenler Allah’ı çokça zikredin.” (Ahzab-41)

” Ve onu sabah akşam tespih edin” (Ahzap-42)

” O, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size merhamet eden; melekleri de sizin için bağışlanma dileyendir. Allah, müminlere çok merhamet edendir.”(Ahzap-43)

Mutasavvıflar ayet ve hadislerden esinlenerek yola çıkarak yenilikler getirmişlerdir. Bazı kalplerin mühürlü olması, bazılarının ters dönmüş, bazılarının kilitli, bazılarını kılıflı, bazlarının hastalıklı olması Kur’an’da çeşitli şekillerde anlatılmıştır.

Müminlerin kalplerinin İhlas, ibadet ve yeteneklerine göre çeşitli hallerde olduğunu söyleyen mutasavvıflar yedi nefis  üzerinde durmuşlardır. Bu nefisler için aşılması gereken vadiler olarak tanımlama yapmışlardır.

Son devrin mutasavvıfları bir müminin nefsinin bu vadilerden geçmesi için zikir, fikir, tefekkür, tavsiye ve terbiye görmesi ile bedendeki yedi vadide yerleşik olan ışıkların yakılması sağladığı gibi bunların kontrol altında tutulmasına etki edecektir. Verilen görevlerin teslimiyetle yapılması salim bir şekilde vadinin geçilmesini sağladığını ifade ederler. Bu vadideki ışıkların isimlerine Letaif demişlerdir.  

Kalp: Sol göğsün iki parmak altında çam kozalağı şeklinde bulunan et parçasını mahal edinen, yani maddi kalbin derununda hissiyatımızın merkezini teşkil eden manevi latifedir.

Ruh: Sağ göğsün iki parmak altında bulunan manevi latifedir.

Sır: Sol göğsün iki parmak üstünde bulunan manevi latifedir.

Hafî: Sağ göğsün iki parmak üstünde bulunan manevi latifedir.

Ahfâ: Göğsün tam orta kısmında ve diğer dört letaifin ortasında yer alan manevi latifedir.

Nefs-i nâtıka: Alnın tam ortasında iki kaşın arasından yukarıya doğru dik bir çizgi halinde bulunan bir latifedir.

Zikr-i sultânî/Zikr-i kül: Zikrin, vücudun bütün zerrelerine kadar yayılmasıdır. Diğer bir ifadeyle yukarıda zikredilen latifelerin zikre alışması gibi, vücudun bütün zerrelerinin birer latife haline gelerek Allah’ı zikretmesi halidir.

Mutasavvıfların kullanmış olduğu letaif terimi hakkında hadislerde ve ayetlerde bu terimle ilgili açık bir hüküm bulamadık. Ehli tarık, yolun göstericisi mürşitlerinin ortaya koymuş oldukları. Kalp ve nefis terbiyesi ve tasfiyesi metodu olarak karşımızdadır.

Peki Letaif ne demektir?

Letaif; Arapça Latife kelimesinin çoğulu. latifeler anlamındadır. Latife İnsan vücudunda yerleştirilmiş manevi nurani cevherlere verilen isimdir. Letaifler baş gözüyle görünmezler. Letaif mümin kafir her insanda mevcuttur. Kamil Mürşitler Bu cevherlerin ilim tecrübe ve müşahede ile tanıyıp yerlerini ve görevlerini tespit etmişlerdir.

Hedef kalbin terbiye ve tasfiyesi demiştik. Kalbin hükmünü yitirmemesi nefsin hakim olmaması için, kalbin ve bedenin hayırlı ameller ile donatılması gerekir. Beden ülkesinde eğer gıybet, haset, fesat, kötülük, kötü ahlakın her türlüsü varsa kalbin çöplükten bir farkı yoktur.

İnsan bu halden kurtulmak ve tedavi olmak zorundadır. Mürşidi kamile ihtiyaç burada başlar. Manevi destek ve terbiye ile bu sıkıntılardan Allah’ın izniyle kurtulur.

Tevbe ve namaz, sabır ve namaz, sabah ve akşam, gecenin belli bir vaktinde dua zikir ve ibadet bedende başlayan varoluş mücadelesi hemen etkisini göstermeye başlar. Allah(cc) neyi sever neyi sevmez en çok neden hoşlanır hangi zikirlerle onu anmalıyım. Peygamber (sav) nasıl zikir yapmış, diyen bir arayış mürşidin yardımıyla kendisine bir yol bulur.

Her gün yapılan istiğfar, tarikat dersi, günlük nefsin makam virdinin belirtileri; İnsanın yüzünün nurlanması olarak belirmeye başlar. Gaflet yerini artık yakınlık arayışı sancılarına bırakmıştır. İsyanla dik olan baş yerini Allah’a kul olmak için eğilen başa bırakmıştır.

Cenabı Hakk razı olunca ahlak ve sıfatlar, kulunun üzerinde oluşmaya başlayacaktır. Salik letaiflere gelince ilk önce letaifi kalp Zikri ile geçiş yapar. Bunun için adetini ve yapacağı şekli Mürşidi kamil kendisine izah eder.

Bazı tarikatlarda letaifler Allah esması ile çekilir. Kadiri Tarikatında 'letaifler' "la ilahe illallah" Tevhid zikri ile çekilir.

Letaifin nurları vardır:

  • Kalbin rengi akik kırmızısı.
  • Ruhun rengi sarı.
  • Sır rengi beyazdır.
  • Hafi’nin rengi zümrüt yeşili.
  • Ahfa’nın rengi ise, beyaz veya siyahtır.
  • Natıka(Nefs)’nın rengi ise turuncu ve sarıdır.
  • Külliyenin rengi ise yoktur.

Unutmamak lazım ki “Desti içindekini dışarı sızdırır.” Eğer dervişin letaifleri çalışıyor ise yüzüne vücuduna bu aksedecektir. Organlarına ulaşacaktır bazı yüzler vardır ki kararır bazıları vardır ki hayvan şekline dönüşür bazı yüzlerde ayın on dördü gibi nurla dopdolu olup parlar.

Letaifleri, kurtuluş vesile olarak değerlendirmemek gerekir. Hele velilik veya şeyhlik beklentisi olanlar içinse büyük bir hizemettir. Letaifler çekilmesi insanın safileşmesinde ve değişiminde katkısı olabilir. 

Bazı kardeşlerimiz letaifleri çekiyoruz lakin etkisini göremiyoruz soruyorlar. Bu komplike bir olaydır sadece letaifler zikirlerle çalışır demek eksik olur. O nurun devamlı olabilmesi için ibadet, güzel ahlak, edep, haram ve helaller gibi ölçülerle devamlı desteklenmesi gerekir.

Her zaman huzurda olmalısın ki nur nurunu nurdan alsın. “Allah’ım beni nurunla nurlandır.” Bu dua peygamber (sav)’dir. Kötülüğe karşı mesafeli olmalısın ki yol kat edebilesin.

En ufak bir öfke, bir an göz kayması, takva hassasiyetinin kaybolması, sizi uzaklaştıracaktır. Bu durumlar letaifin çalışmasını engeller paslanmasına sebep olur. Sonradan oluşturulan bu sistem şeyhlik yolunda ve velilik yolunda ve keramet ve keşfin açılmasında bir araç değildir. Letaiflerin çalışması hedef değildir. Ne yapmak istiyorsak aşkla şevkle yapmalı, Allah için yapmalı, ibadetlerimiz ölümümüz Allah için olmalıdır.

Her gün ben şu kadar çekiyorum. Allah’ı anıyorum diyebilirsin. Fark edemediğin şey çektiklerinle beklentilerinin yanlış olması ve kendini bir şey zannetmendir.

Leaifler çalışmıyor diye üzülmeyin. Her gün istiğfarla başlayın hayata, günün sonunda muhasebenizi yapın, kendinize çekidüzen vermek için gayretli olun bu gayret şeytanı yoracaktır. Sizde tatlı bir yorgunluk olsa da bu lezzetin çoğalmasına vesile olacaktır. Unutma derviş kardeşim düşüp kalkan yine azimle Allah yolunda mücahede eden kulunu Allah sever.

“Bizim uğrumuzda cihad edenler var ya, biz onları mutlaka yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah, mutlaka iyilik yapanlarla beraberdir.”(Ankebut-69)

“İman edip de salih amel işleyenler var ya, biz onları mutlaka salihler (iyiler) arasına sokacağız” (Ankebut-9)

Önemli letaif değil kalbinizin tezkiyesidir, kalp gönle dönmüş; aşkla, şevkle dolu olmada gayretli olmasıdır. Bedeninizin muhabbetle O'nu arzular olmasıdır.

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs