Kadiri Yolu
Zina İlgili Hadisler


Bismillahirrahmanirrahim

Sahih-i Buhari’de Geçmekte Olan Hadisler

Konu: Zina Eden Cariyenin Satılması

Ravi: Ebu Hüreyre 

Hadis No : 998

Hadis Metni : “Nebî sav`in şöyle buyurduğunu işittim, dediği rivâyet edilmiştir. Bir câriye zinâ eder de zinâ ettiği (beyyine ile veyâ gebelikle, yâhud da ikrâr ile) tebeyyün ederse, efendisi onu celd edip kamçılayın, fakat kavlen levm edip ayıplamasın! Sonra yine zinâ ederse, efendisi onu (yine) kamçı ile döğsün, fakat ayıbını yüzüne vurup ezâ etmesin! Sonra bu câriye üçüncü bir zinâ daha ederse efendisi onu (ayıbını beyân ederek) kıldan (ma`mûl) bir ip (pahası) le bile olsa (istihbâben) satsın!”

Konu: Kul Zina Etse veya sirkat Etse’de Tevbe Ederse Cennete Girmesi

Ravi: Ebû Zerr-i Gıfârî

Hadis No : 1945

Hadis Metni: “Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Nebî Sav (i ziyâret)e gelmiştim Resûlu`llah, üzerinde beyaz bir örtü bulunduğu halde uyuyordu. (Döndüm) sonra yine geldim. Bu def`a uyanmıştı. (Müsâhabet esnâsında) Resûl-i Ekrem : – Lâ ilâhe illa`llah, deyip sonra bu ikrâr ve îmân üzerine vefât eden hiç bir kul yoktur, muhakkak o kul, Cennet`e dâhil olacaktır, buyurdu . Ben : – O kul zinâ etse, sirkat etse de mi? Diye sordum. O : – Zinâ etse de, sirkat etse de (tevbe ve nedâmet ederse), buyurdu. Ben (hayret ederek): – Zinâ etse de, sirkat etmiş olsa da mı? Diye (tekrar) sordum. O: – Zinâ etse de, sirkat etse de, buyurdu. Ben (üçüncü def`a): – Zinâ etse de, sirkat etse de mi? Diye sordum. Resûl-i Ekrem: – Evet, Ebû Zerr`in burnu toprakta sürtülmesine rağmen o kul zinâ etse de, sirkat etmiş olsa da (Cennet`e girecektir) buyurdu. Râvî (Ebu`l-Esved der ki): Ebû Zerr bu hadîsi her rivâyet ettiğinde: Ebû Zerr`in burnu toprakta sürtülmesine rağmen, der idi. “

Konu: Hırsızlık, İçki İçmek Ve zina etmek

Ravi:  Ebu Hüreyre 

Hadis No : 1889

Hadis Metni : “Rivâyete göre, Nebî Sav şöyle buyurmuştur: “Zinâkâr (mü`min) kişi zinâ ettiği sıra (tam ve kâmil bir) mü`min olduğu halde zinâ edemez. İçki içen de içki içtiği zamanda (kâmil bir) mümin olarak içemez. Hırsız da sirkat ettiği sıra (kâmil bir) mümin olduğu halde sirkat edemez.”

Konu: Allah’a Şirk koşmamak,  İmanda İhlas 

Ravi: Ebû Zerr-i Gıfârî

Hadis No : 1945

Hadis Metni: “Ebû Zer Hazretleri demiştir ki: Resûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem: “Bana rabbim tarafından (sefâretle) gelen Cibrîl, (bir kerre daha) gelmiş ve: – Ümmetimden her kim Allâhu Teâlâ`ya hiç bir şey`i (ulûhiyyette ve havass-ı rubûbiyyette) ortak tanımayarak ölürse, o kimse Cennet`e girer, diye haber verdi, buyurdu. Ben: – (Yâ Resûla`llâh!) O adam zinâ ettiği ve sirkat eylediği halde (yine Cennet`e girer) mi? diye sordum. Resûl-i Ekrem: – (Evet) zinâ ettiği ve sirkat eylediği halde de (Cennet`e girer) diye cevâb verdi.”

Konu: Kehanet ücreti köpek parası zina Kazancı

Ravi: Ebû Mes`ûd Ukbe İbn-i Amr 

Hadis no: 1022

Hadis Metni : “Resûlullah sav`in kelb (Köpek) pahasından, zinâ kazancından, kehânet ücretinden nehyettiği rivâyet edilmiştir.”

Konu: Boşama mehri-Li’ân-Mülâ’ane-Talâk (boşama)

Ravi:  Abdullah b. Ömer

Hadis No: 1840

Hadis Metni : “Gelen -birbirlerine lâ`netle şahâdet eden karı koca hakkındaki hadîsde- Resûlullah sav`in lâ`netleşen karı ile kocaya şöyle dediği rivâyet olunmuştur: – (Allah bilir ve bu cihetle) hesâbınız Allah`a âittir. (Kulun bildiği şudur ki:) İkinizden biri yalancıdır. (Ve zevce hitâb ederek: Mülâaneden sonra) kadın üzerinde alâkan ve kocalık hakkın kalmaz, (ayrılırsınız,) buyurdu. Bunun üzerine zevc: – Yâ Resûla`llah! Ya benim (mehir olarak verdiğim) malım ne olacak? dedi. Resûl-i Ekrem: – O mal sana âid değildir. Çünkü sen kadına zinâ isnâdında doğru olsan bile, o malı sen, kadının ırzını kendine halâl kılmak mukabilinde vermişdin (ve kadının olmuştu). Eğer sen zinâ isnâdında yalancı isen mehir malını istemek sana daha uzaktır, buyurdu.”

Konu: Zümer Suresinin Ayetlerinin tefsiri

Ravi: Abdullah b. Abbas

hadis no: 1729

Hadis Metni :”Rivâyete göre, müşriklerden birtakım kimseler adam öldürmüşler ve bir çok cinayet irtikabı etmişler ve zina edip bunda da çok ileri gitmişlerdi. Bunlar bu kusurlarıyla Muhammed sav`e gelerek: Yâ Muhammed! Senin tebliğ ve kendisine davet ettiğin İslam dini şüphesiz ki çok güzeldir. Eğer bize vaktiyle işlediğimiz bunca cinayet ve sefahatin keffareti (ve arınmak yolu) bulunduğunu bildirseniz, demişlerdi. Bunun üzerine şu mealdeki ayetler nazil oldu: Onlar ki, Allah ile birlikte başka bir Tanrıya dua etmezler ve Allah’ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Her kim de bunları yaparsa ağır cezaya uğrar. Kıyamet günü ona iki kat azab edilir. Ve muhakkak Azadda ebedi zelil ve hakir kalırlar. Ancak tevbe ve iman edip hayır işleyenler başkadır. Çünkü Allah bu tövbekar müminlerin kötülüklerini iyiliklerle değiştirir, çünkü Allah Gafur, Rahim bulunuyor. Bir de: … ayet-i kerimesi nazil oldu.

Konu: Zina İsnadı

Ravi: Ebu Hüreyre

Hadis No: 2092

Hadis Metni:”Şöyle dediği rivayet olunmuştur. Ebu`l-Kasim Sav`in şöyle buyurduğunu işittim: Her kim kölesine ve cariyesine zina isnad eder, memlûki de o isnâddan uzak bulunursa, o kimse kıyamet gününde dövülür. Meğer ki, memlûk, efendisinin dediği gibi ola.”

Konu: Recim

Ravi: Abullah b.Ömer

Hadis No. 1482

Hadis Metni:”Rivâyete göre (Medine`de) birtakım Yahudiler Resulullah sav`e gelerek içlerinden bir erkekle bir kadının zina ettiğini hikaye ettiler, (ve ne hükmedersiniz? dediler). Resulullah sav onlara: – Siz, Recim (hükmü) hakkında Tevrat`ta ne bulursunuz? diye sordu.

Onlar: – Biz zina edenleri teşhir ederiz, bunlar bir değnekle de döğülürler. Abdullah İbn-i Selam bunlara: – Yalan söylediniz!. Tevrat`ta Recim (ayeti) vardır, dedi. Bunun üzerine Tevrât`ı getirdiler. Ve kitabı açtılar. Yahudilerden birisi (Abdullah İbn-i Surya) elini Recim ayeti üzerine koyarak ondan önceki ve sonraki ayetleri okumağa başladı.

Abdullah İbn-i Selam ona: – Elini kaldır! dedi. O da elini kaldırınca Recim ayeti görülüverdi. Yahudiler: – Ya Muhammed! Abdullah İbn-i Selam doğru söylemiştir: Tevrat`ta hakikaten Recim ayeti vardır, dediler. Bunun üzerine (Resulullah zinanın vukuu hakkında şahid istedi. Dört Yahudi zani ve zaniye aleyhinde vech-i mahsus üzere şehadet ettiler.) Resulullah da bunların recm olunmalarına hükmetti de recm olundular.”

 

Konu: Kadınların çoğalıp erkeklerin azalması-Kıyamet alametleri-Zina

Ravi: Enes b. Mâlik

Hadis No. 72

Hadis Metni:”Şöyle demiştir: Size öyle bir söz söyliyeceğim ki, benden sonra hiç kimse onu size söylemeyecektir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`den işittim, buyuruyordu ki: Kıyâmet alâmetlerinden olmak üzere ilim azalacaktır, cehil yayılacaktır, zinâ şâyi` olacaktır. Kadınlar(ın mikdârı) kesret, erkekler(inki) kıllet bulacaktır. Bir derecede ki, elli kadının yalnız bir bakanı olacaktır.”

 

Konu: Mü`minin kanı haramdır-Mürtedlerin öldürülmesi-Zina edenler

Ravi: Abdullâh b. Mes`ûd

Hadis No. 2096

Hadis Metni:”Rivayete göre, Nebi Sav şöyle buyurmuştur: Allah`dan başka ibadete layık İlah bulunmadığına ve benim de Allah’ın muhakkak bir Peygamberi olduğuma şehadet eden Müslüman kişinin kanı helal olmaz (ve kısas olunmaz). Ancak (şu) üç (huy) dan birisiyle halâl olur: 1) Maktûlün hayâtı mukabilinde katil, 2) Zina eden seyyib, 3) İslâm câmiâsını bırakıb dîninden ayrılan mürted (kısas olunur).”

Konu: Adam öldürmek-Fâiz-Harpten kaçmak-İffetli kadınlara zina isnadı (kazf)-Kazf-Sihir-Şirk-Yetim malı yemek

Ravi: Ebu Hüreyre

Hadis No. 1172

Hadis Metni:”Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: bir kere Resûlullah: – Mühlik olan yedi şeyden çekininiz! buyurmuştu. Ashab: – Yâ Resûla`llah! Bu yedi şey nedir? diye sorduklarında Resûl-i Ekrem: – 1) Allah`a şirk, 2) Sihir, 3) Allah`ın katlini haram kıldığı bir hayâtı öldürmek; haklı öldürülen müstesnâ, 4) Fâiz kazancı yemek, 5) Yetim malı yemek, 6) Düşmana hücûm sırasında harbten kaçmak, 7) Zinâdan masûn olup hatırından bile geçmiyen müslüman kadınlara zinâ isnâd etmek, buyurdu.”

Konu: Çok soru sormak;Li`ân;Mülâ`ane;Nûr Sûresi âyetlerinin tefsîri;Zinâ şâhitleri

Ravi: Sehl b. Sa`d

Hadis No. 1716

Hadis Metni:”Rivâyete göre (Aclâm oğullarından) Uveymir, Benî Aclâ`nın ulusu olan Âsım İbn-i Adiyy`e gelerek şöyle sorar: – Siz ne dersiniz? Bir kimse karısı ile beraber bir kişiyi (zina üzerinde) bulsa, kadının kocası zaniyi öldürmeli, siz de onu (kısasen) öldürmeli misiniz? Yoksa bu kimse ne yapmalı? (Bu halde zevc, dört şahid getirmeğe gitse zani işini görüp savuşacaktır. Sükut etse namusa taalluk eden bir şeye sükut etmiş olacaktır.) Lütfen bu müşkül meseleyi bir kere Resûlullah sav’e benim için sorsanız der.

Bunun üzerine Asım, Resûlullah`a gelip: Yâ Resûlallah! Diye (söz başlayıp) sordu. Fakat Resûl-i Ekrem bu sorguları hoşlanmayıp ayıpladı. Sonra Uveymir, Asım İbn-i Adiyy`e: (Resûlullah ne söyledi? diye) sordu. O da Resûl-i Ekrem`e böyle meseleleri çirkin gördü ve ayıpladı, diye cevap verdi.

Bunun üzerine Uveymir: Vallahi ben çekinmem, bunu kendim Resûlullah`a sorarım, dedi, ve gidip: – Yâ Resûlallah! Bir kimse karısı ile beraber bir kişiyi (zina üzerinde) bulsa, kadının zevci zaniyi öldürmeli, sonra siz de (kısasen) onu öldürmeli misiniz? Yoksa bu adam ne yapmalı? diye sordu.

Bunun üzerine Resûl-i Ekrem: – Ey Uveymir! senin ve karın hakkında Allahu Teâlâ Kuran (ayeti) gönderdi, dedi. Ve bu karı, kocaya Allah’u Teâlâ`nın Kurân`da talim ettiği veçhile mülaane etmelerini emreyledi. Ve ilk önce erkek karısına karşı lanetle yemin etti. (Sonra da kadın kocasına karşı aşağıdaki hadîsde bildirildiği veçhile yemîn eyledi).

Sonra Uveymir: – Yâ Resûlallah (bu kadınla geçinme savdı). Bu kadını nikahımda tutarsam ona zulmetmiş olurum, deyip kadını boşadı. Ve Uveymir ile karısının bu vakasından sonra lanetleşen çiftlerin -kocanın talakıyle- ayrılmaları adet oldu.

Sonra Resûlullah meclisde hazır bulunanlara: – Bakınız, eğer bu kadın -vücûdu siyah, gözlerinin siyahı koyu, kıçının iki yanı bükük, baldırları kaba- kıyafette bir çocuk getirirse, muhakkak ben Uveymir`in bu kadına zina isnadında doğru olduğunu sanırım. Eğer kadın Keler fasilesinden kızılca kurt gibi kızıl bir çocuk doğurursa, bu defa da ben şüphesiz kadına büthân ve iftirâ ettiğini sanırım, buyurdu.

Sonra çocuk Resûlullah`ın Uveymir`i tasdik yollu tasvir ettiği şekilde doğdu. Ve bu cihetle çocuk anası (Havle kadı)na nispet ed(ilerek: “ibn-i Havle” diye çağır)ıldı.”

Konu: Dil zinâsı-Göz zînası-Harama bakmamak (göz zinası)-Zinâ

Ravi:  Abdullâh b. Abbâs

Hadis No. 2132

Hadis Metni:”Rivâyete göre, müşârün-ileyh: “Ebû Hüreyre radiya`llahu anh`in Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`den şu rivâyetinden daha küçük günâha benzer hiç bir şey görmedim” demiştir: Ebû Hüreyre Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`den rivâyet ederek der ki: Allah Âdem-oğluna zinâdan nasîbini takdîr etmiştir. Hiç şüphesiz Âdem-oğlu (ezelde) mukadder olan bu âkıbete erişecektir. İmdi göz zinâsı (mahremi olmıyan kadına şehvetle) bakmaktır. Dil zinâsı da (zevkle) görüşmektir. Nefsin de (zinâ) temmenî ve iştihâsı vardır (bu arzu da nefsin zinâsıdır). Tenâsül uzvu ile bu a`zânın hepsinin arzularını ya gerçekleştirir (fi`ile çıkarır) yâhut (bırakarak) yalanlar.”

Konu: Çalgı çalıp eğlenmek-Dağ mesireleri-Fakiri baştan savmak-İçki içmek-İpekli elbise giymek-Zina

Ravi:  El-Eş`arî Ebû `Âmir

Hadis No. 1892

Hadis Metni:”Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem`in şöyle buyurduğunu işittiği rivâyet olunmuştur: (Bir zaman gelecektir ki) ümmetimden muhakkak birtakım zümreler türeyecektir. Bunlar zinâ etmeyi, ipekli elbîseler giymeyi, şarab içmeyi, def, dümbelekler (çengi, çiğâna ile) eğlenmeyi halâl ve mübâh sayacaklar. (Bunlardan) birtakım (merhametsiz, hodgâm) zümreler de dağ mesîrelerine yanlayacaklar, onlara âit koyun sürüsü ile çoban sabahları yanlarına gelecek, (akşamları gidecek). Bunlara bir fakir bir hâcet için gelecek de bu (duygusuz insan) lar fâkîre: Haydi (bugün git) yarın gel! Diyecekler. Bunun üzerine Allah (sevip eğlendikleri) dağı üzerlerine indirerek bir kısmını helâk edecek, (sağ kalan) öbürlerini de kıyamet gününe kadar maymun ve domuz sûretlerine tebdîl edecek.”

Konu: Li’ân-Mülâ’ane-Nûr Sûresi âyetlerinin tefsîri-Zina haddi-Zinâ şahitleri

Ravi:  Abdullâh b. Abbâs

Hadis No. 1717

Hadis Metni:”Rivâyete göre Hilâl İbn-i Ümeyye Nebî sav`in huzurunda karısına Şerîk İbn-i Sehma` ile zina etti, diye söz attı. Resûlullah da Hilâl`e: – Dört şahidini hazırla, yahud arkana had (vurulur) buyurdu. Bunun üzerine Hilal: – Ya Resulallah! Bizim birimiz karısının üstünde bir erkek görürse, şahid aramağa mı gidecek? (Şâhid getirinceye kadar işini görüp savuşmaz mı?) diye itiraz etti.

Resûl-i Ekrem: – Sen şahidlerini hazırla. Aksi takdirde arkana hadd-i kazf (seksen değnek) vurulur, demeğe devam etti. Bunun üzerine Hilal İbn-i Ümeyye: – Ya Resulallah! Seni hak peygamber gönderen Allahu Teâlâ`ya yemin ederim ki, muhakkak ben kesin olarak doğru söylüyorum. Ve eminim ki, Allah benim arkamı hadden kurtaracak bir vahiy, bir ayet gönderecektir, dedi.

Bu sırada hemen Cebrail (as) indi ve Resul-i Ekrem`e: “… ayetini ta … kavl-i şerîfine varıncaya kadar getirdi. Bunun üzerine Resulullah, kadına haber gönderdi. Kocası Hilal de hazır bulundu. İlk önce Hilal (bundan evvelki hadisde ve haşiyesinde görüldüğü vechile) şehadet ve yemin eyledi.

Resul-i Ekrem: Allah muhakkak bilir ki, sizin biriniz elbette yalancıdır. Şu halde ikinizden tövbekar olan ve bu lian yemininden rücu` eden var mıdır? buyurdu. Sonra Hilal`in zevcesi Havle ayağa kalkarak ve (dört defa) li’an şehadetiyle Allah`ı işhâd ederek yemîn ettikde beşinci yemine sıra geldiğinde mecliste hazır bulunanlar kadını durdurarak: – Bak kadın, bu beşinci yemin azabı mûcibtir, ihtarında bulundular.

Râvî İbn-i Abbas der ki: Bu ihtar üzerine kadın bir az ağırlaşıp durakladı. Hatta biz kadını yemin etmekten vaz geçecek ve geriye dönecek sandık. Sonra kadın kendini toparlayıp: – (Şimdiye kadar şerefle yaşamış) kavim ve kabilemi, ben bundan sonraki günlerde rezil ve rüsvay etmem, diyerek lian yeminini yerine getirdi.

Sonra Resûl-i Ekrem: – Bu kadına bakınız. Eğer gözleri sürmeli, iki kıçı iri, baldırları kalın bir tipde çocuk getirirse, çocuk Şerîk İbn-i Sehmâ`ya aittir, buyurdu. Kadın da hakikaten böyle bir çocuk doğurdu. Bunun üzerine Resulullah: – Eğer Allah kitabının (lian) hükmü infaz edilmemiş olsaydı benimle bu kadın için bir macera vardı. (Yâni ben o kadına hadd-i zina icra ederdim) buyurdu.”

Konu: Allâh’a şirk koşmamak-Bî`at-Çocukları diri diri gömmek-Hırsızlık-İftira etmek-İsyan-Zina

Ravi:  Ubâde b. es-Sâmit

Hadis No.18

Hadis Metni:”(Akabe-i ûlâ gecesinde bîat eden ve on iki nakîbin biri bulunan) Ubâde b. es-Sâmit (el-Ensârî el-Bedrî) radiya`llâhu anh`den: Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem, etrâfında Ashâbından bir cemâat mevcûd olduğu halde buyurdu ki: “Allâh`a (ibâdette) hiçbir şeyi şerîk etmemek, sirkat etmemek, zinâ eylememek, evlâdınızı öldürmemek, kendiliğinizden uyduracağınız hiçbir yalanla (kimseyi) büthân etmemek, hiçbir (emr-i) ma`rûfda isyân etmemek üzere bana bîat ediniz (yâni benimle ahdediniz.) İçinizden sözünde duran olursa ecri (ve mükâfâtı) Allâh`ın zimmet-i fazl u keremindedir. Bu dediklerimden birini yapıp da ondan dolayı dünyâda düçâr-ı ıkâb olursa bu ıkâb ona keffârettir. Bunlardan birini yapıp da yaptığı fi`li Allâhu Teâlâ setrederse işi Allâh`a kalır: İsterse onu afv, dilerse onu ıkâb eder.” Biz de bu şart üzere ona (yâni Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem`e) bîat ettik.”

Konu: Beşikte iken konuşan çocuklar;Kibirlenmek

Ravi:  Ebu hüreyre

Hadis No. 1398

Hadis Metni:”Rivâyete göre Nebî sav şöyle buyurmuştur: Beşikte (bir mu`cize olarak) yalnız üç çocuk söylemiştir: (birincisi) Îsâ'dır. (İkincisi) Benî İsrâil zamanında Cüreyc denilen (ruhban) bir kişidir. Cüreyc bir kere (Savmaasında) namaz kılarken anası gelmiş, kendisini çağırmış. Cüreyc: (namazı bozup) anama cevap mı vereyim? Yoksa namaz mı kılayım? diye düşünmüş. (Anası üç defa çağırdığı halde o namazına devam etmiş).

Bunun üzerine anası: Allah’ım! Bu oğluma fahişe kadınların yüzlerini göstermedikçe onun canını alma! diye inkisar eder. Cüreyc Savmaasında bulunduğu sırada bir kadın gelir, musallat olur. Ve ona zina teklif eder. Fakat Cüreyc imtina etmekle bu kızgın kadın bir çobana gider, nefsini teslim eder.

Kadın bu cinsi münasebetten bir oğlan doğurur, (kendisinden sorulduğunda) bu piçi Cüreyc`ten aldığını söyler. Bunun üzerine halk rahibe gelirler ve zavallının Savmaasını (baltalarla, kazmalarla) yıkarlar. Kendisini dışarı çıkarırlar. Cüreyc abdest alır, namaz kılar. Sonra haram-zadenin yanına gelir: Ey oğul baban kimdir? diye sorar. Çoban! diye cevap verir. Bu garibeyi gören halk rahibe: Senin ibadethaneni altından yapacağız! derler: Cüreyc: Hayır, (eskisi gibi) çamurdan yapınız! der.

(Üçüncüsü de şudur): Benî İsrâil`den emzikli bir kadın vardı. Bir gün erkek çocuğunu emzirirken yanından yakışıklı ve haşmetli bir süvâri geçmişti. Bunu gören kadın: Allah`ım! Oğlumu bunun gibi (heybetli) kıl! diye duâ eder. Çocuk hemen anasının memesini bırakır, ve süvariye döner de: Yâ Rab! Beni bunu gibi kılma! diye dua eder. Sonra ana memesine dönüp emmeğe başlar.

Râvî Ebû Hüreyre der ki: (Resûlullah bunu bize hikaye ederken parmağını ağzına koyarak çocuğun emdiğini temsil etmişti. Bu vaziyet gözümün önündedir.) Şimdi ben, Nebî sav`in parmağını emdiğini görür gibiyim. Bundan sonra da o emzikli kadının yanından bir cariye geçer. Bu def`a da: Yâ Rab! Benim oğlumu şu cariye gibi (hakir) yapma! diye dua eder. Bu def`a çocuk anasının memesini bırakır da: Yâ Rab! Beni bunun gibi kıl! der.

Şimdi kadın çocuğuna: niçin böyle söyledin? diye sorar da çocuk şöyle cevap verir: o Süvari kibirli zalimlerden birisi idi. Amma şu cariye (ne zavallı kadındır:) sen çaldın, sen zina ettin! di(ye iftira ede)rler. Halbuki o, bunların hiç birisini işlememiş (masum) bir kadındır.”

Konu: Allah`a şirk koşmamak-Hz. Peygamberin cömertliği-İnfak-İmsak

Ravi:  Ebû Zerr-i Gıfârî

Hadis No. 1075

Hadis Metni:” Şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Ben (bir seferde) Nebî sav ile beraber bulundum. (Avdetde) Resulullah onu yani Cebel-i Uhud`u görünce: – Benim için Uhud`un altın olmasını, ondan (mesela) bir dinarın üç günden fazla yanımda beklemesini arzu etmem. (O) bir dinarı (da) ben, yalnız borç (ödemek) için hazırla (mak iste) rim, buyurdu. Sonra Resulullah (devamla): – (Malca) çok (zengin) ler vardır ki, onlar, (sevapça) çok azdırlar. Meğer ki, onlar mallarını şöyle böyle (nâsa ve vücûhü birre) sarf etmiş olalar. Bu (seciyyede insa) nlarsa her halde azdır, buyurdu.

Sonra Resulullah bana: – (Ben yanına gelinceye kadar) yerinde dur! buyurup uzak değil (şöyle yakın) gitti. Bu sırada ben bir ses işittim de Resulullah`ın yanına gelmek istedim. Sonra Resulullah`ın: ben gelinceye kadar yerinde bekle! buyurduğunu hatırladım (da vaz geçtim).

Resûlullah gelince: – Yâ Resûla`llah! O işittiğim (ne idi?); yâhud o işittiğim ses (ne idi?) diye sordum. Resulullah: – Sen de (böyle bir ses) işittin mi? buyurdu. Ben de: – Evet, dedim. Resulullah: – Yanıma Cebrail (As) gelmişti de bana o: – Ümmetinden her kim Allah`a hiç bir şey`i şerik koşmayarak (tevhîd akîdesiyle), ölürse, Cennet`e dâhil olur, dediğini hikâye buyurdu. Ben: – (Yâ Resûla`llah!) şöyle (zinâ gibi), şöyle (sirkat gibi) bir günâh işlerse de mi? diye sordum. Resûlullah: – Evet! diye tasdîk buyurdu.”

Konu:Güneş tutulması ve namazı-Güneş ve ay Allah’ın ayetleridir

Ravi: Ümmü`l-mü`minîn Âişe

Hadis No. 548

Hadis Metni:”Resûlullâh sav`in zaman (-ı saâdet-nişân) ında (bir def`a) güneş tutuldu idi. Resûlullâh sav halka namaz kıldırdı. (Şöyle ki) namaza durdu ve kıyamı uzattı sonra rüku` buyurdu ve rükuyu uzattı sonra (rükû`dan) kalktı ve ve kıyamı (yine) uzattı ise de bu (ikinci) kıyamı evvelki kıyamdan az (sürmüş) idi sonra (yine) rükua varıp rükuyu uzattı ise de bu (ikinci) rükuyu evvelki rüku’dan kısarak idi sonra secdeye varıp sücudu uzattı sonra ikinci rek`atta da ilk rekatta yaptığı gibi yaptı sonra güneş açılmış olduğu halde namazdan çıktı.

(Ondan sonra hazır olan) nas’a karşı hutbe irad buyurdu. (Bu hutbede) Allah’u Teâlâ`ya hamd ü sena ettikten sonra. “Şüphe etmeyiniz ki, şems ile kamer Allah’ın ayetlerinden iki ayettir. (Bunlar) hiçbir kimsenin ne mevti, ne de hayatı için münhasif olmazlar. Bunu (yani bunlardan birinin inhisafını) gördüğünüzde (hemen) Allah`a duaya koyulun, tekbir alın, namaz kılın, sadaka verin” buyurdu. Sonra da buyurdu ki: Ey ümmet-i Muhammed, Allah`a kasem olsun ki kulunun veya cariyesinin zina edişinden dolayı Allahu Teâlâ kadar kıskanç olan hiçbir kimse yoktu. Allah’a kasem olsun ki, benim bildiğimi bilseniz az güler, çok ağlardınız.”

Konu: Recim; Zinâ haddi

Ravi:  Ebû Hüreyre

Hadis No. 1162

Hadis Metni:”Rivayet olunduğuna göre, müşarün-ileyhima demişlerdir ki: Bedevi arablardan bir kişi (hasmı ile birlikte) Resulallah sav`e gelmişti de: – Yâ Resulallah! Size Allah namına yemin eder, ve yalnız Allah’ın Kitabıyla hükmetmenizi dilerim, demişti. Öbür hasım ise daha dirayetli ve edepli idi. O da: – Evet ya Resulallah, aramızda Kitabullah ile hüküm ediniz ve (söz söylemek üzere) bana müsaade buyurunuz! dedi.

Resulullah sav’de: – Söyle! buyurdu. İkinci hasım söze başlayıp: – Benim oğlum, bu Arabinin yanında ecir (çoban) idi. Bunun karısına zina etmiş. Bana söylendiğine göre oğluma recim lazım gelirmiş. Bu cihetle ben, bu adama yüz koyun, bir de cariye vererek oğlumu kurtardım. Bilahare ehl-i ilim (olan Ashab) a sorduğumda onlar da: (henüz bekar olan) oğluma yüz değnek had ile bir sene nefy-ü tağrib, bunun karısına da recim icap ettiğini haber verdiler (şimdi ne buyurulur ya Resulallah!) dedi.

Resulullah sav’de: – Hayatım yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, ben, aranızda Kitabullah ile hükmedeceğim: Cariye ile koyunlar sana reddolunur. Oğluna da yüz değnek vurulup bir sene nefyedilir, dedi. (Sonra Ashab`dan) Üneyse de: – Bu Bedevinin karısına git! Günahını itiraf ederse onu recmet! buyurdu. Ravî: “Üneys, kadına gitti. Kadın da fenalığı itiraf etmesi üzerine Resûlullah sav`in emriyle kadın recm olundu” demiştir.”

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs