Kadiri Yolu

 

Peygamberimiz Miraçta Allah'ı Nasıl Gördü


Peygamberimiz Miraçta Allah'ı Nasıl Gördü?

Bu meselede Saadeddin Teftazani şöyle der: Bazı Ehl-i Sünnet alimleri, Miraç'ta Hz. Peygamberimiz'in, Rabbini baş gözüyle değil, kalp gözüyle gördüğünü söylemişlerse de çoğunluk buna muhaliftir. Sahih olan; Peygamberimiz'in, Rabbini baş gözüyle değil, kalp gözüyle görmüş olmasıdır: Kendisine, "Rabbini gördün mü?" diye sorulunca; "Kalbimle gördüm" buyurmuştur. (Taftazani Şerhü'l-Akaid ist., 1308, s. 120, Taftazani Şerhu'l-Mekasid. s 123.)

Allame İbrahim Lekkani "Cevheretü't-Tevhid" kitabında, peygamberin Rabbini baş gördüğünü şu beytiyle ifade eder: "Allah'ı görmek caizdir. Nebi (S.A.S.) ise, dünyada Rabbini görmüştür."

Bu kitaba açıklama yazan İbrahim Beycuri ise, şu bilgiyi verir. Ekseri İslam alimlerine göre; Muhammed (Sav), Miraçta Rabbini baş gözüyle görmüştür. Her ne kadar Hz. Aişe (R.A.) bunu reddediyorsa da, İbnu Abbas (R.A.)'in hadisi bu hususu doğrulamaktadır. İbnu Abbas'ın hadisi, Hz. Aişe'ninkinden önce gelir. Zira "Müsbit" delili ile "Nafi" delili arasında zıtlık olursa, doğruluğunu belli eden üstün tutulur. Bu, bir Usulü Hadis kaidesidir. Aynı meselede, Ma'mer İbnü Raşid, "Aişe, İbnu Abbas'dan daha bilgili değildir." demektedir.

Dünyada, baş gözüyle Allah'ı görmek, yalnız Resûlullah (Sav) için mümkün olmuştur. Bunun dışında, uyanık olarak, kim Allah'ı gördüğünü iddia ederse sapıktır ve sözü batıldır. Hatta bazı âlimler, böyle bir iddiada bulunan kimsenin kâfir olacağını ileri sürmüşlerdir."

ALLAH'I BAŞ GÖZÜYLE GÖRME

Bu meseledeki görüş ayrılığının sebebi; Müslim'in Ebû Zer (R.A.)'den rivayet ettiği şu hadistir: Resûlullah'a (Sav), "Miraç gecesinde Rabbini gördün mü?" diye soruldu. Resûlullah (S.A.V.) şu cevabı verdiler: "Nurun enna arahu". Hadisteki "enna" kelimesi, "elif" ve "nün" harflerinin fethiyle de rivayet edildi, kesriyle de...

Bu iki rivayet şekline göre ise, mana değişmektedir. Birinciye göre, (yani "enna" okunursa) mana, "O bir nurdur, nasıl görebilirim!" şeklindedir ve "Resûlullah, Allah'ı baş gözüyle görmedi" diyenlerin delili olmaktadır. İkinciye göre, (yani "inni" okunursa) mana, "O bir nurdur, elbette gördüm" demek olur ki bu da, "Resûlullah, Allah'ı baş gözüyle gördü" diyenlerin delili olur. 

Ramazan efendi şerhul akaid haşiyesinde Allah’ı kalp ile görmeyi şöyle izah eder: “Allah Celle celalühü Muhammed (sav)’in baş gözünü kalbine kıldı. Kalbi için göz yarattı o da rabbinin baş gözüyle gördüğü gibi gördü.” 

Allah'ı görme hakkında hadisler 

1- Ata yoluyla ibn Abbas radıyallahu'dan: “O’nu kalbiyle gördü” (Müslim C.I, s 158)

2- Mesruk'tan şöyle rivayet edilmiştir: Hz Aişe ra yanındaydım Ey müminlerin annesi! Üç şeyi kim söylerse Allah'a (CC) karşı büyük iftira etmiş olurmuş! nedir onlar? diye sorduğumuzda Hz Aişe (RA.) şöyle cevap verdi:

1- "Kim ki, Muhammed (S.A.V) Rabbini gördü, diye iddia ederse, Allah'a karşı büyük iftira etmiş olur." Bunun üzerine Ben; "Ey müminlerin annesi, bana müsaade et, konuşayım: 'Andolsun ki, O, O'nu apaçık ufukta görmüştür.’ (Tekvir Suresi ayet 23)  Ayetine ne dersin?" diye sorunca Hz. Aişe, şu cevabı verdi: "Bu meseleyi Resulullah'tan (S.A.V) ilk önce soran benim. Allah'ın Resulü bana dedi ki; O Cebrail'dir. Hem işitmedin mi, Allah-ü Teâlâ; "Ona gözler erişemez. O ise bütün gözleri ihata eder." Buyurmadı mı? Ve hem sen işitmedin mi ki, Allah (C.C) şöyle buyurdu: "(Ya) bir vahiy ile ya bir perde arkasından yahut bir elçi gönderip de kendi izniyle dileyeceğini vahyetmesi olmadıkça, Allah'ın hiçbir beşere kelâm söylemesi (vaki) olmamıştır." (En'am Suresi ayet 103.)

2- "Her kim ki; Resûlullah (S.A.V) Allah'ın (C.C) kitabından bir şeyi gizledi derse; Allah'a büyük iftira etmiş olur."

3- "Her kim ki; Muhammed (S.A.V) gaybı bilir iddiasında bulunursa, Allah'a (C.C) büyük iftira etmiş olur." Şuara / 51

3- Abdullah İbnü Şakik yoluyla Ebû Zer (R.A.)'den rivayet edilmiştir:

“Resûlullah'a (S.A.V.), "Rabbini gördün mü?" diye sordum. Buyurdu ki, "Bir nur, O'nu nasıl görürüm?" Aynı yolla, ikinci bir rivayette ise, "Bir nur, gördüm." buyurdu.(Müslim C.I, s.159)

Kadı İyaz, Şifa isimli kitabında şöyle der:

"Bir grup alimin fikri, Hz. Aişe'nin kavlincedir. İbnu Mesud'dan ve Ebû Hureyre'den, meşhur olarak nakledilen de budur. Bunun üzerine, hadisçiler ve fakihlerden bir kısmı, dünyada rüyetin (Allah'ı görmenin) mümkün olmayacağına inanmışlardır. İbnu Abbas'dan meşhur olan rivayet ise, Peygamber (S.A.S.)'in, Rabbini gözleriyle görmüş olmasıdır. Hatta İbnu Abbas, Hâkim, Nesai ve Tabaranî, rivayetlerinde; 'Allah-ü Teâlâ, Musa'ya (A.S.) Kelâm; İbrahim'e (A.S.) hullet (dostluk); Muhammed'e (S.A.S) rüyet ile ihtisas buyurdu' demiştir. İmam Eş'arî ile ashabından bir grup da Peygamberin (S.A.S.), Allah'ı (C.C.) baş gözüyle gördüğüne inanırlar. Bazı şeyhler de, Allah'ı baş gözüyle görme meselesinde kesin bir şey söylememişlerdir. Şüphemiz, bu meselede hak olan da, tevakkuf, yani kesin bir görüş açıklamayıp, bu meseleyi Allah'a (C.C.) havale etmektir." 

Şifa şerhinde Aliyyülkari ise, şunları zikreder:

"Resûlullah (S.A.S.), Miraç gecesi Allah-ü Teâlâ'yı görmedi. Fakat Nevevi, "Fetâvâ'da görmenin meydana geldiğini doğrulamış ve bunu muhakkikun'dan (sahih olup olmadığını araştıranlardan) nakletmiştir. (Şerhüs-Şifa Aliyyülkari C.1 S. 418)

1 Yorumlar

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

  1. BİR GARİP DERVİŞ6 Kasım 2022 14:39

    Elinize sağlık Allah cc razı olsun

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs