Müridin Sabah Namazı

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

“Kimde ahireti diler ve bir mümin olarak kendine bir gayret ile o gün için çalışırsa işte bunların çalışmaları makbuldür.” İsra-19

Müridin amelleri Fecri sadıkın doğu ufkunda başlayan aydınlığı ile geceleyin gökyüzünü süsleyen yıldızlarının kaybolmasıyla başlar. Bu vakitte “Hakkın” zikri gönülde ve dilde tekrarlanır. 

“Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da onu tesbih et namaz kıl.” Tur-49 

Sabah namazının sünnetinde kafirun ve İhlas suresini, ister gizli isterse cehri olarak okunur. Bu konuda hadisler mevcuttur. Hazreti Aişe'nin rivayet ettiği şu hadiste, "Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem), sabah namazlarının sünnetini çok hafif kılardı. O kadar ki ben, sadece Fâtiha sûresini -biraz ağırca -okumuş mu yoksa okumamış mı, diye düşünürdüm." (Buhârî, Teheccüd, 12/28, Müslim, Müsâfirîn, 90; Ebû Davud, Salât, 292; Nesâî, Kıyâmü'l-Leyl, 60; Mâlik, el-Muvatta, Salâtü'l-Leyl, 29.)

Diğer hadis ise Resûlullah'ın kıraati cehrî yaptığını bildirmektedir. Bu hadis, İbn Ömer'den nakledilmiştir. O, şöyle demiştir. "Nebîye (sallallahu aleyhi vessellem) dikkat ettim, yirmi gün sabah namazının sünnetinde Kafirun ve ihlas surelerini sesli okuyorlardı.” (Tirmizi, Salat, 306; Nesai, Salat,68)

Ebu Hüreyre ve İbn Abbas'ın rivayet ettikleri hadis-i şerife göre, Resulullah (sav)  sabah namazının sünnetinin birinci rekatında Bakara suresinin 136. ayetini sonuna kadar okuyordu. 

قُولُٓوا اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَمَٓا اُنْزِلَ اِلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ وَاِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ وَالْاَسْبَاطِ وَمَٓا اُو۫تِيَ مُوسٰى وَع۪يسٰى وَمَٓا اُو۫تِيَ النَّبِيُّونَ مِنْ رَبِّهِمْۚ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ اَحَدٍ مِنْهُمْۘ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ

İkinci rekâtında ise:

رَبَّنَٓا اٰمَنَّا بِمَٓا اَنْزَلْتَ وَاتَّبَعْنَا الرَّسُولَ فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِد۪ينَ

Al-i İmran-53 okuyordu. "

O halde bazen bunlar da okunmalıdır. Bundan sonra kişi yetmiş defa şu istiğfar duasını okur.

استغفر الله العظيم الذي لا اله الا هو الحي القيوم وأسأله التوت

Sonra 100 defa tesbih ve tehlil getirmelidir.

Bir defa da

سبحان الله والحمد لله ولا إله الا الله والله أكبر وأستغفر الله وتبارك الله

zikrini söyler.

Kişi bu duayı okumalıdır. Çünkü Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem), bunu sabah namazının sünnetini kıldıktan sonra okurlardı.

Bize İbn Ebu Leyla, Davud b. Ali, babası ve İbn Abbas yoluyla nakledildiğine göre, İbn Abbas radıyallahu anh şöyle demiştir. "Abbas, beni Resulullah'a sav gönderdi. Ben de gittim ve akşam orada kaldım. Resulullah sav, teyzem Meymûne'nin evinde idi. Gece namaz kılmak üzere kalktı. Sabah namazının sünnetini kıldıktan sonra Resulullah (sav) bu duasında yüce Allah'tan kalbine, gözüne, kulağına, derisine, etine, kemiğine, kanına varana kadar bütün vücudunun parçaları için nur istemektedir. Ayrıca önüne, arkasına, sağına, soluna üzerine ve altına varana kadar bütün yönlerden nurla sarılmasını niyaz etmektedir. Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi vesellem) bu nurları niyaz etmesi, nurun sahibi olan yüce zatın nazarının devamlı üzerinde olmasını istemesi demektir. Çünkü bu nurlar sayesinde kul her işinde yüce Allah'ın "Kayyumiyyeti"ni (yaratıklarını koruyup yöneticiliğini) müşahede eder. Devamlı O'nun tarafından gözetildiğini, himaye edildiğini görür. Bu himaye devam etsin diye hep O'na nazar eder. Böyle olunca artık nefis ve heva onda etkili olamaz. İşte, bundan dolayı mürid, sabah namazının sünnetini kıldıktan sonra bu duayı okumalıdır. Ancak duaya başlamadan önce Resûlullah'a salatü selâm getirmeyi ihmal etmemelidir. Çünkü, bu sayede yüce Allah, onun duasını kabul eder. Bu konuda Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur.

"Yüce Allah'tan bir şey niyaz ettiğinizde, duanıza bana salâtü selâm getirerek başlayınız. Çünkü O, kendisinden niyaz edilen iki şeyden birini kabul edip diğerini reddetmez…” (Benzer rivayet için bk. Ebu Davud, Salat, 358, Tirmizi, Daavat, 66, Nesai, Sehiv, 48.)

Sonra sabah namazı-mümkünse- cemaatle kılınmalıdır. Çünkü onu cemaatle kılan Allah'ın hoşnutluğunu kazanmış ve özel himayesine girmiş olur.

Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur: "Sabah namazını cemaatle kılmak, geceyi namaz kılarak geçirmekten daha faziletlidir. Yatsı namazını cemaatle kılmak ise, geceyi yarısına kadar namaz kılarak geçirmekten daha faziletlidir." (bk. Buhari Ezan, 34; Müslim, 260: Tirmizi, Salat, 51; İbn Mace. Mesácid, 18.)

Namaz kılarken mümkün olduğu kadar şu hususlara dikkat etmelidir: Okunan ilahi kelama kulak vermeli kalbini ve aklını okunan şeyde toplamalı tek düşüncesi namaz olmalı. Kalbini uyanık tutup gaflete düşmemeli namaza güzelce yönelmeli ilahi kelamın manalarını düşünmeli. Ayetleri tane tane okumalı. Böylece Kur'an'ın sırlarına ve inceliklerine ulaşmaya çalışmalıdır. Selam verdikten sonra da müstehap olan zikir ve duaları okumalıdır.

Kaynak: Kutu'l Kulub