Fakirliğe Sabretmek Güzeldir

Fakirliğe Sabretmek Güzeldir

Nefsim fakirlikten kurtulmak için çabalamaktan yorulmadın mı? Devamlı isteklerin için verdiğin vesveselerle bizi yormaktasın. Çeşitli yolların arayışlarına bizi acımasızca sürerken hataların oluşumuna, insanların kırılmasına, engellenemeyecek şehvet ve arzuların alevlenmesine vesile olmaktasın. 

Şu dağlar altın ve zümrütten olsa bir ikincisi istersin. Senin hesabınla yol alınmaz derim ama kendimi yine de düşünmekten alıkoyamam. Ruhum daraldı düşüncemi hafifletmek ve unutmak için kitaplara yöneldim. Kitabın ayracını açtım ilk konu ne olsa beğenirsiniz. Fakirliğe sabretmek her şey birden değişti fakirliğe ve zenginliğe bakışım ile olayı yorumlamam da değişti. Bakalım sizinde fakirlik ve zengin hakkında düşünceleriniz etkilenecek mi?

Abdullah b. Abbas'tan: Resûlullah (ﷺ) bir gün Cibrîl ile birlikte Safâ'ya çıktı. 

- Hz. Peygamber (ﷺ) ona dedi ki: 

"Seni hak üzere gönderene andolsun ki! Muhammed(ﷺ)'in ailesi ne bir avuç kavut ne de un ile hiçbir gün akşama çıkmamıştır." Hz. Peygamber (ﷺ) kelâmını bitirir bitirmez gökyüzünden aşağı düşen bir şeyin sesiyle korkup irkildi. 

- Resûlullah (ﷺ) sordu: 

"Yoksa Allah Teâlâ kıyamete kopmasını mı emretti?" Cibril, "Hayır" dedi. "Gelen İsrâfil'dir. Allah Teâlâ bu sözlerinizi işitince İsrâfil sana indi." 

İsrâfil Hz. Peygamber'in (ﷺ) yanına geldi ve, "Allah Teâlâ senin söylediklerini işitti. Beni yerlerin anahtarlarıyla sana gönderdi. Sana arzetmemi emir buyurdu: Arzu edersen Tihâme dağlarını zümrüd, yakut, altın ve gümüş haline getirip sana sunayım. İstersen melik peygamber veya (eskisi gibi) kul peygamber de olabilirsin (arzun yerine getirilecektir.) dedi

"Cibril Hz. Peygambere (ﷺ) Allah'a karşı mütevaziliği seçmesin işaret etti. Hz. Peygamber (ﷺ) üç kez “Bilakis kul peygamber olmak isterim dedi." Heysemi Mecmau'z-Zevaid 10/315

Cüneydi bağdadi fakir ve zengin'den hangisinin daha faziletli olduğu soruldu şu cevabı verdi: “Allah'a en çok itaat edenler” cevabı üzerine kendisine “Her ikisi de itaat ediyorsa?” diye sorulunca ona, şu şekilde cevap vermiştir: “Her ikisinin durumu da takdir edilecek bir haldir. Bununla beraber Yüce Allah'ın nebisi için tercih ettiği durum daha faziletlidir.” Ben Allah'ın Hz. Peygamber (ﷺ) için zenginliği tercih ettiğini görmedim. (İhtiyacı kadar zenginliği hz. peygambere Allah vermiştir. Duha/8) Allah Teala'nın Peygamberi için tercih ettiği durum, güzel olması hasebiyle elbette (Fakirlik) daha faziletlidir. 

Zünnun-i Mısri: Fakirken selamet üzere bulunan kişinin alametlerini şu şekilde açıklanmıştır: 

1- Kendisine takdir olunan rızka kanaat eder. 

2- Allah'ın kendisine ikram ettiği nimetlere şükrünü göstermek için güler yüzlü olur. 

3- Malı çok olana tamah ederek ona tevazu göstermekten kaçınır. 

Bişri b. Haris şöyle demiştir: “Vallahi! Fakirler, rahmetin indiği yerlerdir.” 

Muhammed b. Vasi ile Malik b. Dinar Bir araya geldiler yaşamı aralarında müzakere ettiler Malik Bin Dinar dedi ki insanın hayatını devam ettirdiği geliri olmasından daha iyi bir şey yoktur Muhammed Bin vasi ile dedi ki sabah kahvaltısı bulup akşam yemeği bulamayan akşam yemeği bulup da sabah kahvaltısını bulamayan ve Allah'ın kendisinden razı olduğu kimseye ne mutlu demiştir felsefi marifet 253

Ka'b b. Sevvâr'ın âzatlısı Saîd b. Eymen anlatıyor: Resûlullah (ﷺ) ashabına sohbet ederken fakir bir zat gelerek zengin birinin yanına oturdu. Zengin ondan kaçınır gibi elbisesini topladı. 

Bunu gören Hz. Peygamber'in (ﷺ) yüzünün rengi değişti ve, "Ey falanca! Yoksa zenginliğinin ona gitmesinden, fakirliğinin de sana geçmesinden mi korktun?" diye onu azarladı. Adam da, "Yâ Resûlallah! Zenginlik şer mi ki?" deyince Resûlullah, "Elbette, zenginliğin seni cehenneme çağırırken, fakirliği onu cennete çağırmaktadır" buyurdu. 

Adam, "Peki beni bundan ne kurtarır?" diye sordu. Hz. Peygamber(ﷺ), "Malına ortak etmendir (faydalandırmandır)" buyurdu. 

Adam, "Bunu hemen yapayım" dedi. Diğeri ise, "Benim onun zenginliğine ihtiyacım yok" deyiverdi. Bunun üzerine Resûlullah, "Kardeşinin bağışlanmasını dile ve onun için dua et" buyurdu (Ahmed b. Hanbel, Zühd, s. 66-67; Gazâlî, İhya, 3/366).

Allah'ım hakkımızda en güzel olanı bizlere nasip eyle, fakir isek sabır ve kanaat üzere eyle, zengin isek kibirden, haramdan uzak kalıp fakirin hakkı olan zekatı vermeyi hepimize nasip eyle. Biz duamızı Medine-i Münevverede kaldığımız zamanlarda yapmışız. Allah'ım halimizi şikayetle değil verdiklerine şükürle, zikir, taat ve ibadetle devam ettirmeyi nasip eyle…