Kadiri Yolu

Namazın dışındaki farzlar

Namazın dışındaki farzlar (Şurûtu’s-Salât)

1- Hadesten taharet:

Çok geniş bir konu olduğu için bu temizlik konusunda işlenecek inş. Hadesten taharet: Abdestsiz olanın abdest almasını engelleyen, cünüp veya hayzlı ve nifaslı olanın bedeni temizliğini yapması gusletmesidir.


2- Necasetten taharet:

Namaz kılanın, vücudunu, elbisesini ve namaz kılacağı yeri, necasetten yani dinimizde pis sayılan şeylerden temizlemesidir. Görünür pisliklerden temizlenmekle gerçekleşir.


3- Setr-i avret:

Avret yerini örtmek demektir. Namaz kılarken açması veya her zaman başkasına göstermesi ve başkasının da bakması haram olan yerlerine (Avret mahalli) denir. Erkeğin avret yeri, göbeğinden dizi altına kadardır. Kadınların ise, yüz ve ellerinden başka her yeri avrettir. Cumhura göre setr-i avret farz, Malikilere göre sünnettir.


Erkeklerin örtülmesi gereken yerleri:


(a) Hanefi Mezhebine göre, erkekler için örtülecek yerler göbekle diz kapağı arasıdır; dizkapağı da avret sayılır.

(b) Şafiî ve Hanbelî Mezheplerine, göre göbekle dizkapağı arası avrettir. Bu ikisiyse avret sayılmaz; ancak bunların da örtülmesi zaruridir.

(c) Malikî Mezhebine göre, namaz konusunda avret mugallaza ve muhaffefe olmak üzere ikiye ayrılır: Erkekler için mugallaza cinsî organlar ile arkayol (anüs), muhaffefe ise bunlar dışında kalan ve göbekle dizkapağı arasındaki yerlerdir.


Böylece Üç Mezhebe göre, göbek ve dizkapağı arası, Malikî Mezhebine göre sadece cinsî organlar ve arkayol (Makad veya anüs) namazın sahih olması için örtülecek organlar olmaktadır."

Cumhur'a göre karnı ve sırtı açık namaz kılan erkeğin-namazı sahihken, bir grup hukukçuya göre sahih değildir.


Kadınların Örtülmesi gereken yerleri:


(a) Hanefi Mezhebine göre, hür kadınların avret yerleri, yüz, eller ve ayaklar dışındaki bütün vücuttur.

(b) Şafiî Mezhebine göre, eller ve yüz dışındaki bütün vücut kadınlar için avret olmaktadır.

(c) Malikî Mezhebine göre, kadın için mugallaza göğüs dışındaki bütün vücudu, muhaffefe ise göğüs ile sırttaki simetriği, dirsekler, boyun ve baş ile dizkapağı ve ayakların sonuna kadar olan yerleridir; eller ve yüz avret değildir.

(d) Hanbelî Mezhebine göre, yüz dışındaki bütün vücut kadınların avretidir.

(e) Caferi Mezhebine göre, abdestte yıkadığı yüzü, elleri ve ayakları dışındaki bütün vücudu avrettir, istisna edilen yerleri de bir miktar örtmek gerekir.

Hür olmayan kadının Hanefi mezhebine göre, Setr-i avreti erkeğin avretine ek olarak karnı ve sırtı ile iki yanıda avret sayılır. 


Cumhur'a göre avret yeri açık namaz kılan kadın namazını vakit içinde, Malik'e göre her zaman yeniden kılar.


Elbisenin Setr-i Avreti Sağlaması gerekir; cildin rengini gösterecek derecede ince elbiseyle avret yeri örtülmüş sayılmaz. Elbisenin darlığından dolayı avret yerinin belli olması -uygun bir davranış değilse de namazın sahih olmasına tesir etmez.


Namaz kılarken setr-i avreti sağlayacak elbise bulamayan mükellef, (uryân) çıplak olarak namaz kılar.

(a) Hanefi ve Hanbelî Mezheplerine göre, bu durumda oturarak ve îma ederek, ayaklarını kıbleye çevirerek namaz kılmak efdaldir. Avret yerinin bir kısmını örtecek bir madde bulunursa, bunun kullanılması vacip olur. Bu durumda, öncelikle mugallaza denen yerler, sonra erkekler için butlar ve dizler; kadınlar için de önce butlar, sonra karın, arka ve dizle, en sonra da diğer organlar örtülür.

(b) eş-Şafiî'ye göre, elbise bulamayanlar, ayakta kılarlar; çünkü rükünlerin çoğu böylece tam yapılmış olur.


Necis ve necasetli elbise:


(a) Hanefi Şafiî Mezheblerine göre, sadece kendisi necasetli kabul edilen veya necaset bulaşan elbisenin bulunması halinde namaz çıplak olarak kılınır, bu elbise kullanılmaz. Temiz elbise bulacağını ümid eden kimse namazını vaktin sonuna erteler. Bu hüküm, elbisenin en az dörtte biri temiz olmayınca geçerlidir. Elbisenin dörtte biri temizse, çıplak olarak namaz kılınmaz. Bütünü necis veya dörtte biri temiz elbise bulununca, Ebu Hanife ve Ebu Yusuf'a göre, elbiseyle kılmak efdal, Şeybanî'ye göre bu durumda elbiseyle kılmak şarttır.

(b) Maliki Mezhebine göre necis veya necaset bulaşmış elbiseyle namaz kılınabilir; ancak elbise bulunursa vakit içinde namazın iadesi menduptur.

(c) Hanbelî Mezhebine göre, necasetli elbiseyle kılınan namaz, mutlaka yeniden kılınır; necis elbiseyle ise, zaten namaz kılınmaz.


Haram elbise ile namaz üç mezhebe göre, kullanılması haram, mesela ipek elbiseyle setr-i avret sağlayarak namaz kılınabilir, bu namazın iadesi gerekmez. 


4- İstikbal-i kıble:

Namaz kılarken Mekke’de bulunan Kâbe'ye (kıbleye) dönmektir. Kıbleye namaz kılan kimse yönelmez ise namazı sahih değildir. Bir özür olmadan kıbleden sadrı çevirmek namazı bozar. Namaz için kıbleye yönelmek gerektiği kitap, sünnet ve icmayla sabittir: “Yüzünü namaz kılarken Kabe’ye çevir.” Bakara:144 


Kıble, Kabe'nin binası değil, bulunduğu alandır. Mekke’de bulunduğunuz zaman Kabe'nin kendisine yönelerek namaz kılınmalıdır. Burası bir gün yıkılacak olsa başka bir yere taşınsa taşındığı yer kıblegâh olmaz. Kıblenin ne tarafta olduğu bilinmezse veya şüphe edilecek olunursa birine sorularak namaz kılınır. Soracak kimse bulamayan bazı delillere veya emarelere bakarak kıble yönü tayin ederek namazını bu kanaate göre kılar.  


Mescit ve Camiler kıble istikametine göre yapılmaktadır, bunlara bakarak kıble tayin edilebilir. Mezarlıklar kıbleye doğrudur, günümüz teknolojik aletleri kullanarak “her telefonda pusula ve kıble gösterici programlarla” yön tayini yapılabilir, Güneş ve Ay yönlerine göre kıble bulunabilir, yıldızlarla da yönümüzü tayin edebiliriz. Türkiye’ye göre kutup yıldızıyla kıble tayini, bu gezegen sol tarafa alınarak yapılır. Tabiatta bulunan emarelerle de yön bulunur ağaçların gölgeleri ve yosunlaşmış kuzeye bakar buna göre yön tayini yapılır. Karınca yuvalarının yolları güneyden gelerek kuzeye doğru olduğundan bu bilgi ile yön bulunabilir. Arı kovanları genellikle güneye bakar.  


Üç mezhebe göre fikir yürütüp herhangi bir yönü tercih edememe halinde bilgi gücüne göre namaz kılınır Bu durumda hangi yöne dönerse dönsün mükellefin namazı sahih olur. Yanlış kıble tespitinin sonradan ortaya çıkması halinde o tarafa doğru yönelilir ve namaz o şekilde tamamlanır. Eğer yanlışlık namazın bitiminden sonra ortaya çıkarsa; Hanife ve Hanbeli mezheplerine göre yanlış yön tayin, namaz kılındıktan sonra anlaşılırsa namaz sahih olur. Namazın yeniden kılınmasına gerek kalmaz. 


5- Vakit:

Farz ve vacib namazların kılınması için vaktin girmesi şarttır. Namazı, vaktinde kılmalı vakti girmemiş namaz farz veya vacib olmamaktadır.


6- Niyet:

Namaza dururken kalp ile niyet etmektir. Yalnız dille söylemeye niyet denmez. Namaza niyet etmek demek, ismini, vaktini, kıbleyi, cemaatle kılınıyorsa imama uymayı, kalpten geçirmek demektir. Hem kalple hemde dille niyet edilmesi uygundur. Niyet Hanefi ve Hanbeli mezheplerine göre şart, Şafii ve Maliki mezheplerine göre rükündür. Niyet etmenin namazın şartı olduğu İcma ile sabittir. Bütün namazlar için niyet yapılması farzdır. Yapılan niyet namazın başında sonuna kadar devam ettirilir, namazın herhangi bir işleminde niyet bozulursa namazda bozulur.


Niyet, başlama tekbiri söylenirken yapılır. Hanefi mezhebine göre vaktinde Namaz kılanın farz namaza niyeti hangi vaktin namazını kılacağını kalbinde bilmesiyle olur ve farzları kılarken niyeti açıkça yapmak gerekir vacip namazlarda yani vitir ve bayram namazları gibi namazlarda niyet ettim vitir veya bayram namazı kılmaya şeklinde adı açıkça belirtilerek yapılır Nafile namazlara gelince niyet şart olmamakla birlikte namazın adı belirtilerek niyet edilmesi ihtiyaçlı bir hareket olur. 


Farz Namazlarda Niyet Tablosu


Şartlar

Hanefi

Şafii

Maliki

Hanbeli

Kalben Yapmak

Şart

Şart

Şart

Şart

Açıkça

İhtiyat

Şart

Şart

Şart

Farz Niyeti

-

Şart

-

-

Namaz Kastı

-

Şart

-

-

Tekbirle Bitişik

-

Şart

-

-


Münferit olarak namaz kılan; niyeti açıklanan esaslara göre yapar. Ebu Hanife'ye göre cemaatin tekbiri imamın tekbirine bitişik olmalıdır. Fatiha bitmeden Tekbir alıp İmama uyan mükellef iftitah tekbirinin sevabına kavuşmuş olur. 


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs