Kadiri Yolu

Kendini Kandırma Muhasebeni Doğru Yap


Bismillahirrahmanirrahim


Allah (ﷻ) sevmediği amellerden uzak kalmayı başarmak, onun rızasını gözetmek için yapılacak taat ve ibadetler kişinin amellerinin kabulüne sebep olur. Takvalı insanların vera mertebesine ulaşabilmesi için; bedenleriyle çabalamaları, canlarını, kanlarını, mallarını feda etmeyi gerçekleştirdikten sonra bu hale ulaştılar. Gelin bizler nerede duruyoruz ona bir bakalım.


Günümüzün ibadet edeni olan bizler belki de aldanmış olabiliriz, yanılmış olma ihtimalimiz olabilir. Modaya uymayıp en kötü elbiseleri giyiyor olabiliriz, davranışlarımıza alçak gönüllülük hakim olsa, dünya malının azıyla yetinsek, namazlarımıza namaz katsak, oruçlarımıza oruç katsak, hacca gidip sonra bolca umre yapsak, cihada katılsak, dualarımız gözyaşımız ile dolu olsa, zikirlerde kendimizden geçsek, zahitliği benimseyip dünyayı terk etsek, bunları yaparken Allah'a samimi olmaz isek acaba halimiz ne olur? İbadetlerimiz ve taatlerimiz insanlara gösteriş için olursa ne olur? 


Kendimizi ihlaslı zannedip, davranışlarımızla takvamız kontrolden çıkmış, riya ve şirk bataklığına yanlış bir yönlendirmeyle farkında olmadan girmiş olabiliriz. Gözlerimiz Allah'ın sevmediklerine bakar, dilimiz kızgınlıkla galiz sözlerle kirlenmiş, bize yakın olduğunun zannına kapıldığımız kişileri dillerimizle gıybete başlamış ve bunu alışkanlık haline getirmiş olabiliriz, farkına varmadan ulaştığımız yer helakımız oluverir.


Gelin dönüp başkasına değil kendimize bakalım. Kendimizi nasıl tanıyalım, ne zamandan beri yanlış yoldayız, kendimizi ne zamandan beri kandırıyoruz bunu bulmaya çalışalım.


1- Ne zamandır Allah (ﷻ)'nün, sakın dediği şeylerden azalarımızı koruyup Allah (ﷻ)’nın emir ve farzlarına tabi eyledik. Azalarımızı birer birer düşünelim ellelerimiz, gözlerimiz, kulaklarımız vb…

2- Gün boyunca dilini korudun mu? Allah(ﷻ)'ın razı olmayacağı bir söz sarf ettin mi?

3- Kalbine bir bak bakalım Allah(ﷻ)'nun sevmediği Riya ve gösteriş gibi düşünceler kalbinden geçtiği oldu mu?

4- Nefsinin kötü arzularından, şeytanın vesveselerinden korunabildin mi?

5- Allah(ﷻ) yolunda onun için gaflete düşünmeden geçirdiğin günün oldu mu? Korkarım ki böyle bir günümüz olmamıştır.

6- Bir kardeşinize Hased etmeden, kibir içine düşmeden, başkasıyla alay etmeden, kötü zan beslemekten kalbinizi koruyabildiğiniz oldu mu?


Farkında olmadan düştüğümüz bu gaflet sarmalından eski günahlardan kurtulamadan yenisini ekleyerek yığınlarca günah kazanmaya devam ediyoruz belki de. Allah(ﷻ) katında iki mertebeden biri bizleri beklemektedir. Birincisi Allah(ﷻ)'ın katında affedilen bağışlanan kulların mertebesi. Diğeri ise Allah(ﷻ)'ın gazabına ve düşmanlığına uğrayanların mertebesidir.


Her geçen gün yukarıdaki gibi yanlış bir yola düşmüş isek hesabımız uzayacaktır. Zorluklar çoğalacak el-Haris şöyle der; “Ey kardeşim! takvayı vicdanının bir parçası haline getir. Çünkü o sermayendir ardından nafile olarak yapacağın ibadetlere sarılır. Çünkü onlar senin kârındır. Sermayesini tamamlamadan kârını hesaplayan Tüccar akıllı ve hikmet sahibi biri sayılmaz” Allah(ﷻ) ondan razı olsun 


Nereden başlamalıyız; ilk önce serbest ve özgür olmadığını bilmelisin senin bir yaratıcın var ve onun senin üzerinde hakkını bilmekle başlamalısın. Ondan sakınmalısın neden yaratıldığını tefekkür eylemelisin. Bu dünyada bulunmanın gayesi nedir? Bunu öğrenmelisin. Öğreneceksin ki, insanın başı boş yaratılmış bir varlık olmadığını anlayasın. Ebedi nimete ulaşmak için sahibini memnun etmelisin. Sen onun kulusun bunu kabullenmelisin. 


Takvanın temelini nefis muhasebesi, nefis muhasebesinin temelinde de korku ve ümit vardır. Nefis muhasebesinin delili ise kulların kalpleri ve azalarıyla Allah'a nasıl ibadet etmesi gerektiğini bilmesidir.


Bak ve incele Allah(ﷻ)'ın sevdiğini sevmediğinden ayırmak adına bakıp incelemek gerekir. Önüne bakarak işleyeceğin ameller, bir de geride kalıp işlemiş olduğun ameller; “Öyle ise sen de dini Allah'a has kılarak ona ibadet et” Zümer:3 Hiçbir ameline şaibe karıştırma her ameli incele lehine ise yap, aleyhine ise yapmak için adım atma.


Sa’d Selman-i Farisi’nin kendisine yaptığı şu tavsiyeye uymaya çalış; “Bir işe kalkıştığında veya bir hüküm vermeye yeltendiğinde Allah(ﷻ)'tan sakın.” Unutmamak lazım Mümin duraklayıp sorgulayandır. Hataya düşmeden önce bakıp incelemek yararlı olanı, yararsızdan ayırmak bunun sonucunda zararlı olandan elini çekmek ve yararlı olanı bilerek yapmak içindir. Acele etmekten sakınıp amelden önce düşünüp ilme dayanılırsa zararlı olanı yararlı olandan ayırma imkanına kişi ulaşır.


Geçmişte işlediğin günahlardan tövbe ediniz. O günahlardan dolayı pişmanlık duyarak Allah(ﷻ)'a yönelip dua edip niyazda bulunun unutulmamalıdır ki, Hz Peygamber (ﷺ): “Ben bir günde Allah'a yüzden fazla tövbe edip ondan bağışlanma diliyorum”  demiştir.


Ebu Talha (Ra.) namaz esnasında kuşlar onu meşgul etti. Meşguliyetini düşününce pişmanlık içinde ve kaybettiği ecri telafi etmek amacıyla namaz kıldığı o bahçeyi Allah için İnfak etmiştir.


Amellerinin hesaba çekilmesinde, nefsinin üzerinde devamlı gözetici ol. Allah(ﷻ) için nefsinden hesap sor. Dünyada kendini hesaba çekenlerin Kıyamet günün hesabı onun izniyle kolay olacaktır. Yaptığın tüm amelleri incele gözden geçir. Yaratana arz edildiğinde nasıl olacağını düşün, onun razı olup olmayacağını tefekkür eyle hatalarının düzeltilmesi için ne gayretli ol.


Dünya için yaşayana bundan hesaba çekileceksin denildiğinde bu onun zoruna gider. Halbuki kendisi kendi şehveti ve menfaati için hiçbir işi hesapsız yapmaz. Muhakkak yapılanların karşılıksız kalmayacağı ceza gününü yeterince düşünmemek ne acıdır.


Herkes önden ne gönderdiğini ve neler kazandığını, neler kaybettiğini o gün görecektir. Dönüşümüz sahibimiz olan Allah(ﷻ)'dır. Gaflet ahiret gününün olaylarını görmenize engel olmaktadır. Kasvet Allah (ﷻ)'nün tehditlerine karşı kalplerimizi sertleştirmiş, örtüsü ise basiretimizi, onun sevabını, cezasını, emir ve hükümlerine karşı bizi kör etmiştir. Ahireti tefekkür etmekten uzak kalanlar dünyaya ait olan düşüncelerin esiri olmuşlardır.


Allah'ı unutup da, Allah'ın da kendilerini kendilerine unutturduğu kimseler gibi olmayın; onlar, yoldan çıkmış kimselerdir.” Haşr:19


Hastalık kalplerimizi etkilemiştir. Ahireti tefekkürden bizi alıkoydu. Bu gaflet ne kötüdür. Düşülen bu gafletle Allah(ﷻ)'ın emirlerini unutmak, kalbin paslanması ve kararması kasvet gibi ahiretten uzaklaştıran hasletleri beraberinde kalbe getirdi. 


Bu hallerden Allah'a sığınır, gaflete düşmekten bizi muhafaza eylemesini Rabbimizden isteriz. Günahlarımızın farkına varmamızı bize nasip eylemesini onları düzelte bilmeyi bizi bağışlanmasını, temiz yolunda bizi rızası üzerine bulundurdukları ile birlikte eylemesini kendisinden niyaz ederiz. 


1 Yorumlar

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

  1. Rabbi Tealâ, ayaklarımızı dinî üzere sabit kılsın inşaAllah üstadım

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs