Kadiri Yolu

 

Kabirde Sorgu, Azap Ve Nimetlenme Varmıdır?

Bismillahirrahmanirrahim 

Kabir Azabı, Kabir Sorgusu Ve Kabir Nimetleri Kuranda Ve Hadislerde Geçmekte midir?:

Duyular ve akıl yürütme vasıtasıyla bilinemeyecek olan ancak vahiy yoluyla sabit olan gaybi konulardan biridir kabir azabı. Kabir azabı hakkında bazı ayetlerde bu konuya işareti vardır:

“Hem çevrenizdeki bedevilerden münafıklar var, hem de Medine halkından münafıklıkta ısrar edenler var. Sen onları bilmezsin. Onları biz biliriz. Biz onları iki kere azaba uğratacağız. Daha sonra da büyük bir azaba itilecekler.” Tevbe:101

“Onlar, sabah akşam ateşe arz olunurlar. Kıyamet kopacağı gün de: “Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine tıkın!” (denilecektir).” Mü’min:46) 

“Şüphesiz o zulmedenlere ondan başka da azab vardır. Fakat çokları bilmezler.” Tur: 47 Tefsir bilginleri, ahiretteki azabın dışında var olduğu ifade edilen bu azabı, “kabir azabı” yahut “Bedir’de, müşriklerin uğrayacakları yenilgi” şeklinde açıklamışlardır.

Bir hadis-i şerifte “Kabir, ahiret duraklarının ilkidir. Bir kimse eğer o duraktan kurtulursa sonraki durakları daha kolay geçer. Kurtulamazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır.” Tirmizî, Zühd, 5 buyrularak ölümle ahiret hayatının başladığı ifade edilmiştir. 

Hz. Aişe (radıyallahu anhâ)’nin anlattığına göre, bir Yahudi kadın, yanına girdi. Kabir azabından bahsederek: “Seni kabir azabından Allah korusun!” dedi. Hz. Aişe de Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yanına girince Yahudi kadının söylediklerini anlattı ve kabir azabından sordu. Aleyhissalâtu vesselâm: “Evet, kabir azabı haktır. Onlar kabirde azap çekerler, onların azabını hayvanlar işitir!” buyurdu. Hz. Aişe der ki: “Bundan sonra Aleyhissalâtu vesselâm’ın namaz kılıp da, namazında kabir azabından istiaze etmediğini hiç görmedim.” Buhârî, Cenaiz 89, Müslim, Mesacid 123; Nesâî, Cenaiz 115.

Çeşitli hadislerin de açık beyanlarıyla Bera bin Âzib (R.A.)’ın anlattığına göre Rasulullah (S.A.V.) bir gün güneşin battığı sırada dışarı çıkmıştı ki bir ses işitti. “Bunlar Yahudiler! kabirlerinde azap çekiyorlar” buyurdu.” Buhari, Cenâiz, 86 bilinmektedir. 

Peygamberimiz (S.A.V.) buyurdu ki: Sizler birbirinizi defnediyor olmasaydınız kabir azabını size işitilmesi için Allah’a dua ederdim.” Müslim, Cennet, 17; Nesai, Cenaiz, 114.

Abdullah bin Abbas (R.A.) anlatıyor: “Peygamber Aleyhisselam iki kabre uğramıştı, -azap çektiklerini bizzat kendisi işitti- ve dedi ki: ‘Bu ikisi kesinlikle azaba uğruyorlar, azaba uğramalarının sebebi de büyük günahlardan biri değil; bu kişilerden birincisi, nemime yapıyordu (yani insanlar arasında laf götürüp getirmek suretiyle aralarını bozmaya çalışıyordu). Diğeri ise idrarının üzerine sıçramasından sakınmıyordu.’ Daha sonra yaş bir dal aldı, ikiye böldü ve her bir dal parçasını bir kabrin üzerine toprağa soktu ve buyurdu ki: ‘Bu dallar yaş kaldığı müddetçe umulur ki onların azabı hafifletilir.” Buhari, Vudu, 55; Cenaiz, 80, 87, Edep, 46; Müslim, Taharet, 34; Nesai, Cenaiz, 116; İbn Mace, Taharet, 26. 

Kabir Sorgusu Var mıdır:

İnsan öldükten sonra kabre konulunca, Münker ve Nekir adında iki melek kendisine gelerek soru soracaklar, iman ve güzel amel sahipleri bu sorulara doğru cevaplar verecekler ve kendilerine cennet kapıları açılarak cennet gösterilecektir. 

Hz. Osman ra. anh anlatıyor: “Resulullah sav, olunun defnini tamamlayınca, kabri üzerinde durur ve: “Kardeşiniz için (Allah’tan) mağfiret talep edin, onun için (karşılaşacağı sorgulamada) metanet dileyin. Zira simdi ona hesap sorulacak!” buyururdu.” Ebu Davud, Cenaiz 73, (3221). 

Bera bin Âzib (R.A.)’ın naklettiğine göre Rasulullah (S.A.V.) şöyle buyurdu: “Mümin kabrinde oturtulur, (melekler sorgu için) ona gelirler, sonra o Allah’tan başka ilah olmadığına Muhammed Aleyhisselam’ın O’nun Resulü olduğuna şahadet eder. Bu, Cenab-ı Hakk’ın şu kavl-i şerifi ile ifade edilmektedir: “Allah, iman edenleri, dünya hayatında da, ahirette de sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır ve Allah, dilediğini yapar.” (İbrahim,27) 

Kişinin Amelinin Karşılığı Olan Nimetlerden Kabirde İstifade Etmesi Mümkün Müdür?:

Kafir ve münafıklar ise bu sorulara doğru cevap veremeyecek, onlara da cehennem kapıları açılacak ve cehennem gösterilecektir. Kafirler ve münafıklar kabirde acı ve sıkıntı içinde azap görürlerken müminler nimetler içerisinde mutlu ve sıkıntısız bir hayat süreceklerdir (Tirmizî, Cenâiz, 71). 

Abdullah bin Ömer (R.Anhüma)’in naklettiğine göre Rasulullah (S.A.V.) şöyle buyurdu: “Sizden birisi öldüğü (ve kabre konulduğu zaman) sabah akşam kendisine gideceği yer gösterilir. Cennet ehlinden ise cennet ehli olarak yok eğer cehennem ehlinden ise cehennem ehli olarak. Yani cennet ehlinden olacaksa cenneti görür ve kabri cennet bahçelerinden bir bahçe haline gelir. Şayet cehennem ehlinden olacaksa ona da kabrinde iken cehennem gösterilir de bu şekilde kabri cehennem çukurlarından bir çukur haline gelir. Sonra kendisine denilir ki: Kıyamet gününde Allah seni diriltip haşr edinceye kadar kalacağın yer işte burasıdır.”Muvatta, Cenaiz,16; Buhari, Cenaiz, 88, Bed’ül-halk, 8, Rikak,42; Müslim, Cennet,17; Tirmizi, Cenaiz,71; Nesai, Cenaiz, 116

Bu sebepledir ki Resûl-i Ekrem (s.a.s.) pek çok kez kabir azabından koruması için Allah’a niyazda bulunmuştur (Buhârî, Ezan, 149; Müslim, Küsûf, 8, Cenâiz, 85; Ebû Dâvûd, Salât, 155).

Abdülkadir Geylani Kabir Azabı Ve Nimetleri, Kabir Suali Ve Münker Ve Nekir Hakkında Görüşü:

Şeyh Kabir azabı ve nimetlerine imam etmenin gerektiğini şöyle ifade etmiştir: “Kafirlere ve masiyet ehli kimselere olacak kabir azabı ve kabir sıkıntısı haktır. Peygamberler dışında herkesi kabir sıkar sonra Allah’ın rahmeti ile müminler için hafifletilir. Aynı şekilde taat ve iman ehli kimselerin de kabirde nimet göreceklerine inanmak vaciptir.” El-Gunye
Şeyh devamla “Biz Münker ve Nekir meleklerinin peygamberler dışında ölen herkese geleceğine onu dininden ve itikadından sorguya çekeceklerine, onlar sorguya geldiklerinde ölüye ruhunun verileceğine, kabirde o tutulacağına, sorgu bittikten sonra ruhunun acısız bir şekilde alınacağına iman ederiz.” El-Gunye

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs