Kadiri Yolu

 
Safiyye bint Abdülmuttalib

Safiyye bint Abdülmuttalib 

صفية بنت عبد المطلب

Ümmü'z-Zübeyr Safiyye bint Abdilmuttalib b. Hâşim el-Kureşiyye (ö. 20/641)

Hz. Peygamber'in halası. 567 yılı civarında Mekke'de doğdu. Hz. Peygamber'in dedesi Abdülmuttalib ile Hz. Âmine'nin amcasının kızı Hâle bint Vüheyb'in kızıdır. Altı kız kardeşi olan Safiyye Hz. Peygamber'in müslüman olduğu kesin olarak bilinen tek halasıdır.

İlk olarak Ebû Süfyân'ın kardeşi Hâris b. Harb ile, onun ölümü üzerine Hz. Hatice'nin kardeşi Avvâm b. Huveylid ile evlendi. İlk evliliğinden Safi adında bir oğlu veya Safyâ adında bir kızı, ikinci evliliğinden Zübeyr, Sâib ve Abdülkâ'be adlı oğulları oldu.

Kocası Avvâm ölünce Safiyye çocuklarının terbiyesiyle bizzat ilgilendi. Onların yetişmesi için sıkı bir disiplin uyguladığı, hatta çocuklarını bazan dövdüğü gerekçesiyle tenkit edildi. Fakat kendisini eleştirenlere çocuklarının iyi yetişmesi için böyle davrandığını, ileride onların ordular idare edecek insanlar olacaklarını söylüyordu. Nitekim bu çocuklardan biri olan Zübeyr b. Avvâm önde gelen müslümanlardan biri oldu ve Hz. Peygamber tarafından cennetle müjdelenen on kişi (aşere-yi mübeşşere) arasında yer aldı. Diğer oğlu Sâib de muhtelif gazvelere katılan bir sahâbiydi.

Hz. Safiyye oğlu Zübeyr ile birlikte ilk müslüman olanlar arasında yer aldı. "Önce en yakın akrabalarımı uyar!" (eş-Şuarâ 26/214) mealindeki âyet nâzil olunca Hz. Peygamber akrabalarını Safâ tepesinde toplayarak İslam'a davet etti. Bu arada halasına da, "Ey Resûlullah'ın halası Safiyye! Seni de Allah'ın azabından koruyamam" diyerek onu müslüman olmaya çağırdı (Buhâri, "Menâkıb", 13; Müslim, "İmân", 350). Toplantıda Ebu Leheb'in Resûlullah'a hakaret etmesi üzerine Safiyye bu azılı İslam düşmanı kardeşine karşı yeğenini savundu. İslam'ın yayılması konusunda Hz. Peygamber'e destek olan Safiyye, Medine'ye oğlu Zübeyr ile birlikte hicret etti.

Hz. Peygamber'le birlikte çeşitli gazvelere katılan Safiyye, gazâya çıkan ilk müslüman kadın olarak bilinir. Uhud Gazvesi sırasında eline bir mızrak alarak savaşın yapıldığı yere giden Safiyye bazı müslümanların geri çekilmekte olduğunu görünce, "Resûlullah'ı bırakıp nereye gidiyorsunuz?" diye onları geri döndürmeye çalıştı. Hz. Peygamber onun şehitlerin bulunduğu yere yaklaştığını görünce, kardeşi Hamza'nın düşman tarafından parçalanmış naaşını görmemesi için oğlu Zübeyr'e annesini durdurmasını söyledi. Ancak Safiyye, kardeşine yapılanlardan haberdar olduğunu, Allah rızası için buna sabredeceğini söyleyince Resûlullah Hamza'nın yanına yaklaşmasına izin verdi.

Safiyye Hendek Gazvesi'nde de büyük bir cesaret örneği göstermiştir. Gazve sırasında Medine'deki kadınlar Hz. Peygamber'in emriyle Hassân b. Sâbit'in evine sığınmışlardı. Bu sırada Safiyye bir yahudinin etrafta dolaşıp onları gözetlediğini fark etti. Resûl-i Ekrem ve ashabı o sırada hendeği aşmaya çalışan düşman ordusuyla meşgul idiler. Safiyye ve diğer kadınların yanında sadece çok yaşlı ve hasta olan Hassân b. Sâbit vardı. Onun yahudi ile baş edemeyeceğini gören Safiyye eline bir sopa alarak aşağı indi ve yahudiyi öldürdü.

Kendisinden pek az hadis rivayet edilmiş olan Hz. Safiyye, başta Resûl-i Ekrem olmak üzere yeğenlerinin ve diğer yakınlarının yanında başını örtmemek suretiyle (Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebir, XXIV, 319-320) müslüman hanımların kimlerin yanında örtünmeyeceğini fiilen göstermiştir. Bir gün Hz. Peygamber halasına latife de yapmıştır. O gün Safiyye, Resûl-i Ekrem'den cennete girmesi için kendisine dua etmesini istemiş, Hz. Peygamber de cennete yaşlıların giremeyeceğini söylemiştir. Resûl-i Ekrem halasının bu sözlerden sonra üzüldüğünü görünce, "Biz o kadınları yeni bir yaratışla yaratmış ve onları bakire yapmışızdır" mealindeki âyetleri (el-Vâkıa 56/35-36) okuyarak onu sevindirmiştir.

Hz. Safiyye (ra.) "Ey göz! Cömertçe yaşalarını akıt!

Kaybedilenlerin en değerlisi için ağıtlar yak!

Seçkin Mustafa'ya büyük üzüntüyle ağıt yak!

Öyle bir üzüntü ki, kalbe karışmış, kalb onun suyu ile yıkanır olmuş.

O'na ölüm gelince, hayatımı yitirir oldum.

Ama bu, ulu kitapta yazılı olan bir kaderdir.

O, insanlara karşı yumuşak ve ince kalpliydi.

Onlara merhamet ederdi, onlara öncülük edenlerin en hayırlısı idi,

Sağlığında da, ölümünde de Allah onlardan razı olsun,

Sonsuzluk gününde, Allah onu cennetlerle ödüllendirsin..." (El Esas Fi's Sünne)

Safiyye Medine'de vefat etti, cenaze namazı Hz. Ömer tarafından kaldırıldı ve Baki Mezarlığı'na defnedildi. Şiirlerinin mükemmel, mersiyelerinin duygulu olduğu kaydedilen Safiyye'nin Hz. Peygamber'e methiyeleri yanında kardeşi Hamza'nın şehadeti ve Resûlullah'ın vefatı dolayısıyla söylediği mersiyeleri de vardır.

KAYNAK:

Temel İslam Ansiklopedisi

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar