Namaz

Namaz farsça bir kelimedir. Namazın Arapça 'da karşılığı “salât”tır. Bir takım şart ve rükünlerden meydana gelen ve tekbirle başlayıp selamla biten özel söz (zikir) ve hareketlerdir. 

Namazın kılınmasının akıllı ve buluğa ermiş bir müslümana farz olduğu kitap, sünnet ve icmai ümmetle sabittir. “Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önceden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulacaksınız.” Bakara-110 

İslam dini beş temel üzerine kurulmuştur: 1- Kelime-i Şehadet 2- Namaz kılmak 3- Zekat vermek 4- Haccetmek 5- Oruç tutmaktır Buhari iman, 37; Müslim iman, 1 

Namazın farz kılınmasından beri Müslümanlarla namaz kılmışlar ve bütün alimlerce namazın farz olduğu kabul edilmiştir. Bu ise bir icmaı ümmettir. 

Mekke'de hicretten bir buçuk yıl önce Miraç gecesinde farz kılınan namaz, zaruret-ı diniyedendir. Namazı terk eden Müslüman hatalı ve günahkardır, inkar eden ise kafir olur.

Namaz önceki ümmetlerde de vardı. Mesela Yahudilere namaz emredilmiştir “And olsun ki, Allah, İsrailoğullarından söz almıştı. Onlardan oniki reis seçtik. Allah: "Ben şüphesiz sizinleyim, namaz kılarsanız, zekat verirseniz, peygamberlerime inanır ve onlara yardım ederseniz, Allah uğrunda güzel bir takdimede bulunursanız, and olsun ki kötülüklerinizi örterim. And olsun ki, sizi içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyarım. Bundan sonra sizden kim inkar ederse şüphesiz doğru yoldan sapmış olur" dedi.” Maide-12 

İbrahim Aleyhisselam'ın kıldığı namazın kabulü için dua ettiği Enam-162, Lokman Aleyhisselam'ın oğluna “"Ey oğulcuğum! Namazı kıl, uygun olanı buyurup fenalığı önle, başına gelene sabret; doğrusu bunlar, azmedilmeğe değer işlerdir." Lokman-17, Hz. Adem, Hz. Nuh ve Hz. İbrahim'den sonra namazı terk eden nesiller geldiği Meryem-59, Musa aleyhisselam'a namaz kılmanın emredildiği Taha-14, Hz. Zekeriya Aleyhisselam'ın namaz kıldığı Ali İmran-39, Hz. İsa'nın beşikte konuşurken namaz kılmasının emredildiği söylendiği Meryem-31, Hz. İsmail'in ehline namaz kılmayı emrettiği Meryem-55, Hz. İbrahim, Hz. Lut, Hz. İshak ve Hz Yakub'un salih birer kul olduğu belirtildikten sonra namaz kılmalarının kendilerine vahyedildiği Enbiya-73 ifade edilmektedir. 

Arap müşriklerinde namaz kılma yoktu, onlar sadece haremi Şerife girerler Beytullah'ı ıslık çalarak ve el çırparak tavaf ettikten sonra putları mest ederler telbiye yaparken Allah'a dua ederlerdi. Bu devrin ibadetini Ebû Reca al-Utaridi en güzel şekilde şöyle anlatır: “Biz taşlara tapardık güzelce taşlar bulunca öncekini atar, sonrakini alırdık, taş bulamazsak topraktan küçük bir yığın yapar, bir koyun getirip bu yığının üstüne sağar, sonra da o tepenin etrafında döner dolaşırdık.” 

Resulullah (ﷺ) cahiliyyede ibadet tarzını kabul etmemiş, başlangıçta iki rekat sabah namazı ve gece vaktinde ikişer rekat olmak üzere iki defa namaz kılardı, daha sonra hicretten biraz önce beş vakit namaz kılınmasını emretmiştir. Gece namazı sadece Kur'an okumaktan ibaretti, bu daha sonra kaldırıldı. Hz peygamber(ﷺ)'in ilk namazı tahminen 43 yaşındayken Cebrail Aleyhisselam'ın tarifi ile abdest alıp önce kendisi sonra Hz. Hatice ile birlikte kıldığı ifade edilir. Hatta el-Cassas Ahkamu’l Kur'an 2. cilt s. 268 de ilk namazı Cebrail (As.)'in imam olarak ve fecri sadık'ın doğuşuna yakın zamanda namaz kıldırdığını nakletmektedir.