Kadiri Yolu

İbrahim Sûresi

İbrahim
Sûresi


Kur'an'ı Kerimin 14. Sûresidir. Mekke'de inmiştir. 52 âyettir. Sekiz yüz elli beş kelime, üç bin dört yüz otuz dört harftir. Peygamberlerin babası ve hanîf dinine mensup olanların önderi Hz. İbrahim (a.s)'in anılarını ebedileştirmek için bu mübarek sûreye "İbrahim Sûresi" adı verildi. 


Surenin konusu peygamberlik müessesidir. Bu konunun ekseninde tevhid ve ahiret inancında da söz edilmektedir. Hz. İbrahim putları kırmış, Allah'ın birliği inancının bayraktarlığını yapmış; yüce hanîf dinini ve son peygambere gönderilen İslam dinini getirmiştir. Kur'an-ı Kerim bize, Hz. İbrahim (a.s)'in Kabe'yi yapıp bitirdikten sonraki mübarek çağrılarını anlatır. Bu davetlerin hepsi imana ve Allah'ı birlemeye yöneliktir.


Bu mübarek sûre Allah'a, peygamberliğe, öldükten sonra dirilmeye ve hesaba iman gibi temel inanç konularını kapsar. Hemen hemen sûrenin başlıca ağırlık merkezi, peygamberlik ve peygamberdir. Sûre peygamberle­rin davetini geniş bir şekilde ele alır; peygamberin görevini açıklar ve se­mavî dinlerin birliğinin ne demek olduğunu îzâh eder. Şüphesiz peygam­berler (a.s) iman kalesini yükseltmek, bütün mahlukatın kendisine boyun eğdiği gerçek ilâhı insanlara tanıtmak ve onları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gelmişlerdir. Her ne kadar detaylarda aralarında fark olsa da, davetleri bir, hedefleri tekdir.


Sûre Hz. Musa'nın peygamberliğinden, kavmini Allah'a ibadete ve ona şükretmeye çağırmasından bahseder. Nûh, Ad ve Semûd kavimleri gibi, geçmiş milletlerden peygamberleri yalanlayanlardan misaller verir. Sonra bu âyetler, asırlar boyu peygamberlerin kavimleriyle olan münasebetlerin­den bahseder. Onlarla aralarında geçen ve Allah'ın zalimleri yok etmesiyle sonuçlanan konuşma ve tartışmaları anlatır:


İnkâr edenler peygamberlerine dediler ki: Elbette si­zi ya yurdunuzdan çıkaracağız, ya da mutlaka dinimize döneceksiniz! Rableri de onlara, "Zalimleri mutlaka yok edeceğiz" diye bildirdi. Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan ve azabımdan sakınan kimselere mahsustur.


Bu mübarek sûre âhiret sahnelerinden bir sahneyi anlatır. Bu sahnede suçlu bedbahtlar, kendilerine uymuş olan zayıf kimselerle karşılaşırlar. Sûre bunların arasında geçen ve ateşinde yanacakları cehennemde üst üste yığılmalarıyla sona eren uzun konuşmadan bahseder. Tabilerin liderlere yönelttiği bu küfür ve lanetlemelerin onlara bir faydası olmaz. Hepsi ce­henneme girer. Daha sonra bu âyetler, iman ve sapıklık için, iyi ağaçla kötü ağacı misal verir. Daha sonra sûre, zâlimlerin hesap ve kıyamet gününde varacakları yeri açıklayarak sona erer. 


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs