Kadiri Yolu

Çocuklarda  Temel Gelişimi Dikkatlice Takip Etmeli


Çocuklarda  Temel Gelişimi Dikkatlice Takip Etmeli

Hz. Peygamber çocukların eğitimine gösterdiği önem gibi çocukların gelişimlerine de katkıda bulunmuştur. Arap lisanını iyi öğrenmeleri, okur yazar olmaları, sosyal hayatı öğrenmeleri ve duygusal ve zihinsel olarak onların gelişimlerine de önem vermiştir. Çünkü bu gelişim onların alanlarında olgunluğu ve başarıyı onlara getirecektir.

Hz. Peygamber, çocukların eğitimleriyle ilgili uygulamalarında, söz konusu gelişimlerin tamamlanması yönünde hareket etmiştir. Hz. Peygamber (sav)'in, çocukların dil gelişimini sağlamadaki uygulamalarında üç husus dikkatimizi çekmektedir.

1- Dili düzgün konuşup anlayabilme kabiliyetinin kazanılması,

2- Dil ile ilgili ahlaki prensiplerin kazanılması (yalan söylememe, çirkin ve müstehcen sözler konuşmama vb.),

3- Her yaşta olabileceği gibi, özellikle yeni konuşmaya başlayan çocukların kalbine iman esaslarının tohumunun ekilmesidir.

Hz. Peygamber (sav)'in sünnetinde, yukarıdaki 1. ve 2. maddelerin dil ve ahlâk terbiyesi içerisinde değerlendirilmesinin mümkün olmasına karşılık, 3. madde ilk çocukluk döneminden itibaren, dil gelişimini sağlama yanında, iman esaslarının öğretimini de beraberinde getirmektedir. 

Hz. Peygamberin yetiştiği toplumda, çocukların ve büyüklerin, dili düzgün konuşmalarına büyük önem verildiğini biliyoruz. Gerek İslamiyet’ten önce gerekse daha sonra, o günkü toplumda çocukların; havası iyi, suyu tatlı, nemsiz-kırsal bölgelere gönderilerek sağlıklı yetişmeleri ve dili güzel konuşmaları amaçlanmakta idi. Hatta Hz. Peygamberin kendisi dahi çocuklukta bu maksatla bir süt anneye verilmiştir. Dil konusundaki bu hassasiyetin daha sonraki devirlerde de devam ettiğini ve dili düzgün konuşmanın çok önemli bir maharet sayıldığını, yanlış konuşanların ise uyarıldığını kaynaklarda görülmektedir. Bakınız. Buhari, Nikah 28; Müslim, Fedailu's-Sahabe 157; el-Halebi, Meratibu'n-Nahviyyin, s. 5-6

Yine çocukların sosyal ve duygusal yönden gelişimlerini tamamlamaları ve kendilerine güveni olan şahsiyetli bir kişiliğe sahip olmaları için, gerekli hassasiyetin gösterildiğini görmekteyiz. Hz. Peygamberin, çocuklara yaptığı ikramlarıyla, onlarla konuşma şekliyle, selamlaşmasıyla, topluluk içerisinde söz hakkı tanımasıyla, aralarında adaletli davranmayı tavsiye etmesiyle, biadlarını kabul etmesiyle, yerine göre bir yetişkin gibi onları muhatap almasıyla, bu konuda hassas davrandığını anlamaktayız.

Hz. Peygamberin bu husustaki davranışlarına örnek olarak şunları verebiliriz: Abdullah Sehl b. Sad (ra) anlatıyor: "Rasullullah (sav) Efendimize bir içecek getirildi. Sağında bir çocuk, solunda da yaşlı biri vardı. Kendisi içtikten sonra içme sırası çocuğun olduğu için, Hz. Peygamber (sav) çocuğa dönüp; “İzin verir misin, bu içeceği bu yaşlılara vereyim? “ diye sordu. (Şüphesiz bu, çocuğa verilen değerin bir ifadesiydi) Bunun üzerine çocuk; “Hayır vallahi senden olan bu nasibime, kimseyi kendime tercih etmem” dedi. Hz. Peygamber (sav) de elindeki içeceği çocuğun eline verdi. Bu çocuk, Abdullah İbn Abbas (ra) idi."(Ulvan, yaş, c. 1, s. 74)

Muhammed İbn Rebi: "Ben beş yaşındayken Hz. Peygamber (sav) bir kovadan ağzına su alarak püskürttü" diye, Hz. Peygamber (sav)'in kendisiyle şakalaştığını rivayet etmektedir.(Buhârî, İlim, 18)

Yine Enes (ra)’ın: "Hz. Peygamber (sav) çocuklarla şakalaşmada insanların en ileride olanıdır." (Taberani, el-Mu'cemu's-Sağır, 2/39) diye rivayet ettiğini görmekteyiz.

Hz. Peygamber (sav)’in, henüz küçük yaşta olan İbn Seyyad'ı muhatap alarak, kendisinin Allah'ın elçisi olduğunu kabule çağırdığını, (Buhârî, Cihad, 182; Tirmizi, Fiten 6)

Yine hizmetinde bulunan Yahudi çocuk hastalanınca onu ziyarete gittiğini ve İslam'a davet ettiğini, ve çocuğun da babasından izin alarak Müslüman olduğunu, (Ebu Davud, Cenaiz, 5) kaynaklardan öğrenmekteyiz.

Bütün bu anlatılan örneklerden ve diğer hadislerden anladığımız; Hz. Peygamber (sav)'in çocuklara karşı davranışlarının çocuğu sevme, psikososyal gelişimini sağlama, kişilik kazandırma, zihni vb. gelişimlerini sağlama gibi, pedagojik ve psikolojik hedefleri de dikkate aldığıdır diyebiliriz.

Çocuğun bu ruhsal ve sosyal gelişimlerinin hedeflenmesinin yanı sıra, bedensel gelişimini sağlayacak tavsiyelerin de, hadislerde yer aldığını söyleyebiliriz. Bedensel gelişimle alakalı olan; gerekli besinlerin verilmesini, sağlık kurallarına uyulmasını ve yeterli uykunun alınmasını izah eden hadisleri, temel alışkanlıklar kazandırma başlığı altında incelemeye çalışmıştık. Çocuğun bedensel gelişim için gerekli olan diğer önemli bir konunun da, çocuğun bedeni hareketlilik göstermesine imkan tanıyan, oyun olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle çocuğun toprakla ve toprak üstünde rahatça oyun oynamasını teşvik eden Hz. Peygamber (sav), "Toprak çocukların ilkbaharıdır" (Münavi, Feyzü'l Kadir, 3/281.) buyurmaktadır.

Ayrıca Hz. Hasan'ın yedi ve Hz. Hüseyin'in altı yaşlarında iken Hz. Peygamber (sav)'in huzurunda ok atma müsabakası yaptıklarını, (Tehzibül-Tehzib, Haydarabad-Deken, 1328 (ofset baskısından) 345.) 

Başka bir seferinde güreştiklerini, (İbnHacer, el-Metalibu'l-Aliye bi Zevaidi'l-Mesanidi's-Semaniyye, Kuveyt, 1973, 4/72.) yine Hz. Peygamber (sav)'in yüzmeyi teşvik ettiğini, çocuklara biniciliğin de öğretilmesini ve yapılan müsabakalara götürülmelerini tavsiye ettiğini hadislerde görmekteyiz. Bütün bunlardan, sünnette çocukların oyunla iç içe olmaları gerektiğini, bedeni gelişimleri yanında, sosyal, duygusal, zihinsel vb. gelişimlerine katkı sağlamasının mümkün olabileceğini anlamaktayız. Bu oyunlar, hem çocuğun hoş vakit geçirip kendi kabiliyetini geliştirebileceği nitelik taşımakta, hem de çocuğa ilerideki hayatında faydası olacak bilgiler öğrenmesine yardımcı olacak tarzdadır. 

Çocuğun toprakta serbestçe oynamasının teşvik edilmesini, hoş zaman geçirip kabiliyetini geliştirmesine örnek olarak gösterebileceğimiz gibi, yüzme, atıcılık, koşma, binicilik vb. oyunların teşvik edilmesini de ilerideki yaşlarında kendisine gerekli bilgileri kazanmasına vesile olacak oyunlara örnek olarak gösterebiliriz. 

Çocuklarını iyi birer Müslüman bireyler olarak yetiştirmek isteyen anne babaların; onları günün şartlarına göre gerekli bilgi ve beceri ile donatmanın, fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik ihtiyaçlarını karşılamanın yanında, üzerinde durmaları gereken başka önemli hususlar da olduğu kanaatindeyiz. Bu hususlar ise, Hz. Peygamberin çocuk eğitiminde öne çıkardığı hususlardır diyebiliriz. 

Hz. Peygamberin çocuk eğitiminde öne çıkardığı; çocukların temel gelişimlerini sağlama ve temel alışkanlıklar kazandırma gibi bazı hususların, gönümüzde de dikkate alındığını söyleyebiliriz. Ancak gerek okullarda gerekse ailelerde, çocuklara iman esaslarının öğretimi, ibadet bilinci kazandırma ve Kur’an-ı Kerim’i okuma ve anlama noktasında yeterli hassasiyetin gösterilmediğini belirtebiliriz. 

Okul programlarında bu hususlara yer verilmesi, birtakım müzakere ve düzenlemelere muhtaç olsa da, aile içerisinde bu eksikliklerin giderilmesinin hiçbir mazereti olmadığı kanaatindeyiz. Dolayısıyla inanan insanlara her hususta örnek olarak gönderilen Hz. Peygamberin uygulamaları çerçevesinde hareket etmek isteyen anne-babaların ailede, çocukların iman, ibadet ve Kur’an-ı Kerim eğitim-öğretimlerinde daha gayretli olmaları gerekmektedir. Bununla beraber çocukların temel alışkanlıkları kazanmaları ve gelişimlerini normal seyrinde sürdürmeleri için, gerekli imkanların sağlanması da, ayrı bir öneme sahiptir. Ahzab 33/21. 187

Kaynak "HZ. PEYGAMBERİN ÇOCUK EĞİTİMİNDE ÖNE ÇIKARDIĞI HUSUSLAR" İsmail SAĞLAM tezinden notlar alınarak hazırlanmıştır.

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs