Kadiri Yolu

 

Aile Baskısı

Mü'min Gencin İslami Davette bulunmasına Mani olan Sorun  "Aile Baskısı"

İslami faaliyetler içerisinde, samimi gayretleriyle davaya gönül veren nice güzel insanlar vardır. Bu güzel insanların doğal olarak karşı karşıya kaldıkları birçok sorun bulunur. Bu sorunların içinde bulunanlardan biri var ki, kişiyi direkt etkilemekte ve çalışmalardan düşürebilmektedir.  Bu etkili sorun davetten ve faaliyetlerden düşüren ailedir. 

Kişinin olumsuz yönde etkilendiği aile baskısından kurtulabilmesi çok zordur. İslami davet çalışmalarından doğacak sıkıntılar ve belalar, bazen çocukların geleceği, bazen ailenin huzuru eşler tarafından ön plana sürülerek bu davaya gönül vermiş insanların hareket alanını daraltan bir baskı unsuru olarak kullanılır.

Ülkemizde temiz bir geçmişe sahip olmadan yaşayan, sonrasında Allah’ın hidayet verdiği bir davetçi kimse olabilirsiniz. Bu ülkenin İslami değerlere sırt dönmesinden kaynaklı, eğitimin seküler olmasından kaynaklı, laik sistemin “dinin devletten ayrılması ve devletin dininin olmaması” dan kaynaklanan eksikliklerin üzerinizden atılamayan tortuları kalmış olabilir. Bu zamanla ancak iyi bir eğitimle değişime uğrar. Lakin ülkemizde aile böyle bir eğitime ve yapıya sahip değildir.

Bazende babalar ve anneler evlatlarının güzel motivasyonla yürüttükleri davet çalışmalarına sekte vuracak engelleme yolunu tutarak ebeveyn olarak yanlış yollara sapmışlardır. Alıkoymaya çalıştıkları evlatlarını bu anne ve babalar bazende dövdüler. Bu onların mal ve rızık acısından geçim sıkıntı çekmelerine neden olmaktadır. Böyle baskılara karşı durulmalıdır sabırlı olunmalı ve Allah'a tevekkül edilerek direniş gösterilmelidir.

De ki: "Babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, akrabanız, elde ettiğiniz mallar, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden evler sizce Allah'tan, Peygamberinden ve Allah yolunda savaşmaktan daha sevgili ise, Allah'ın buyruğu gelene kadar bekleyin. Allah fasık kimseleri doğru yola eriştirmez."

Musab b.Umeyr (R.a) annesinden yana gördüğü baskıyı, İbrahim (As.) aynı baskıyla karşı karşıya kalmadılar mı? Bu baskı karşında hiçbiri davasından vazgeçmedi. İbrahim as babasına şöyle dedi: 42. Bir zaman o babasına dedi ki: Babacığım! Duymayan, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bir şeye niçin taparsın? 43. Babacığım! Hakikaten sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Öyle ise bana uy ki, seni düz yola çıkarayım. 44. Babacığım! Şeytana kulluk etme! Çünkü şeytan, çok merhametli olan Allah'a âsi oldu. 45. Babacığım! Allah tarafından sana azap dokunup da şeytanın yakını olmandan korkuyorum. 46. (Babası:) Ey İbrahim! dedi, sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, andolsun seni taşlarım! Uzun bir zaman benden uzak dur! Meryem 42-46

Ya Mus’ab bin Umeyr ne yaptı annesinin yaptıkları karşında, vefat etmiş babanın bıraktığı büyük bir miras varken o, anasının tüm baskılarına rağmen babasının mirasından mahrum bıraktı o aldırış etmedi, Efendimizin yolundan vazgeçmediği sürece yemek yemeyeceğine dair yemin etse de O, günler geçtikçe açlık grevininde ancak kendisine zarar verdiği görür. Oğlu Mus'ab tekrar cahiliye ortamına dönmeyeceğini net olarak ortaya koyar: Vallahi Ey anacığım Senin yüz canın olsa hepsini birer birer versen de yine de Muhammed Aleyhisselam'ın dinini terk etmem demiştir.

Aile baskılarının davetçinin yaşantısına vuracağı darbeyi gidermek için şuurlu bir yapıya ulaşan ailelerin oluşmasında gayretli bir çalışma içerisinde olunması cemaatlerin en önemli görevleri arasında olmalıdır. Gençler çağın rahatsızlıklarından kurtarmak ve İslam ailesinin oluşturulmasında sistemli İslami eğitim içinde olunmalıdır. Rabbim muvaffak eylesin inş…

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar