HİKMET SAHİBİNİN YETİŞDİRDİĞİ GENÇ OLMAK

 

Bismillahirrahmanirrahim 

Hikmet, Adalet, İffet ve akıl insanı hayvandan ayıran özellikler arasındadır. Allah Celle Celalühü örümcekten bahsetmesi (Ankebut Suresi) Hüthüt kuşunun Süleyman (As.) ile yine karıncanın dile gelmesi (Neml suresi) arının vahye muhatap olması (Nahl suresi) hayvanlıktan onları insanlığa terfi ettirmeyecektir. İnsan eşyanın ismine vakıf olması sağlanmış bir eşrefi mahlukattır.  Hisseden, düşünen, Cüzi irade ile tercih eden ve inancını sergileyen bir varlıktır insan.

Tarihler boyunca insanı makine ve onun bir dişlisi olarak gören zihniyet mutluluktan uzak kalan bir duruş sergiler. Halbuki insan cismaniyetiyle,  ruhaniyetiyle de farklı bir yapıya sahiptir. Bu da insanı farklı yapar. İnsan kendisi gibi meyve veren, eğitilmeye muhtaç bir varlıktır. Eskiyen makine yeni bir makineyi doğurmaz. 

İnsanın üretim araçlarından biri olarak görülmesi büyük bir hata olarak görülmelidir. İnsan üretim araçlarının ve makinanın ötesinde, insani değerleri olan bir varlıktır. İnsanın varlığı, üretim araçlarını ve makineyi tabiatta hazır bir şekilde bulmamıştır. Makinenin her bir aksamına varıncaya kadar onu yapan akıl, kullanan bilgi de, insanın bizzat kendisi olmuştur. İnsan asıl olandır.

O halde insanın üstün bir varlık olmasını maddesinde değil ki, “bu hata şeytanın düştüğü hatadır. Ateşten yaratılmayı topraktan yaratılmaya karşı üstünlük vesilesi saymıştır.” Bedeninde değil ruhunda, Biyolojik yapısında değil psikolojik yapısında aramak gerekir. İnsan ya; aşağılık, kan döken, Zalim ve nankör bir varlık olur ya da ruhu Sultani konumunda salihlerden olur.

İnsanlık suçu işleyen kan ve gözyaşı dökmekten usanmayan, kendilerine her defasında iltifat edilip peygamber gönderilen israiloğulları bu lütuflar karşısında şükürlerini sunmaları yerine Allah’ı kandırmaya ve gönderilen peygamberleri öldürmeleri lanetlenen bir kavim olarak tanındılar. Asırlardır sorunlu olan bu kavim, demek ki biyolojik yapı ile insana benzeselerde varlıkları ile aşağılık bir yapıdan kurtulamamışlardır. 

İnsan varlıksal mükemmeliyete sahip olması, insanlık Şeref ve onurunu koruyamadığında İsrailoğulları gibi güzellik yerine çirkinlik, aklın sağlıklı kullanılmamasından yitirilmesine, sebep olur. Hürriyeti kendilerine, insan olma şerefini kendilerine, zenginlik ve tüm güzellikleri kendilerine has kılan bir zihniyet sağlıklı olmayan bir duruma düşmüştür.

Gencin insan vasfına sahip olabilmesi için hayatı iyi okuması, yaradılış gaye ve özelliklerini iyi anlaması gerekmektedir. Gençler hayatı okumada hep güzelliği zenginlikte, başarıda ve özgürce yaşamakta görürlerse hataya düşen şahsiyet kaybı yaşayan varlıklardan olurlar. Kısacık olan nice hayatlar vardır. Kelebekler gibi, insan da kendine tanınan hayatı yaşamakta hep ateşe koşmakta bulur. Gençliğin verdiği enerji, heyecan ve macera tutkusu ile dolu olan “delikanlı” bu çağında en doruk noktayı yaşar.

Gencin en doruk noktada yaşadığı enerji zayıf irade ile kullandığında büyük dezavantajlar doğurur. İyi ve kötülüğü görmeden ayırt etmeden yaşayan genç adam hazinelere sahip olsa da hem düşmanı hemde kendisine zarar verecek alışkanlıkları çok olur. Yürüdüğü bu yanlış yolda nice tuzaklar vardır. Birinden kurtulsa diğerine düşer. Herkes onu ezmeye yok etmeye ve hazinesini bitirmeye çalışır. Tükenmeyen bir ihtiras ve heyecan sınırsız istekler, Hikmet sahibi birinin elinde genç şekillendirilirse maddeden ve manen önünde durulmaz bir güç ortaya çıkar. Bu güç birçok zorlukları aşmada kendisine kuvvet verir. 

Düşünün kontrolsüz akan bir enerji su rüzgar gibi her şeyi yıkıp geçer ve birçok cana ve mala zarar verir. Hikmet sahibinin elinde değerlendirilir ve akışatı ıslah edilir ve gerekli tedbirler alınırsa belki de hiçbir zararları olmaz. İnsanlıktan mahrum karanlık emelleri olan yapılar boş durmamaktadır. Şeytanlaşmış bu güruhların hedefinde gençlerin bu kontrolsüz güçlerini kontrol etmek ve kendi saltanatları için kullanmak istiyorlar. 

Moda, sanatçılar, medya ve bunun gibi kollarla hedef tahtasına konulan gençliğin kendisine emanet edilen bir ömür sermayesine sahip olduğu hatırlatılmalı ve gözleri ve gönlü açılmalıdır. Müslüman gençlik gerek tarihi inancı yani maddi ve manevi mirasının öncülüğünde yürümesini öğretilmelidir. İşte Çanakkale ruhu önümüzdedir. Bu gibi örneklerle dolu bir kültürümüz var. İslam'la süslenmiş gençlik sabahlara kadar gece kulüplerinde yok edilmeyecek. Onunla tekrar bu milletin maddi ve manevi kalkınmasına destek verilmiş olacaktır. Yeniden bu gençlerle tarih yazılacak, Teknofes gibi yerler buna küçük bir örnektir. Beklediğimiz arzuladığımız gençlik bütün hal ve davranışlarında ahlaki değerlere önem veren, yaşayışında Resulü Ekrem'e uyan, terbiyeli ve nezaketli olan, Kur'an'la edeplenen, heyecanını, samimiyetle süsleyen ve sabırla ilahi kaynaklara süslenmiş bir güzelliğe, sahip olacak Hz. Nebinin kardeşlerim dediği zümrenin işaret edilenleri olacaklardır. Allah hepimizi onlardan eylesin Amin…