Kadiri Yolu

 

Vahyin geliş şekilleri

Vahyin geliş şekilleri


Bismillahirrahmanirrahim

Vahyin Geliş Şekli İlgili Hadis:

Buhari’nin Hz. Aişe (r.a.)’den rivayetine göre o şöyle demiştir: “Hari İbn-ü Hişam (r.a.), Resulullah (a.s)’a: “Ya Resulullah, sana vahiy nasıl gelir?” diye sordu.

Resulullah (a.s.) şöyle buyurdu: “Vahiy bazen bana çıngırak sesi gibi bir seda halinde gelir ki, bana en ağır geleni budur. Ben o ağırlığı hissettiğim zaman (meleğin) bana söylemiş olduğu şeyi iyice bellemiş olurum. Bazen de Melek bir insan şekline girerek gelir, benimle konuşur. Bende söylediğini iyice bellerim.”

㎐ Aişe (ra) der ki: “Resulullah (as),ı soğuğu pek şiddetli günlerde kendisine vahiy nazil olurken görürdüm. (İşte öyle soğuk bir günde bile) kendisinden o hal geçtiği zaman şakaklarından şapır şapır ter akardı.”

Nesai’nin rivayetinde: “Bu hal benden zail olunca açılırım ve o vahyi bellemiş olurum” kavline kadar aynı lafızla gelmiştir.(Tirmizi)
Sonra Resulullah (a.s.): “Bu benim için en şiddetli olanıdır. Bazen de melek bana genç bir delikanlı şeklinde gelir, vahyi bana iletir” buyurdu. İfadesi ilave edilmiştir.”

Tirmizi’nin Ömer İbnül-Hattab (ra)’dan rivayetine göre Ömer (ra) söyle demiştir: “Resulullah (a.s.)’a vahiy nazil olduğu zaman başının ucunda an uğuldamasına benzeyen bir ses işitilirdi. Bir gün kendisine vahiy nazil oldu. Bir müddet bekledik ve sonra (vahye mahsus) hal kendisinden uzaklaştı.

Bunun üzerine Resulullah (a.s.) kıbleye doğru yöneldi, ellerini havaya kaldırdı ve “Ey Allah’ım bize (nimetlerini) artır eksiltme, bizi şerefli kıl alçaltma, bizi bize (hayrın her çeşidini) ver mahrum etme, bizi gözet memnun eyle ve bizden razı ol” diye dua etti. Sonra “Bana on ayet indirildi her kim onların gereğini yerine getirirse kuşkusuz cennete girecektir” buyurdu ve peşinden “Muhakkak ki, mü’minler felaha ereceklerdir”(Mü’minun:1) diyen on ayet tamamlanıncaya kadar okudu.

Ahmet İbn-i Hanbel’in, Hz. Aişe (ra)’den rivayetine göre şöyle demiştir: “Şüphesiz ki, Resullah (as)’a kendisi bineğinin üzerinde iken vahiy nazil olurdu da vahyin ağırlığından dolayı bineği boynunu yere dayar öylece kalır (bir yere kıpırdamaz)dı.”

Taberani, Zeyd İbn-i Sabit (ra.)’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Ben, Resulullah (a.s.)’a vahiy yazıyordum. Vahiy nazil olduğu zaman Resul-i Ekrem’i şiddetli bir titreme tutar ve kendisinden inci tanesi gibi şiddetli ter akardı. Sonra bu hal kendisinden giderdi. Nihayet ben bir parça düzgün hurma yaprağı alır huzuruna varırdım. Sonra O, bana söyler, ben de yazardım. Yazıp bitirince “onu oku” der ve eğer bir hata varsa düzeltirdi. Sonra da ben onu insanlara naklederdim”.

Vahyin Geliş şekilleri:

  1. Vahyin ilk şekli, uykuda iken gördüğü sadık rüyadır.
  2. Hz. Peygamber (sav) uyanık iken Melek görünmeksizin Cebrail(as.)’ın kalbine ilka ettiği vahiy
  3. Cebrail (as)’ın Hz. Peygamber(as)’e insan suretinde kendisine vahiy getirmesi
  4. Hz. Peygamber (as)’e çıngırak sesine benzer bir sesle gelirdi
  5. Hz. Peygamber (as) Meleğin asli suretiyle görünüp Allah (cc)’ın vahyini iletirdi
  6. Hz. Peygamberin uyanık iken, Allah Teâlâ'nın tıpkı İmran’ın oğlu Hz. Musa (as) ile konuştuğu gibi melek vasıtası olmaksızın kendi katından kelamını ona işittirmesidir
  7. Cebrail (as)’ın Hz. Peygambere uyku halinde iken vahy getirme şeklidir. Kevser süresinin bu şekilde nazil olduğunu söylenir.
  8. Allah Teâlâ'nın, Miraç'ta olduğu gibi arada vahiy meleği bulunmaksızın, ilahi kabul ve ikrama nail kılarak Resulullah’a doğrudan vahyetmesidir.

Bazıları sekizinci mertebe hakkında itilaf etmişlerdir. Hicap, arka perde olmaksızın yüz yüze, Allah’ın Resulü ile konuşmasıdır. Bu şekilde selef ve halef arasında itilaf konusu olmuştur. (el-Mübarekfüri, er-Rahikul-Mahtum. Said Havva, El Esas Fi’s Süne, Siyretün Nebeviye, Aksa Yayınları: 1/255-256)

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs