Kadiri Yolu

Büyük günah işleyenlerin durumu

Büyük günah işleyenlerin durumu


İmamı Gazali'ye göre büyük günah kişi herhangi bir korku ve pişmanlık duygusu hissetmeden işlediği fenalık büyük günahtır. Günahı işlemeyi basit bir şey gibi gören ve sık sık bu fenalığı işleyen ve işlemeye cüret et gösterenin yaptıkları da bu tanıma girer bu günahı işlemeyi hafife alma ve basit görme bizzat büyük günahtır ancak nefis yanılmaları ve dil sürçmeleri türünden sayılan yataklar gözetiminden anlık kopmalar şeklinde ortaya çıkan ve bununla birlikte günah işlemekten dolayı haz duyulmayan hareketler bunun dışındadır. 


Pişmanlık duygusunu kapsayan tutumla işlenen yanlış fiiller kişinin Adalet sıfatını bozmaz ve büyük günahlardan sayılmaz


İlim adamları şöyle söylemişlerdir: Küçük bir günahı sürekli işlemek de onu büyük bir günah yapar. Hz Ömer radıyallah ibn Abbas radıyallah ve daha başkalarının: “İstiğfarla birlikte bir günah büyük olmaz. Sürekli işlendikçe de bir günah küçük olmaz.” diye söyledikleri rivayet edilmiştir. Bunun anlamı şudur büyük günah istiğfar ile yani Allah'tan mağfiret ve bağış dilenmekle silinir, sürekli işlendiği takdirde de küçük günah büyük günah haline gelir.


"Küçük ve büyük günahları tanımak istersek, günahın ortaya çıkardığı bozulma ile haklarında nass bulunan büyük günahların yol açtığı bozulmalar arasında karşılaştırma yaparız. Küçük mü, yoksa büyük mü olduğunu bilmek istediğimiz günah, haklarında nass bulunan büyük günahların yol açtığı bozulmadan daha az bir bozulmaya yol açıyorsa, o küçük günahlardandır. Eğer söz konusu büyük günahların en küçüğünün dahi yol açtığı bir bozulmaya neden oluyorsa, o zaman da büyük günahtır.


Rabb'e yahut peygambere sövmek, peygamberleri küçümsemek, yahut onlardan herhangi birini inkar etmek, mushafı pisliklerin arasına atmak büyük günahların en büyüklerindendir. Ancak şeriatta bu günahların büyüklüğüne ait bir nass yoktur. Ayrıca namuslu bir kadını, zina yapacak birinin eline teslim etmek yahut bir müslümanı, öldürecek kişinin eline teslim etmek de büyük günahlardandır. Çünkü bu hareketlerin yol açacağı bozulma yetim malını yemekten doğacak bozulmadan daha ileri bir günahtır. Yetim malını yemek büyük günah olduğuna göre, bu fiiller de büyük günahlardandır.


Yine kafirlerin müslümanlara fenalık yapacaklarını, onları topluca öldüreceklerini, eşlerine ve çocuklarına küfredeceklerini, mallarını yağmalayacaklarını, hanımlarına tecavüz edeceklerini ve yurtlarını yıkıp harap edeceklerini bile bile, müslümanların gizliliklerini kafirlere bildirmek de büyük günahlardandır. Kişinin bu gibi durumlara neden olması, düşmanla karşı karşıya gelinen günde özürsüz olarak geri kaçmasından daha kötüdür. Düşmanla karşı karşıya gelinen günde, özürsüz olarak geri kaçmak da büyük günahlardandır.


Şeriatta yalan yere şahitlik yapmanın ve yetim malı yemenin haram olduğu bildirilmiştir. Bunlardan daha kötüsü haram mal yemektir ve bu da büyük günahtır. Ancak tıpkı şarabın bir damlasını bile içmek büyük günah sayıldığı gibi haram mal yemekten tamamiyle uzak durmak gerektiği prensibinden hareketle basit bir yolla haram elde etmek de büyük günahlar içinde yer almaktadır.


Şarabın bir damlasını içmekten dolayı herhangi bir fesat (bozulma) ortaya çıkmıyorsa da, bu fiil büyük günahlardan sayılmıştır... Bozulmaların eşitliğini ve farklılığını anlamak, ancak Allahu Teala'nın kendilerini muvaffak kılacağı kimselerin başarabileceği zor bir iştir. Eşitliği anlamak, farklılığı anlamaktan daha zordur. Yararların ve bozulmaların tespiti, ancak karşılaştırma ile mümkündür. (Said Havva İslam Akaidi)


İbni ömer'den rivayet edildiğine göre büyük günahlar şunlardır:

1- Haksız yere adam öldürmek  2- Namuslu kadına iftira etmek 

3- Zina etmek  4- Harpten kaçmak  5- Sihir yapmak  6- Yetim malı yemek 

7- Ana babaya asi olmak  8- Haram da ileri gitmek  9- Faiz yemek (Ebu hureyre'nin ilavesi) 10- Hırsızlık yapmak 11- İçki içmek (Hz. Ali'nin ilaveleri) (İmam nesefi)


Müslüman Allah'a itaat yollarını ve günahları öğrenip farz kılınan fiilleri işler günahlardan kaçınır nafile olanlardan da gücünün yettiği kadarını yerine getirirse Allah'ın izniyle Allah dostluğu velayetullah kapılarına ulaşır. 


Ehli sünnet ve cemaat mensupları şöyle söylemişlerdir: Allahu Teala'nın kendisine ortak koşmayanı bağışlaması mümkündür. Bu Allahu Teala'nın iradesine dahilindedir. Ancak böyle bir bağışlama Allah için bir gereklilik değildir. Onun ilahi ihsanındandır. Yüce Allah'ın günah işleyenler hakkındaki korkutmaları yine onun ilahi iradesi içerisinde bazıları için mutlak yerine bulacaktır. Uygulamada onun Adalet sıfatının yahut farzının bir tezahürüdür. Bunun yanı sıra yerine göre Allahu Teala yine kendi ilahi iradesiyle işlemiş oldukları bir takım iyilikler nedeniyle yahut kendilerine günahlarını bağışlatmaya neden olacak bir takım özelliklerin bulunması sebebiyle bazılarının günahlarını bağışlayacaktır takdir onundur.


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs