Seyr-i Sülûk Yolunda Mürşidin Yeterliliği ve Zafiyetinden Doğan Fitneler
“Mürşid, kalpleri Hakk’a çeviren bir kıbledir. Kıble kayarsa namaz da dağılır.” – İmam Rabbânî
Seyr-i sülûkün en mühim temellerinden biri, salikin gönlünü emin bir elde, yeterli ve ehil bir mürşidin rehberliğinde yürütmesidir. Mürşid, Hakk’a çağıran bir işaret levhasıdır; o işaret silikleşir veya kayarsa, yolun yolcusu şaşar, nefis pusulası yön tayin etmeye başlar ve iç karışıklıklar, bireysel kopmalar, cemaat içi dağılmalar baş gösterir.
Bu bağlamda tasavvuf büyükleri şöyle demişlerdir:
-**- Cüneyd-i Bağdâdî: “Rehbersiz yola çıkanın rehberi şeytandır.”
-**- Abdülkâdir Geylânî: “Mürşidin zayıflığı, müridin nefsi için ganimet olur.”
-**- Mevlânâ: “Kervan rehbersiz kalırsa her devenin yönü başka olur.”
Mürşidin Yetersiz Görülmesi ve İç Kopmaların Sebepleri
Tasavvuf yolunda müridlerin içsel kopuşlarına ve tarikattan uzaklaşmalarına sebep olan hâllerden biri de mürşid yahut dergâh mürşidinin veya görevlendirdiği Zakirin yetersizliğidir. Bu iki konum zayıfladığında:
-*- Saflar sıkı tutulamaz,
-*- Zikrullaha gelişler mazeretlerle aksar,
-*- Feyz kaçar ve zikirler tad vermemeye başlar,
-*- Müridler korunamaz (Eski hallerine düşüşler yaşanır),
-*- Sohbet kesilir ilmi çalışmalar yapılmaz terbiye süreci aksar,
-*- Nefisler kendi başına hareket etmeye başlar,
-*- Nizamsızlık büyür,
-*- En sonunda cemaat dağılır.
Hâlbuki seyr-i sülûk, cemaat hâlinde yürüyen bir yolculuktur. Üstadların diliyle:
“Sülûk kalple yapılır ama kalpler birlik içinde olursa yürür.” – Şeyh Ebu’l-Hasan Şâzilî
Fakat mürşidin ilmî, idari veya terbiyedeki eksikliği giderilmediğinde, zamanla:
-*- Seyr-i Süluk’tan Kopmalar,
-*- Ciddiyetten uzaklaşma ile gelen Kokuşma,
-*- Bölünme,
-*- Meşrep çatışmaları,
-*- Nefislerin rekabeti baş gösterir. Bu, yolun hem zahirini hem bâtınını zedeler.
Mürşidin Zayıflığının Sebepleri
Tasavvuf yolunda önderliğin zayıflığı çoğu zaman aşağıdaki sebeplerden kaynaklanır:
1. Fikrî ve İrfânî Yetersizlik
Bazen mürşidin düşünsel ve ilmî kapasitesi müridlerin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmez.
Müridler büyüdükçe, hâlleri, kültürleri ve idrakleri arttıkça mürşidin eksikliği belirginleşir.
İmam Gazâlî:
“Şeyh, müridin önüne geçemezse mürid, şeyhten ileri gider; bu da yoldan çıkıştır.”
2. Teşkilatlanma ve İdare Yetersizliği
Bazen de sorun kişisel idare gücünün zayıflığından doğar. Önder;
-*- Tarikat edebini yerleştiremez,
-*- Dergahta yetki ve sorumluluklarını belirleyemez,
-*- Sıkıntılı zamanlarda hikmetli karar alamaz,
-*- Müridleri bir arada tutacak disiplin ve nezaketi sağlayamaz.
Bu hâl, müridlerin gönüllerinde:
-*- Güvensizlik,
-*- Dağınıklık serkeşlik,
-*- Mesafe soğuma oluşturur.
Tasavvuf büyükleri bu konuda şöyle der:
“Dergâhta nizam bozulursa nefisler serkeş olur.” – Şah-ı Nakşibend k.s.
Bir Mürşidde Bulunması Gereken Sekiz Temel Nitelik
Seyr-i sülûk yolunda önder olacak zatlarda bulunması gereken vasıflar şunlardır:
1. Seyr-i Süluku Yaşayıcı olmalı
Mürşid, Seyr-i Süluk yolunun temel ilkelerini, tasavvufun usul ve adabını çok iyi bilmelidir. Bu hem ilmî hem hâlî bir bilgidir.
“Mürşid, yolun hem öğreticisi hem yaşayıcısı olmalıdır.” – İmam Kuşeyrî
2. Nefsi Halini Tanıması
Gerçek mürşid, kendi nefsinin:
-*- Zaaflarını bilir ve terbiye eder,
-*- Güçlü yönlerini fark eder ve geliştirir,
-*- Sürekli kendini muhasebe eder.
İbn Atâullah: “Önder, önce kendinin mürşidi olmalıdır.”
3. Müridini Tanımalı (Murakabe)
Mürşid, müridlerini tanır; hâllerini, sevinçlerini, sıkıntılarını takip eder. Bu, sevginin ve güvenin temelini oluşturur.
“Şeyhin nazarı, müridin azığını çoğaltır.” – Abdülkerim Cîlî
4. Fiil ve Ahlakta Örnek Olması
Mürid, mürşide bakar; onun hâlinden hâl alır. Ahzâb 21’de bu hakikat şöyle bildirilir: “Sizin için Resûlullah’ta en güzel örnek vardır.”
Tasavvufta ise:
“Mürşidin hâli, sözünden daha tesirlidir.” – Muhammed Parsa
5. Basiret Sahibi Olmalı
Mürşid, olayları derin ve geniş bir perspektifle değerlendirmeli; süratli, sağlıklı ve hikmetli karar verebilmelidir.
Resûlullah’ın (s.a.v.) buyurduğu gibi: “Allah, şüphe anında feraseti, şehvet anında aklı sever.”
6. Kuvvetli İrade
İrade, mürşidin temel direğidir. Zorlukları aşan ve müridlerine dirayet aşılayan odur.
“Mürşidin iradesi demir gibi olmazsa müridin iradesi mum gibi erir.” – İmam Rabbânî
7. Doğal Cazibe ve Ruhani Çekicilik (Cezbe-i İlahiye)
Bazı mürşidler, Allah’ın lûtfuyla gönülleri çeken bir cazibeye sahiptir. Bu, müridin teslimiyetini kolaylaştırır.
“Cezbe-i ilahi, bin yıllık sülûka bedeldir.” – Hadis-i kudsî mahiyetinde bir hikmet
8. İyimserlik ve Ümit Aşılamak
Mürşid, müridlerine ümit verir; zorluk anında kuvvet olur. Karamsarlık sülûku durdurur.
“Ümitsizlik, şeytanın en kuvvetli silahıdır.” – Mevlânâ
Zayıf Mürşid Örnekleri
Tarih boyunca bazı önderler, ilmî veya idari yetersizlik sebebiyle:
-*- Sadece küçük yaş gruplarıyla ilgilenip büyüyen müridleri ihmal etmiş,
-*- Yetenekli salikleri kıskanarak uzaklaştırmış,
-*- Derin meselelerde yetersiz kalıp fitnelere yol açmıştır.
Bu durum, sülûkün bereketini kesmiş, tali kol oluşumlarına ve derin ayrılıklara sebep olmuştur. Tasavvuf büyükleri bu konuda şöyle ikaz eder:
“Mürşidin noksanı, cemaatin imtihanıdır; ama giderilmezse cemaatin felaketidir.” – İmam Kuşeyrî
Sonuç
Seyr-i sülûk yolunun selameti, mürşidin ehliyetine, müridin teslimiyetine, cemaatin düzenine, dergâhın adabına bağlıdır.
Mürşid zayıflarsa sülûk yavaşlar; mürşid güçlenirse kalpler nurlanır.
Allah Teâlâ cümlemizi, ehil mürşidler ile, mütevazı, edepli, teslimiyet ehli müridler ile buluştursun. Amin.

Yorum Gönder
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...