İyilik Ve Doğruluk

Bismillahirrahmanirrahim

İnsana Yerleştirilmiş Ahlaki Erdem Tohumu:

Hz Muhammed (ﷺ) ahlakı kurandı dinin öğretisi ve Allah(ﷻ)’a karşı kulun ahlaklı olmaya çağrılması insanların birbirlerine karşı olan ahlaki sorumluluklarının da aynı zamanda yerine getirilmesine çağrıdır. Kur’an’da birçok kavram birbirleri ile ilişkilidir. İman ve Salih amel, namaz ve sabır gibi insan yaşamış olduğu zaman diliminde birçok kişiyle hukuku olur. 

İnsan hayatını ferdi bir birey olarak ve yaşadığı toplumun da bir parçasıdır. Toplumsal yaşamda paylaşımları olduğunda diğer insanlara karşı ahlaki sorumluluklarını yerine getirirken aynı zamanda Allah (ﷻ) ya karşıda sorumluluklarını yapması gerekmektedir. Kur’an-ı Kerim’de bu ifade iyilikler ve kötülükler olarak tanımlanmıştır. 

İnsan iyi ve kötüyü ayırt etme yeteneğine sahip yaratılmıştır. Zihnine ve fıtratına yerleştirilmiş bir şekilde doğmuştur. Süreç içerisinde bu Kuranın telkinleri ile ilimle, imanla şekillenir. Kur’an incelendiğinde Müslüman şunu görecektir, hayatını Kuran ve sünnet çizgisi içerisinde geçmesi gerekir ki bu bir sorumluluktur. Öyleyse insanlar bildikleri ve tanıdıkları karşısında Kuran ve sünnet öğretilerinden aldıkları ahlaki erdemleri  pratik hayatlarına geçirilmeliler ki erdemli ve salih istenilen yapıda bir kul olsunlar. Güvenilirlik bu halle kazanılır ve muhatap alınırsınız.

Kuran’ın asıl hedefi insanlara bilmedikleri ahlaki doğruları, iyilikleri, yanlışlıkları, kötülükleri öğretmek değildir. Tabii Kuran’a göre bunların bilgisi duyusu insan yaratıldığında ona verilmiştir. 

”Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.” Şems:7-10

İnsana yerleştirilmiş olan tohum Kuran’ın ayetleri ile sulanmaktadır. Bu da kendisine önceden yerleştirilmiş olan bu ahlaki değerlerin (tohum) pratik hayatına geçmesini sağlayacak bir etken oluşturmaktadır. Kur’an ahlaki kavramları  Hasenat, Seyyi’at, Salih amel, Zulüm, Adalet gibi kullanır. Bu kavramlar zihin dünyasında mevcuttu Kuranın telkini ile irtibat kurulması sağlanıyor ve hareketlenme gönülde ve huyda yer etmeye bu da tüm hayatın akışına etki etmeye başlıyor.

İnsan çevresindekilere karşı ahlaki sorumlulukları olduğu kadar kendisine karşı sorumlulukları vardır. İnsan iyi ve övülen tutum ve davranışları insan üzerinde tutmalıdır.